Caitlyn demir kapının kenarındaki çıkıntıya ayağını atarak tırmanmaya başladı. Biryandan da eliyle yukarıdan destek alıyordu.
Olmuştu, neredeyse yarısına kadar gelmişti, derken ayağı kaydı ve sırt üstü yere düştü. Gözlerini açtığında, Carl karşısında durmuş ona bakıyordu. Carl'ı aniden görünce korkmuştu. Çığlık attı.
Carl "Hey, sakin ol benim.İyimisin?" dedi ve elini Caitlyn'e uzattı. Caitlyn Carl'ın bu yardımını görmezden gelerek, yerden kalktı. Caitlyn'in bu hareketi karşısında Carl şaşkına dönmüştü.
"Sen bilirsin." dedi umursamaz bir tavırla.
Caitlyn üstündeki tozu silkeledikten sonra Carl'a dönerek :
"İyiyim. Sorduğun için sağol."
"Ne yapmaya çalışıyorsun. Yoksa kaçıyor musun?"
Caitlyn ne yalan söyleyeceğim şimdi ben? diye düşünürken aklına gelen ilk şeyi söyledi.
"Aaa... Şey... Ben...Şey yapıyordum... O yaratıklar buraya girebilir mi diye test ediyordum. "
"Girebiliyorlar mıymış bari?" diye sordu Carl, kapıya doğru yaklaşarak. Ardından kapının hemen yan tarafındaki duvarda duran paneli açtı. Ne yaptıysa kapıyı açmayı başardı.
Kapı yavaş yavaş açılmaya başlarken, Carl arkasını dönerek Caitlyn'e baktı:"İşte bu kadar basit."
"Carl ne yapıyorsun sen! Kapat şu kapıyı."
"Burdan çıkmak istemiyor muydun? Böyle daha kolay."
"Yooo. Hayır! "
"Boşuna yalan söyleme istersen. Beni kandıramazsın. Ne yapmaya çalıştığın apaçık ortada. Bu yüzden yalan söylemeyi bırakıp doğruları anlatmaya başlasan iyi edersin."
"Ne! Ben yalan söylemiyorum ki. Onu nereden çıkardın. "
Carl gülümsedi. Kapıyı işaret etti.
"İşte oldu bak! Önünde bir engel kalmadı. Gidebilirsin. Her nereye gideceksen. "
"Ne gitmesi... Sen neden bahsediyorsun. Anlamıyorum Carl."
"Ya şimdi herşeyi söylersin, yada ben gidip diğerlerine senin kaçmaya çalıştığını söylerim."
"Ne kaçması. "
"Demek söylemiyorsun. Tamam o zaman bende gider herşeyi annemlere anlatırım."
Carl kapıdan uzaklaşarak Caitlyn'in yanından geçip villaya doğru ilerlemeye başladı. Caitlyn'in yapacak hiçbirşeyi yoktu. Köşeye sıkışmıştı. Mecbur herşeyi anlatmak zorundaydı. Bu diğerlerinin öğrenmesinden çok daha iyiydi.
"Bekle! Herşeyi anlatacağım." dedi bağırarak. Carl olduğu yerde durdu. Arkası Caitlyn'e dönük bir şekilde sinsice gülüyordu. Planı doğru bir şekilde işlemişti. Arkasını dönerek:
"Biliyordum işte! Biliyordum!" diye bağırdı. Caitlyn Carl'ın ona oyun oynadığını anlamıştı. Nasıl böyle bir tongaya düşmüştü. Kendi kendine "Kahretsin!" diye söylendi.
Carl, Caitlyn yanına gelerek:
"Hadi, anlat bakalım."
"Sen nekadar da pislik biriymişsin böyle."
"Bunu iltifat olarak kabul ediyorum."
Caitlyn olan biten herşeyi Carl'a anlattı. Carl bir süre hiçbirşey söylemedi. Biraz düşündükten, sonra konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The End Of The World
Science FictionAlaska'nın o buz gibi soğuk gecesinde, gökyüzünü aydınlatan kırmızı bir ışık, Sevenhills Kasaba'sını altüst eder. Nerden geldikleri bilinmeyen yaratıklar heryeri yakıp, yıkar. Aslında istedikleri tek birşey var, İNTİKAM! Kahramanımız Caitlyn bir yan...