YANLIŞ PİLAN
Azra sabah uyandığında çok gergindi. Hızlı bir şekilde hazırlandı, bisikletine bindi ve yola çıktı. Kafeye, derin bir nefes alarak girdi. Servis yaparken bir yandan da Doruğu bekliyordu. Her kapı açılışında heyecanla dönüyordu. Yine kapı açılmıştı ve içeriye giren Rana oldu. Rana bir masaya oturdu ve Azra da hemen yanına gitti. Son kez ne yapacaklarını konuştular şimdiyse sıra Doruğu bekleme sırasıydı. İkisi de sabırsızlıkla Doruğun gelmesini bekliyordu. Bekledikleri an gelmişti, Doruk içeriye girdi Azra da hemen ayaklandı. Doruk her zaman ki yerine geçti ve Azra da hemen siparişini almak üzere yanına gitti. Doruğun isteklerini getirdi, sonrada Doruğun karşısına oturdu. Şimdi Doruğun dikkatini dağıtmalı, Rana'nın Doruğun beynine girmesini sağlamalıydı. Azra doruğa peş peşe sorular sorarken Rana'da Doruğun beynine girmeye çalışıyordu. Azra konuşmaya devam etti.
-"Eee Doruk Bey... Vampirler gerçek miymiş?"
-"Bi dakka bi dakka. Ben sana adımın Doruk olduğunu ne zaman dedim?"
-"Zaten söylemene gerek yok ki nerdeyse her gün buradasın. Ödeme yaparken kasada adınız geçiyor."
Dorun ne diyeceğini bilemedi. Hayatında ilk defa bu şekilde kıstırılmıştı.
-"Her neyse. Bu kadar soru sormanın nedeni ne? Nereden esti? Sen hiç bu kadar çok soru sormazdın."
Bu sefer aklı karışan Azra oldu. Şimdi ona akıllıca bir cevap vermeliydi.
-"Sadece merak. Hem, bak ne güzel sohbet ediyoruz kötümü."
-"Fazla merak iyi değildir Azra Hanım. Bu merakınızın sebebi ne bilmiyorum ama bence fazla meraklı olman senin için hiç iyi olmaz."
-"Bana diyene bak. Sen nereden biliyorsun adımı?"
-"Dediğiniz gibi her gün buradayım. Eee haliyle adınızı da öğrenmem gayet normal. Bence siz benimle değil de müşterilerinizle ilgilenseniz daha iyi olur."
Azra şaşkındı çünkü ilk defa Doruğu sinirli görüyordu. Bu hem hoşuna gitmişti hem de tuhafına.
-"Tamam'da neden bu kadar sinirlendiniz?"
-"AZRA! Bence müşterilerinle ilgilen!"
Azra hiçbir şey demeden kalktı. Doruk olanların farkındaydı ve bu yüzden sinirlenmişti. Rana'nın beynine girmesine izin vermedi. Doruk kulaklıklarını taktı ve kitabını okumaya başladı. Rana sinirlendi, yumruklarını sıktı, gözlerini kapadı son kez beynine girmeye çalıştı. Beynine sanki bir ok saplanmış gibi irkilen Rana elleriyle başını tutup derin derin nefes alamaya başlayınca Azra koşarak yanına gitti ve hemen su verdi. Arkadaşının yanına oturdu ve ikisi birden pis pis Doruğa bakmaya başladı. Doruk kaşlarını kaldırdı, hafif sırıtarak yandan bir bakış attı. Azra ve Rana şaşkındılar. Doruk ve kızların bakışını engelleyen uzun boylu bir çocuk oldu. Gelen çocuk... Berkti. Doruk bakışlarının önüne geçen Berke fazlasıyla sinir olmuştu. Berk elini kaldırarak kızlara gülümsedi...
*****
Berkin gelmesiyle ortam yumuşadı. Her zaman ki gülüşüyle tün aklımdaki şeyler uçup gitti. Oturması için sandalye çektim o oturduktan sonra Doruk bir hışımla kafeden çıktı. Dikkatimizi dağıtan yine Berk oldu.
-" Selem. Umarım rahatsız etmiyorumdur."
-"Hayır tabii. Gelmen çok iyi oldu."
-"Çalıştığın yeri merak ettim geçerken bir bakim dedi."
-"Çok iyi yaptın. Siz oturun ben içecek bir şeyler getiriyim."
Rana biraz şaşkındı. Çünkü onu tanımadığı biriyle baş başa bırakmıştım. İçecekleri aldım dönüyordum ki kafenin camlarından içeriyi gözetleyen birinin olduğunu fark ettim. Daha iyi göre bilmek için gözlerimi kıstığımda Doruğun bizim oturduğumuz masayı gözetlediğini gördüm. Doruk sinirli bir şekilde Berki gözetliyor, gözetlerken de dişlerini sıkıyordu. Benim onu fark ettiğimi anlayınca hızla oradan ayrıldı. Bende içeceklerle birlikte masaya geçtim.
-"Eee, nasıl gidiyor sohbet? Anlaşılan siz daha tanışmamışsınız. Berk bu... Rana. Rana, buda Berk."
Berk elini uzatarak " tanıştığıma memnun oldum" dedi. Fakat Rana pek memnun değilmiş gibi "Ben de memnun oldum" dedi. Sanki isteksiz bir şekilde elini uzattı. Berk bizimle biraz takıldıktan sonra gitti. Rana, Berkin arkasından tuhaf bir şekilde baktı.
-"Sorun ne Rana?"
-"Bu çocuğu nereden buldun acaba?"
-"Bulamadım! O benim yan komşum. Hem neden bu kadar soğuk davrandı anlamadım."
-"Tuhaf bir çocuk."
-" Nesi tuhaf acaba?"
-"Sen hiç o çocuğun beynine girmeye çalıştın mı?"
-"Hayır neden böyle bir şey yapıyım ki?"
-"Bilmem benim tuhafıma gitti ve beynine girmeye çalıştım ve olmadı."
-" Belki kendin daha demin doruğun beynine girerken zorladığın için olmuştur."
-"Alakası yok. Ayrıca beynine girememem için mühürlenmiş olması gerek."
-"Bilmiyorum. Hem nasıl kendini mühürleye bilir ki. Bence sen yorgun olduğundan olmadı. Her neyse boş ver."
Bir an sessizlik olduktan sonra Rana ayaklandı ve gitti. Rana ya güveniyorum nedenini bilmiyorum ama ona güveniyorum ve o benim tek arkadaşım. Kafeyi kapattım ve eve döndüm.
*****
Azra sıcak evine döndü. Duş alıp rahatlayacağını düşündü ve duşa girdi. Evin kapısı ard arda çalıyordu fakat Azra banyodayken son ses müzik açmıştı hem de akan suyun sesinden kapıyı duymuyordu. Azra duştan çıktı geceliklerini gidi ve kendini yatağa attı. Gözlerini kapattı derin derin düşünmeye başladı, fakat kapı tekrar çalmaya başlayınca Azra sinirle kapıyı açtı. Kısa, ipli geceliğiyle kapıyı açan Azra karşısında Doruğu görünce neye uğradığını şaşırdı. Doruk tam karşısında duruyordu....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EGNORGO
Teen FictionBaşlarda anlamsız ve sıkıcı gelen bu hikaye sonradan heyecanlı ve adrenalinli bir hal almakta. "Başlangıç" bölümü kitabın sonuyla alakalıdır bu yüzde size saçma gelecek fakat sonradan her şeyi anlayacak ve bana hak vereceksiniz. Aslında her şey Azra...