Arkadaşlar bu ilk hikayem umarım beğenirsiniz. Yorum ve vote yapmayı unutmayın :) +1 yorum ve +2 vote olursa yeni bölüm yazacağım. Yazım hatalarım olabilir kusura bakmayın lütfen =)
Yetimhane odamdaki yataktan bacaklarımı sarkıttım. Annem ve babam ben küçükken araba kazası yapıp ölmüşlerdi. Daha on yaşlarındaydım o zaman. Polisler eve gelip bana haber vermişler ve yetimhanede kalacağımı söylemişlerdi. Buranın çok güzel bir yer olduğunu söyleyip beni kandırmaya çalışmışları. Ne kadar istemesem de beni zorla getirmişlerdi. Buranın çok katı kuralları vardı ve eğer kurallara uymazsak dövüyorlardı.
Gözlerim dolmaya başlamıştı. İri birkaç damla gözyaşı gözlerimden süzüldü. Kıyafetimin kollarıyla göz yaşlarımı sildim. Burnum da akmaya başlamıştı masanın üstündeki peçeteyi alıp burnumu sildim. Her ağladığımda burnum akıyordu Üç gün sonra on sekiz yaşıma girecektim ve bu yetimhaneden defolup gidecektim. Özleyeceğim tek şey ise en yakın arkadaşım Ebru olacaktı. Lanet olsun ki o daha on yedi yaşında bile değildi. O yüzden benimle gelemeyecekti. Odamın daha doğrusu Ebru ile birlikte kaldığım odanın duvar saatine baktım.
Gece yarısını geçiyordu. Ebru'nun nerede olduğunu merak etmeye bşlamıştım. Gece yarısından sonra odadan çıkamıyorduk. Eğer çıkarsak dövüyorlardı. Daha fazla dayanamayıp Ebru'ya bakmaya karar verdim. Odamın kapısını yavaşca aralayıp dışarı baktım. Görünürde kimse yoktu.
Birden kulaklarıma bir çığlık sesi doldu. Bu Ebru'nun sesine benziyordu. Hemen sesin geldiği yere doğru koştum. Yetimhanenin müdürünün odasının önünde durdum. Ben ona pislik kadın demeyi tercih ediyordum. Çok pis dövüyordu. Geçen sefer kolumda sigara söndürmüş ve bıçakla karnıma kesikler atmıştı. Kulağıma tekrar sesler geldi.
'' L-lütfen dur artık''
Bu ses Ebru'ya aitti artık emindim. Sonra o iğrenç kadının sesi geldi. İğrenç bir kahkaha atıp konuşmaya başladı
'' Kurallarımı çiğnemeyecektin küçük sürtük''
Ardından bir tokat sesi geldi.
''Aaaahhh!''
Çok sinirliydim. Daha fazla dayanamayıp içeriye daldım. Gördüğüm manzara karşısında sinirim iki katına çıktı. Pis fahişe elini ebrunun saçına dolamış ve onu çekiyordu. Ebru'nun dudağı patlamış, burnu kanıyordu ve yüzünde moluklar vardı. Ayrıca yanağında pislik kadının el iz çıkmıştı. İkisi de şaşkınlıkla bana bakıyordu. Ebru ise ağzını oynatarak 'Neden geldin' dedi. Ona cevap vermeden pisliğe döndüm
'' Seni iğrenç fahişe!''
Diyerek bağırdım. Kadının yüzündeki şaşkın ifade silindi ve yerini sinire bıraktı.
''Defol git burdan seni küçü sıçan. Şu sürtükle işim daha bitmedi.''
''Bırak lan onu!''
Kadın sinirle Ebru' nun saçını bıraktı ve onu ittirdi. Ebru'ya döndü
'' Çık dışarı sürtük''
''Hayır çıkmayacağım.''
Diye bağırdı ve yanıma geldi Ebru. Kulağıma eğildi ve fısıltıyla konuştu.
'' Neden buraya geldin Damla? İkimizin başı da belaya girecek''
Cidden onu pis fahişeyle baş başa bırakıp gitmeye razı olacağımı mı sanıyoru? Çok salak gerçekten.
'' Seni bu iğreç kadın ile baş başa bırakacağı mı mı sanıyorsun?''
Ebru hafifçe gülümsedi. Ardından fahişenin sesi duyuldu
'' Yeterr!''
Kadının cırtlak sesi kulaklarımı çınlatırken konuşmasına devam etti
''Sana dışar çıkmanı söyledim Ebru''
Opsss. Ebru'ya ismiyle hitap etti. Ancak gerçekten çok sinirlendiği zaman bize ismimizle hitap ederdi. Onun dışında genelde taktığı lakaplarla çağrırdı. Ebru'ya 'Sürtük' bana ise 'Küçük sıçan' derdi. Beni düşüncelerimden arındıran Ebru'nun sesi oldu.
'' Ben de çıkmayacağımı söyledim.''
Bu kadına kafa tutmamalıydı. Öyle olunca çok ama çok kötü dövüyordu. Artık el atmamın zamanı gelmişti. Yoksa Ebru pes etmeyecekti. Söze başladım
'' Bence de gitmelisin Ebru''
Ebru şaşkınlıkla bana baktı.
'' Arkadaşını dinlesen daha iyi olur sürtük.''
'' Ama b-ben...''
Sözünü kestim
'' Git dedim Ebru''
Gözleri dolarken. Bana baktı. Ağzını birkaç kez açıp kapattı ama sonra konuşmaktan vazgeçip yavaşça arkasını döndü. Ağrı adımlarla apıya doğru ilerlerken son bir kez arkasına dönüp bana baktı. Ardından kapıyı kapatp çıktı.
'' Demek başbaşa kaldık küçük sıçan''
''Ne yapacağını çok merak ediyorum (!)''
Dememe kalmadan karnıma soğuk bir metal girdi. Birkaç saniye sonra bunun bıçak olduğunu anladım. Fahişe bışağı karnımdan hızlıca çekti. Nefes alırken sanki kaburgalarım tek tek akciğerime saplanıyor gibi hissediyordum. Bacaklarıın artık beni taşıyamayacağnı anladığımda yere çöktüm. Kulaklarım uğulduyordu. Ardıdan kendimi karanlığa bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhanet
ChickLit'' Gece mesajlaşırken uyuya kaldığın biri var mı?'' Ah tanrım! Benimle dalga mı geçiyorsun? Basitçe sevgilin var mı desene. Bir taraftan elimin tersini suratına geçirmek isterken bir taraftan da söylediği hoşuma gitmişti. '' Basitçe sevgilim olup...