Bölüm 5 - Geçmiş

53 8 0
                                    

Bölüm Şarkısı;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm Şarkısı;

TUĞBA YURT - Yas

Hatıralar başucumda nöbet tutar, gece gündüz bekler beni.
Düşlerim var benim, hayallerim var.

Erdem...

Odamın camından Damla'nın odasına baktım. Dün akşam baya kötü görünüyordu, bir de gece odasına o Ece denen kız gelmişti. Acaba şu anda iyi miydi? Sanırım uyuyordu. Dün akşam kapının önünde beni gördüğünde ki yüz ifadesi geldi aklıma, gülümseyerek odasına bakmaya devam ettim.

Bir de çocukluk arkadaşı çıkmıştık. Ben nasıl olur da hatırlamadım o zümrüt gözleri. Gözlerimi birkaç saniye kapattım ve dün gece ki güzelliğini getirdim gözlerimin önüne. Dün akşam bahçede oturup konuşurken aklıma verdiğimiz sözler gelmişti ama aklıma gelen ve sırıtmama neden olan başka bir söz vardı.

Büyüyüp kocaman oluna sen annen gibi olunca ben babam gibi olunca evleneceğiz söz mü?

Bunu söyleyememiştim. Nedenini bilmiyordum ama hatırlamıyorsa bunu hatırlatmak istememiştim. Çünkü başka yerde, başka bir zaman ve başka şartlarda bunu ona hatırlatacaktım.

Başımı eğip elimde tutuğum fotoğrafa baktım. Fotoğrafta Damla ve benim küçüklüğümüz vardı. Benim boyum Damla'dan uzundu, tabi hala öyle de... 

Benim kolum Damlanın boyunda Damla'nın kolu ise benim belimde sırıtarak poz vermiştik. O halime gülümsemeden edemedim. Damla'nın gözleri de orada kendini belli ediyordu. Zümrüt yeşili gözleriyle gülümsüyordu. Bende aynı şekilde gülümseyerek bakıyordum kameraya. Fotoğraf Damlaların evinin önünde çekilmişti.

Dün gece eve geldiğimizde annem beni odaya çağırmış ve elime bir kutu bırakmıştı.'' Bu kutuyu verme zamanım geldi.'' Diyerek elime bir kutu tutuşturmuştu. Önce kutuya sonra anneme bakmıştım.

Dün gece...

''Bu ne?''

''Damla ile çocukken bu kutuyu hazırlamıştın. Eğer bir şekilde birbirinizden ayrılırsanız tekrardan karşılaşınca bu kutuyu açacağınızı söylemiştin. Bu izlediğiniz bir filimden aklınıza gelmiş. Öyle söylemiştin.''

Sırıtarak kutuya bakmıştım. Kutunun bir tarafı yeşil diğer tarafı mavi renkti. Bu bende farklı bir his bırakmıştı. Çok farklı bir histi bu. Gülümseyerek kutunun kapağını açtım ve yatağımın üzerine yavaşça bıraktım. Yatağıma oturmuş ve kutunun içindekilere bakıyordum.

''Duru, Damla'nın annesi öldüğünde bu kutuyu Damla sana vermişti ardından babasıyla Muğla'ya gittiler. Sonra bir iki sene sonra da sen Ankara'ya gitmiştin. Böylece birbirinizden ayrılmış oldunuz.''

İki bacağımı da hafif aralayıp yerde ki boşluğa koydum kutuyu. Annemde yanıma gelip oturdu ve yerde duran kutuya bakmaya başladı. İçinde bir çok çizilmiş resim vardı. Önce resimleri aldım elime tam 10 taneydi. Kuru boyayla çizilmiş ve rengarenkti. Küçük bir çocuktan nasıl resim beklerseniz öyle resimlerdi. 

TATLI BELA (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin