Kaçışın Yok

373 17 5
                                    

Issız, adeta terk edilmiş.  Etrafta kimsecikler yoktu. Ağır adımlarla ben önde o hemen arkamda olmak üzere ilerliyorduk. Umudum yardım bulabilmek hatta belki bir telefon aracılığıyla polise ulaşmaktı fakat şöyle bir etrafa göz gezdirmemle bunun imkansız olduğunu anlamam uzun sürmedi. Burası terk edilmiş bir benzinlikten ibaretti. Tabela ya da her hangi bir işaret bulamıyordum, zaten sadece dikdörtgen şeklinde küçük bir dükkan, önünde bir zamanlar arabalar için benzin veren küçük bir benzin deposundan ibaretti etraf. O küçük dükkana doğru ilerlerken bulunduğum yeri aklıma kazımaya çalışıyordum. Up uzun ve kıvrımsız bir şekilde ilerleyen , fazla geniş olmayan bir yol, etrafında şimdilik gördüğüm kadarıyla sadece biçilmiş buğday tarlaları ve en nihayetinde ileride küçük bir ormanlık arazinin girişi, bilemiyorum belki daha fazlası fakat görebildiğim bunlardı. Dükkanın içine girdiğimizde terk edilmiş olmanın verdiği bir rutubet götürüyordu etrafı, bir an burnumu tıkama isteği ile doldu içim. Kaçma amacıma yönelikte olsa burada tuvalete girme düşüncesi çokta iç açıcı değildi. Dükkanın içi bir zamanlar tezgah olarak kullanılan masadan başka bir şey barındırmıyordu eşya olarak, duvardaki çivi izlerine bakılacak olunursa raflar bile sökülmüştü, hemen arkada başka bir odaya açılan mavi bir kapı bulunuyordu. Kapının önüne geldiğimizde girmem gereken tuvaletin burada olduğunu anladım. Yavaşça kapıyı ittirdim, yağlanmamış demirlerinden bir gıcırtı çıkararak açıldı. Gördüğüm kadarı ile küçük bir klozet ve yan tarafta duvara monte edilmiş bir ayna ile lavabo bulunuyordu. Duvarlar içeri ile aynıydı, yerler ise fayanstan oluşuyordu. İçeri girdim ve kapıyı kapatmak üzere arkamı döndüm sonra kapıya uzanmak istedim fakat buna izin vermedi ve sert bir şekilde kapıya elini dayadı. Kapı onun verdiği güçle sonuna kadar açılmış, duvara yapışmıştı. Şaşırmış bir şekilde ona bakıyordum.

‘Hadi, çabuk ol’ dedi sanki normal bir şeymişçesine.

‘Kapıyı kapatırsan hızlı olacağım’

diyerek tekrar kapıya uzanmak istedim ve yine aynı şey oldu, kapıyı biraz oynatmam üzerine daha sert bir şekilde duvara çarptı.

‘Kapı açık kalacak Medusa’

Ses tonu sakin ama bir o kadar da tehditkar çıkmıştı, ne yapacağımı bilemedim. Kaçma planım işe yaramayacaktı ve gördüğüm kadarıyla tuvalette de o filmlerde bulunan,  her tutsağın kaçtığı küçük pencerelerden yoktu. Fakat tuvaletim yok veya kaçtı dememle yapmak istediğimi anlayacak ve belki de daha da sinirlenecekti.  Şuan için her yol kötü sonuçlanıyordu.  İkna et onu kızım! Dedim kendi kendime. Kapıyı kapatmak için ikna et! Böylece hiç değilse onun ne yapmak istediğini öğrenmesine mani olursun.

‘Kapıyı açarak bu işi yapamam, görüyorsun ya kaçacak bir yerim de yok zaten’ Dedim sıkkın bir ses tonu ile.

Gözünden bir an bile ayırmak istemediği çok belliydi beni. Dik dik bana baktı ve daha sonra bir adım atıp içeri girdi, onunda gelmesiyle gerilemek zorunda kaldım, gözlerini benden ayırdı ve etrafa kısa bir bakış attı kaçamayacağımdan emin olmuş olacak ki daha sonra geri geri yürüdü ve ardından kapıyı üzerime kapadı.  Bense klozetin pis kapağını kapayarak üzerine oturdum ve başımı ellerim arasına aldım. Kaçma işi şimdilik yatmış olsa da ilk defa adam akıllı düşünme ve nefes alma fırsatımı sindirerek kullanmak istiyordum. Düşünmem gereken bir şey vardı, bu adamın kim ve ne olabileceği? Öncelikle benden çokta büyük görünmüyordu, yaklaşık bi on beş santim daha uzun olduğuna göre 1.87 falan olmalıydı. Ela gözleri geldi aklıma, bir katil olabilir miydi? .Canı sıkıldığı için cinayet işleyen türlerden. Ama buna pek ihtimal vermiyordum çünkü öyle olsaydı beni ilk gördüğü yerde öldürür ya da öldürmek için bu kadar beklemezdi. Ayrıca bana Rüya ve Medusa diyordu, Medusa ismi çokta yabancı gelmiyordu fakat hatırladığım tek şey Yunan mitolojisi ile ilgili bir şeylerdi. Rüya ile ilgili ne düşünmem gerekiyor bunu hiç bilmiyordum, aklıma en ufak bir şey dahi gelmemişti. Belki de psikolojisi bozuk akli dengesini yitirmiş bir adamdı? Bu ihtimal daha mantıklı gelse de bakışlarından, konuşma ve hareketlerinden normal insanlardan bile daha üstün olduğu kolayca anlaşılabiliyordu.

YansımaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin