~Bölüm:7~

9.7K 673 284
                                    

Medya: Eda Karabulut
•••••••••••••••••••••••••••

🦋
••••

*Can acımadan bazı şeyler anlaşılmıyor.
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Lalin'den:
••••••••••••••

Güne hafta sonuyla başlamaktan daha güzel ne olabilir ki? Hele hafta baya aksiyonlu ve yorucu geçmişse. Bir de attığım ilaçlar yüzünden sürekli uyumak istemiştim tüm haftayı.

Yatağımda sağ tarafa dönerek saatin 9 buçuk olduğunu gördüm. Baya da uyumuşum, hem de deliksiz. Normal de gece bilmem kaç kez uyanırdım oysa ki.

Daha fazla oyalanmadan yataktan kalktım ve pratik bir şekilde yatağımı toparladım. Banyoda rutin işlerimi hallettikten sonra rahat bir tayt ve askılı kol tişörtümü üzerime geçirerek saçlarımı tepemde topuz yapmıştım. Böylelikle de sabahtan burnuma dolan mis gibi kokuların sırrını öğrenmek için mutfağa gitmeye hazırdım.

Mutfağa vardığımda karşılaştığım manzarayla gülsem mi, şaşırsam mı bilememiştim. Kuş sütünün eksik olduğu kahvaltı masası hazırlayan Gamze kulağında kulaklıkla son hazırlıkları yapıyordu. Ne ara yapmıştı tüm bunları, hiç fark etmemiştim. Menemen, krep, taze sıkılmış portakal suyu... bu kız gece hiç uyumadı mı acaba diye düşünmeden edememiştim açıkçası.

Yanına yaklaşarak kulaklığını çıkardığımda hafif irkilse de sonra gülümseyerek şarkıyı tamamen kapatmış ve bana taraf dönmüştü.

"Kuzu benim bilmediğim misafirimiz mi var acaba? Bu kadar hazırlık da neden?" dediğimde kocaman gülümsedi.

"Hayır, misafirimiz falan yok tabii ki de.. Bunların hepsi senin için" dediğinde gözlerim büyüdü şaşkınlıktan. Ben fazla kahvaltı etmem ki, hatta bazen hiç etmem. Bunu çok güzel biliyordu.

"Benim için mi?" diyerek şaşkın bakışlarla masayı süzdüğümde gülümsemesi genişlenmişti.

"Evet, doktor iyi beslen demedi mi? Şimdi o sofrada olan her şeyden yiyeceksin. Yoksa çok kötü bozuşuruz" dediğinde gözlerimin dolmaması için kendimi zor frenlemiştim. Gerçekten çok değerliydik Gamze'yle bir birimiz için.

"Ne kadar düşüncelisin sen yaa. Cansın, can" diyerek ona kocaman sarılınca o da bana aynı şekilde karşılık vermişti.

"Sen de benim canımsın ama konumuz bu değil. Hadi hadi soğutma hazırladıklarımı." dediğinde çoktan beni masaya doğru çekiştiriyordu...

Gamze'nin hazırladığı kahvaltı masasında oluşan sessizliği aklıma gelen soruyla ben bölmüştüm.

"Cenk döndü mü? Son durumlar ne?" dediğimde gülümsedi. Anlaşılan Cenk'in ailevi sorunları hallolmuştu.

"İki güne kadar dönecek. Babaannesinin durumu iyiymiş çok şükür. Sonrasında zaten işi ciddiye bindirmeği düşünüyoruz. Malum babaannesi de çok istiyor. Benim halamı da biliyorsun işte" dediğinde ona hak verdim. Gamze ve Cenk bu konular da hiç acele etmek istemese de Emine babaanne ve Ayfer hala sanki sözleşmiş gibi, onların inadına bir an önce nişanın olmasını istiyorlardı.

"Hayırlısı olsun kuzu" dediğimde gülümsedi. Aslında bu konular onları fazla rahatsız da etmiyordu. Sonuçta seviyorlardı bir birilerini. Bunu anlamamak için kör olmak gerekiyordu.

Güz Çiçeği (Tamamlandı🦋)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin