[uyarı!: First Seven Kisses/7 First Kisses adlı K-Drama'dan esinlenilmiştir.]
[uyarı2!: 004. bölümün devamıdır.]
[not!: Sadece 1. sezonundan birkaç bölüm izlediğim bir dizi. Ondan dolayı 1. sezonunu ele alarak yazıyorum, lütfen yorumlara spoiler yazmayın tşk öd bb.]
Bellamy Blake;;
"Y/N, markete gider misin?"
Kapında dikilen kardeşine göz ucuyla baktın. "Annem yine neye izin vermedi?"
Kardeşin parmaklarıyla oynayarak yanına yaklaştı. "Çikolata istiyorum ama almıyorlar."
"O zaman sözlerinden çıkmamalısın."
Sözlerini duyan kardeşin sana 'masum' gözleriyle baktı. "Lütfeeeen."
Derin bir nefes aldın ve ayağa kalktın. "Pekâlâ ama bu bizim küçük sırrımız olacak, tamam mı?"
Kardeşin gülümseyerek serçe parmağını sana uzattı. Sen de serçe parmağını uzatıp onunkiyle birleştirdikten sonra birbirinize söz verdiniz.
Kıyafetlerini değiştirmek için dolaba yürürken kardeşin de gülümseyerek odasına doğru ilerledi.
Üstünü giydikten sonra ailene arkadaşınla buluşmanız gerektiğini söyleyerek evden çıktın.
Markete doğru yürürken kulaklığını takıp müzik dinlemeye başladın.
Favori şarkını mırıldanırken etrafı inceliyordun.
Markete geldiğini görünce kulaklığını çıkarıp cebine sıkıştırdın ve içeri girdin. Fakat içeri girer girmez gördüğün şey ile ağzın açık kaldı.
Ormanın ortasında dikiliyordun.
Kendini, dün yaşadığın gibi bir şey olacağından dolayı sakinleştirmeye çalıştırdın. Sonra gözlerin koluna kaydı.
Bileğinde ne olduğunu bilmediğin bir şey takılıydı. Stresle ceplerini kontrol edince telefonunu ve yanına aldığın birçok şeyin yanında olmadığını fark ettin.
Bileğindeki şeyin ne olduğunu anlamaya çalışırken yürümeye başladın. Yürürken birine çarptığın için duraksamak zorunda kaldın.
Kim olduğuna bakmak için gözlerini çarptığın kişiye diktin ve sarışın bir kız ile göz göze geldin.
"Y/N! Hayattasın!"
Sarışın kız sana sarılınca ne yapacağını şaşırıp bir süre bekledin ama sonra sen de sarıldın.
Geriye çekilince sana yolu gösterdi ve bilmediğin birçok insanı içeren bir yere götürdü.
"Clarke, onu bulmuşsun!"
Adının Clarke olduğunu öğrendiğin kız gülümseyerek size doğru gelen kıza baktı.
"Octavia, bu kadar sevineceğini bilmiyordum."
Octavia, gözlerini devirdi ve gülümseyerek sana sarıldı.
"Öldüğünü düşünmeye başlamıştık." Octavia bir yerinde yara var mı diye bakarken konuştu.
"Ölmediğime sevindim." Aklına gelen ilk şeyi söylediğinde bir sürü kişinin gülümsemesine sebep olmuştun.
Ardından birkaç kişi daha gelip sana sarıldı ve sonra herkes işine dönmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
₂multifandom ᱬ imagine ✓
Fanfic❝𝐜𝐚𝐧 𝐲𝐨𝐮 𝐡𝐮𝐠 𝐦𝐞 𝐚𝐬 𝐢 𝐠𝐨?❞ ━ bu ikinci kitap aşklar, birinci kitabı profilimden okuyabilirsiniz. ⓒlovingvincent_ || 140620