Gece'ye asılı,
parlayan ölülere,
ithaf edilmiştir.H.
Hoşgeldiniz, prenses'ler..ve eğer
aramızdaysalar, prens'ler.geçmiş, dün, bugün 2020
Not; cinsiyet belirtmeyeceğim, istediğiniz gibi..ve şarkılardan alıntılar var.
[♡]
"H-hiih"
"Sessiz ol, böyle devam edersen, birazdan kendimizi bu camdan baş aşağı sallanırken bulabiliriz."
"A-afedersin, ah.!Göremiyorum, ışığı yüzüme ne tutuyosun, ayaklarıma tut."
"Tamam, sessiz ol."
Bir sonbahar gecesi, dostum R, ben ve saat 12'ye 10 kala, 'lauvre' ye kalkacak olan tren. Yaz'dan beri hayal ettiğimiz büyük kaçış.
Bildiğim kadarıyla, saat 11'buçuk, en azından çok sevgili mor saçlı arkadaşım R, camıma taş atıp bana 'geldim.' mesajını verdiği sularda öyleydi.
Beni yaklaşık üç gün idare edecek, sırt çantamın, küçük gözüne telefonumu gelişi güzel koyuyor ve sırtıma takıyorum. Her ihtimale karşı kilitlediğim kapımın, anahtarını çıkarıyor ve delikten etrafı kontrol ediyorum.Odam ikinci katta, standart öğrenci odalarından. Hemen karşı oda ise annemin çalışma odası. Annem, çalışırken rahatsız edilmeyi sevmediği için kapısı genelde kapalı oluyor . Rahatça nefesimi verip, anahtarı yatağımın üstüne koyuyorum ve tahta kitap ayracımı, kapı deliğine yerleştiriyorum. Annem, kapının kilitli olduğunu anladığında ve benden ses gelmediğinde, başka bir anahtarla, kapımın üzerinde sandığı anahtarı düşürmeye çalışacak ve kapının altından aldığı anahtarla kapıyı açacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
o ışık günahımı parlatıyor
Teen Fiction•başıda, sonuda tek bölümün içinde• altı bin dört yüz elli üçüncü peronda; kapısı soyulmuş soluk renkli kompartımanda, zaman ve anılar arasında ziyaret eden birisi vardı.