Yatağımda yavaşca doğruldum. Güneş ışıkları odamın camından içeriye giriyordu. Yan yatağımda yatıyor mu diye kız kardeşim Mary'e baktım.
Sarı saçları yataktan sarkmış bir şekilde bir melek gibi uyuyordu.
Fransa Sarayın'dan yeni gelmiştik. İkimiz de Kraliçe Kathrine'nin nedimesi olmak için gelmiştik.
Bu saray Fransa sarayından bir çok bakımdan farklı yapılara sahipti.
Ama ben her zaman olduğu gibi yine Fransız modasını takip ediyor, bir Fransız kadını gibi davranıyordum.
Ben yatağımdan kalkıp siyah elbisemi üzerime geçirirken Mary kıpırdanmaya başladı.
Daha sessiz adımlarla üstümü giyindim ve elbisem ile aynı renk başlığımı başıma taktım. Başlığı geriye iterek kahverengi uzun saçlarımı gözler önüne serdim.
İngiltere'nin pek alışık olmadığı kahverengi saçlarım vardı ama çoğu İngiliz kadınından daha güzel olduğumu düşünüyordum.
Aynadaki yansımama baktım. Kendime bir gülücük gönderdim. Ardından başka hiçbir şey yapmadan Mary ile ortak odamızdan ayrıldım.
Sarayın alışık olmadığım koridorlarını geçerek ağebeyim Geroge'un odasını bulmaya çalıştım.
Çok uğraşmıştım ama sonunda ağabeyimin odasını bulabildim.
Kapıyı elimle hafifçe ittirdiğimde kapı sonuna kadar açıldı.
George odasında şöminenin önünde oturmuş elinde bir kadeh şarap içiyordu.
"Ahh Anne sen mi geldin? Gel otur sana da şarap vereyim."
Yerimi yadırgadığım için uykusuz geçirdiğim geceden sonra bir şaraba hayır diyemezdim.
Şöminenin başına George'un yanına oturarak bana uzattığı şaraptan bir yudum aldım.
"Ben ne zaman evleneceğim Geroge! Mary bile evlendi hemde İngiltere'nin en güçlü ailelerinden biriyle kral onun düğününe bile geldi. Ama ben benim için hala uygun birini bulamadılar!"
Geroge yüzüme bakarak gülümsedi.
"Anne senin dengin birini bulmak çok zor kardeşim. Kendine bir bak sen çok güzelsin."
Sol eli ile yanağımı okşadı.
Derin bir nefes verdim ve şöminede yanan odunlara doğru bir göz attım.
Şarabımı yarılamıştım ki kapı açıldı.
Gelen sapsarı uzun saçları dağınık üstünde geceliği ile Mary'di.
"Seni göremeyince burada olabileceğini düşündüm."
Ağzını sonuna kadar açarak esnedi. Gözleri uyumaktan küçücük olmuştu.
"Tanrı aşkına Mary bugün İngiltere kraliçesinin resmi olarak nedimesi olacağız senin şu haline bak!"
"Ne var halimde Anne! Yataktan yeni kalkan bir kız nasılsa bende öyleyim!"
"Bayanlar lütfen didişmeyin."
Ateş saçan gözlerimi George'un yakışıklı suratına diktim. George teslim olur gibi ellerimi kaldırdı.
"Sen tam bir pisliksin Anne!"
Mary suratını bana dönmüştü.
"Bana nasıl olur da pislik dersin! Sanki hiç Fransız terbiyesi almamış gibi konuşuyorsun!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boleyn Kraliçesi
Historical Fiction"Ben Anna de Boleyn zamanı gelecek." Hepimiz kitaplardan ve dizilerden aşina olduğumuz İngiltere Kraliçesi Anne Boleyn'in hayatına başka bir pencereden bakmanızı sağlayacak bir kitap olacağını umud ediyorum. Keyifli okumaları 💙💙