⋈BVM⋈(5)

256 44 18
                                    

Keyifli okumalar!

Annesini kaybetmiş bir kızı kimse anlayamaz. Hiç kimse onun neler yaşadığını bilemez. Kimileri üzüntüsünü dışa vurur, kimileri içine atar. Ben içine atan taraftım. İçimde tuttuklarım taşıyamayacağım kadar ağır duygulardı.

Annemi kaybettiğim ilk zamanlar "vah yazık kızcağıza, ayy yazık, annesiz kaldı çocuk, üzülme kızım, ağlama kızım." falan filan. İnsanlar acırdı. Acıyan gözlerle bakarlardı. Ben kimse bana acısın istemedim. Kötü olanı seçtim. Kötü tarafımı seçtim. Umursamamaya çalıştım. Fakat önyargıdan geberen insanlar bu sefer de "şuna bak annesi ölmüş üzülmüyor bile, tüh yazık şuna, annesi hayatta olsa neler düşünürdü?, babasına yazık şu kıza bak," dediler. Ne yapsam nasıl davranırsam beğenmediler. Ya acıdılar ya da ayıpladılar. Ortası yok.

Şu an kaçıncı bardağımı içtiğimi bile sayamayacak kadar sarhoştum. Kafam karman çorman olmuştu.

"İçki." Barmene boğuk sesimle seslenmiş duymuş olmasını ümit ediyordum. Kafama çalarcasına koyduğu bardak ile sıçramış boş bulunmuştum.

"Yavaş olsana hayvan."

Barmen bana ters ters bakmıştı. İnanın herifi dövecek gücü bile bulamıyordum. Yanımda oturan bir iki kelime edip susan Doruk'a doğru döndüm. Bana bakıyordu. İlk defa bu kadar dikkatli inceliyordum. Ela gözleri vardı. Kumral dağınık saçları ve yeni çıkmaya başlamış sakalları. Dediğim gibi bir erkeğe göre fazla masum suratlıydı. Açıkcası ben sert hatlı erkeklerden hoşlanırdım ama eh buda fena sayılmazdı. Ne kadar içtiğini bilmiyordum ama baya içmişti. Sarhoşluk belirtisi yoktu. Sen içki içer miydin diye dalga geçmek istedim. Sırıttım.

"Doğuk." Hassiktir! Kocaman bir hassiktir! Ulan ben çok içince "r" harfini söyleyemezdim. Onunla dalga geçeyim derken sanırım dalga konusu olmuştum.

"Doruk mu demek istedin yoksa soğuk mu?" Piç bir şekilde gülümsüyordu.

"Hiç biğ şey demek istemedim." Gülümsemesi daha da genişledi.

"Bana bak masum suğat sakın dalga geçme!" Ya ben neden her konuştuğumda daha da batıyordum acaba.

"İçince daha da tatlı oluyormuşsun."

"Sensin tatlı be!" Bana yakınlaşarak aramızda azıcık bir mesafe bıraktı. Bu hareketi beni heyecanlandırmıştı.

"Demek beni tatlı buluyorsun ha?" Yüzüme çarpan tatlı nefesi beni sersemletmiş gibiydi. Hemen kendimi çektim.

"Konuyu çağpıtma." Kısa bir kahkaha attı ve ayağa kalktı.

"Gidiyoruz Nil hanım." Barmene parayı verdi ve bana döndü.

"Hiç biğ yeğe gitmiyoğum ben."

"Başka bir zaman olsaydı seni ciddiye alırdım ama şuan hiçte ciddi gibi değilsin." Gözlerimi devirdim. Rezilliğim diz boyuydu.

"Ben hiç biğyeğe gelmiyoğum anladın mı?" Elimi havada anlamsızca sallayıp konuşmaya çalışıyordum.

"Bir gün de inat etme be kızım." Serzenişi ile birlikte beni omuzuna attı. Ben ise sersem hareketlerle ona vurup bir taraftanda bağırıyordum.

"Bığak sana be!"

"Bığakmam." Dalga geçercesine konuşup ardından gülmesi sinir kat sayımı yükseltmişti. Bardan çıkana kadar direndim. Sonuç bir bokuma yaramadı! Bir daha bu salağın yanında içmemeyi aklımın bir köşesine yazdım.

***

Yazardan;

Doruk zil zurna sarhoş olan Nil'i dikkatlice merdivenlerden çıkardı. Kız arada bir şeyler mırıldanıyor olsa da ne dediği anlaşılmıyordu. Merdivenler bittikten sonra odanın kapısını açmış kızı nazikçe yatağa yatırıyordu. Yanına oturup ayakkabılarını çıkardı. Saçları yüzünü kapatan Nil'e yaklaşıp saçlarını yüzünden çekti. Kız bu hareket karşısında gözlerini açmış genç adamın suratına bakıyordu.

BENİMLE VAR MISIN? (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin