Kötü Anılara İki Güzel İsim

153 8 1
                                    

"jungkook, bence denizin içindeki hayvanlar ile yapabiliriz, hem Budan gibi bir sahil şehrindeyiz kolay olur"

Kafasını yoldan çekmeyecek gülümseyerek kafa salladı.

"peki hayatım yarına bir şeyler ayarlarım"

Ona kafamı salladım yollu izlemeye devam ettim.

"kahvaltı doğru düzgün edememiştin. Baya da zaman geçti istersen bir yerlerde yemek yiyelim baş başa"

Ona gülümseyip kafa salladım

"baş, başa"

Bir kaç dakika sonra sahile yakın bir restorana gelmiştik.

"et seviyorsun biliyorum ama istersen şu balık restoranına girelim. Güzel bir yer, yemeklerinde harika"

Ona kafa salladım ne düşünceli. Et sevdiğimi biliyor. Tavşan sevgilim benim.

Restorana girip cam kenarına bir masaya oturduk. Ben yemek seçimini ona bırakmıştım, ne de olsa biliyordu burayı. Gerçekten nereden biliyordu.

"jungkook burayı biliyorsun galiba"

Dışarı izleyen gözlerini bana dikip gülümsedi.

"eskiden her ay buraya ailem ile gelirdik. Babam maaşını aldığı ilk gün veya ikinci gün. Meşhur balıklardan yer sonra şu sahilde gezerdik. Evimiz buraya uzak olduğu için çok duramazdık ama o bir iki saat bana cennet gibi gelirdi"

Ellerimi tutup gözünü yine dışarıya baktı.

"şuradaki kayalıkları görüyorsun değil mi?"

Onun baktığı yere baktım denizden bir metre yükseklikte kayalar vardı

"babam ile abim dondurma almak için dondurmacıya giderdi, bizde annem ile oraya oturduk. O kayaların üzerinde annem ile benim ismim yazıyor annem ile zar zor kazımıştık."

Ellerini sıkıp bana bakmasını sağladım.

"o kayalar, her zaman zaman geldiğin kayalarmı. Hani eskiden seni aradığımızda Busan a geldiğinde ki"

Kafa sallamıştı, hayır anlamında

" bu kayalara o günden beri yani seoul e gelme sebebimden beri gelmiyorum. O gittiğim kayalar ise büyük abimin... düşüp öldüğü kayalar"

İçim kanıyordu, boğazıma oturan yumruk ile yutkunamıyorum.

"abim  de benim gibi escinseldi. Ben evden gittikten sonra tek beni arayan o idi. Gizli gizli, çünkü ailem onun eşcinsel olduğunu bilmiyordu. İşte birgün abim sevgilisi ile annelerin bildiği üzere arkadaşları ile kampa gitti. İşte arabaları ile dağa çıkarken kayalıklardan yuvarlanarak öldüler. Ailem sonra öğrendi. Abim sevdiği adamın ismini göğsüne yazdırmış ölmeden bir kaç gün önce. "

Ağlıyordu benim minik tavşanım öyle içten ağlıyordu ki kalbim sıkılıyordu. Hıçkırıkları arasında derin derin nefes alması, hemen yanına geçip sıkı sıkı sarıldım. Öyle bir iç çekmiştiki bunca zaman ağlamak için bir omuz beklemiş bebeğim.

" ağlama, yada ağla dök içini ben burdayım ama ilk önce yemeğimizi yiyelim sonra şu kayalıklara gidip beraber ağlarız he tavşanım"

Küçük bir kıkırtı çıkarıp geri çekildi

"tamam küçük kedicik"

Beraber gülüp ardından yerime oturdum. Yemeklerimiz geline güzelce yemiştik. Gerçekten harikaydı yemekler. Bir süre oturup ardından sahile inip yavaş yavaş yürümeye başladık.

"jungkook ailene ne oldu"

"babam emekli, sonra annem ile beraber biriktirdiği paralar ile küçük bir peyzaj şeyi açtı. Abim yani yaşayan abim öğretmenlik yapıyor. Matematik öğretmeni. Bildiğim üzere abim geçen yıl evlenmiş galiba ama kimle bilmiyorum. Annem aramıştı gel insanlar anlamasın bir saat otur gidersin demişti. Abimin düğününe böyle çağırmıştı ama İsviçre de olduğum için gitmemiştim zaten burada olsamda gitmezdim. "

Kayalıkların oraya gelince elimden tutupyavaş yavaş çıktık. Kayaların birine oturduk. Bana arkadan sarıldı.

" buraya ailenden sonra mı gelmiyorsun. Yani ondan dolayı "

Susmuştu, sadece susmuştu.

" aslında başka bir sebebi daha var"

"jungkook ve yugyeom"

Yüzünü bana çevirdi. Gözleri büyümüştü.

Ona gülmeyecek elimle yanımızdaki kayayı gösterdim. Üstünde isimleri yazılı. Merhaba gözlerinden birer damla yaş düştü.

"yoongi, anlatacağım şey sen"

Yüzünü ellerimin arasına alıp dudaklarına öpücük kondurdum.

"sakin ol bebeğim, hadi anlat dinliyorum"

Derin bir nefes aldı

"yugyeom ilk sevgilimdi. Bir gün okul gezisinde buraya gelince yazmıştık isimleri. Zaten ne olduysa burada da oldu. Onlar bir süre sonra buraya taşındı. Her ay ailem ile gelince görüşürdük. İşte bir gün buraya gelince annem isimleri gördü. İşte sonra hesap filan sordu. O sıra yugyeom geldi ortalık daha fazla karıştı. Annelerle apar topar eve döndük babam kızdı ceza verdi. "

Derin bir nefes aldı bana biraz daha sırnaştı

" işte birgün evden gizli gizli kaçıp buraya geldim. Tam yugyeom a haber verecektim onu şu ilerdeki oturaklarda bir kız ile öpüşürken gördüm. O an anladım bir insana haddinden vazla güvenme ve sevme"

İlk bana döndü öyle güzel baktı ki, ölecektim o bakışlara

"ama sen hariç çünkü sen benim her zaman ilkim oldun. Yugyeom un şerefsizliğini bile bir ayda unutan ben senin bana söylediğin cümleleri iki yıl unutamadım. Yani üzülme iyi ki unutmamışım yoksa sevgilim olamazdın. Gerçekten her anlamda benim ilkimsin seni seviyorum "

Sıkıca sarılmışım bu sefer hiç kimse umrumda değildi. Zaten gören gördü zaten aşkımızı

" sende benim ilkimsin. O zaman bu kötü anılara iki güzel isim yazalım hım"

Cebimden anahtar çıkardım tam oturduğum yere isimlerimizi kazıdık. Öyle deri, öyle güzel kazıdık ki yemin ederim bütün dertler gitti üzerimizden

Kos kocaman kötü günler görmüş olan kayalara büyük harfler ile YOONGİ<3 JUNGKOOK  yazdık.

Bir süre orada oturup güneşin batışını bile izlemiştik. O dondurmacıdan dondurma alıp yürüyerek sahilde yürümüştük.

Seviyordum, geç anladım ama olsun seviyordum. O kadar çok hem- ah bir dakika o kız benim sevgilime mi baktı, yelloz neyse biraz daha sırnaşayım sahipli olduğunu anlasın. Dur ya nerede kaldık off neyse işte çok çok seviyordum bu tavşanı.

Güzel bir yeni bölüm ile karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz
Bu panda sizi çok seviyor🐼
QPM


Please Love Me Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin