B.17

267 24 11
                                    

-Seninleyken nedense sürekli pijama ile takılıyorum dedim kendi için şarap seçiyordu beyfendi ve süpermarkette ayıcıklı pijama ile şarap seçen bir gerizekalı maalesef bendim.

-Ne güzel işte rahat dedi ve bir şişe daha alıp arabayı itmeye başladı.

-Sorma rahat. Sen beni hiç normal kıyafetle gördün mü? Dediğimde ciddi ciddi düşünüyordu.

-Hatırlamıyorum. Ah ilk karşılaşmamız dedi alayla

-Hani şu cüzdanını kaptırdığın gün diye devam ettim alayına.

-Hadi ne alacaksan al gidelim

-Ne alacaksam mı ? İstediğim her şeyi alabilir miyim ki ?

-Çabuk çıktığımız sürece sorun yok

-Sen ödersin ama tamam. Sonra kasada bana kitlemeye çalışma

-Bunu geçen hafta bana 200 bin lira veren kişi diyor

-Tüm paramdı o. Onu sana verebilmek için yemek bile yemedim dediğimde kaşları çatıldı.

-Bu yüzden mi ilk gördüğümden çok daha zayıfsın dedi evet o 3 ayda 10 kilo vermiştim. Normalde de zayıf biri olduğum  için o 10 kilo çok fazlaydı. Kafa salladım.

-Neyse ne alacaksan al ve çıkalım. Kızlar için dondurma, Jin Woo için de cips almalıyız

-Hangisinden istediler? Dedim cipslerin olduğu yere giderken.

-İstemediler. Sık sık onlardan yerler. Bu yüzden kafana göre al

-Vaay tam bir abi ha. Ne sevdiklerini de biliyorsun dediğimde cevap vermedi. Arkamı dönüp ona baktım ama gelmiyor bir yere bakıyordu. Yanına gittim.

-Kaykay mı ? Cidden mi ?

-Evet küçükken çok binerdim dedi gülümsedim.

-O zaman ondan istiyorum. Ben sana tırmanmayı öğretiyorum sende bana ona binmeyi öğret

-Kaykaya mı ?

-Evet aslında bisiklet öğrenmek daha çok isterdim ama kaykayda olur

-Hiç bisiklete binmedin mi ?

-Yani binmeyi bilmiyorsam.. binmedim dedim alay edeceğim cümlenin ortasında bana öyle sinirle bakarsa bir şey diyemezdim. Kolumdan tuttuğu gibi beni mağazada sürükledi. Sanırım sürüklemek hobisi.  Bisikletlerin olduğu yere geldik.

-Seç birini

-Ne ? Olmaz bunlar pahalıdır

-Sana sadece seç dedim dediğinde bisikletlerin arasında daldım. Fiyatlarına bakıp en ucuzunu bulmaya çalışıyordum.

-Fiyatına bakmayı kes.  Sadece seç. 3 saniyen var. Yoksa ben seçerim dediğinde krem rengi,siyah bir sepeti olan bisikleti seçtim.

-O dediğimde gülümsedi ve personele döndü.

-Onu alıyoruz. Hazırlayın dedi ve market arabasını sürükleyip yiyeceklere doğru gittiğinde peşine takıldım.

-Yah bunu yapmak zorunda değilsin

-Biliyorum

-O zaman neden ? Hem bunu öğrenecek vaktim bile yok

-Vakit var. Bizimkiler tatilde onlar gelene kadar iş yok. Bu yüzden boşuz

-Kang'ın peşinde olmamız gerekmez mi ? Dediğimde ramen atıyordu arabaya.

-Sana dedim. Kang'ı yakalamak kolay değil. Bir şeyler dönüyor

-Ne gibi ? Dedim. O reyondan çıkıp diğerine girdik.

-Adamları bu aralar daha az meydanda. Bir işler çeviriyorlar dediğinde kafa salladım. Aniden durup bana döndü.

-Artık bir şeyler alacak mısın ? Dediğinde kenarda duran paketlerden birini alıp arabaya attım.

-Bu olur

-Kendine değil saf. Eve alışveriş yapıyoruz ya şuan. Onları da düşünsen

-Ah doğru. Üzgünüm. Kafam Kang'da kalmış. Haklısın ev. Eve alıyoruz dedim ve etrafa bakındım.

Bütün eşyaları poşete koyduğumuzda hepsini eline aldı. Bana da alay edermiş gibi içinde bir dondurma olan poşeti verdi. Sinirle ayaklarımı vurarak onu takip ettim.

-Ee ben neden geldim ? Madem sen taşıyacaktın

-Senin uyuşukluğunu çekemem

-Çekemeyeceksen hiç gelmeseydim dediğimde durdu ve bana baktı. Yüzündeki o sinirli ifadeyi takli edip bende ona baktım.

-Seni burada görmek istedim. Ayıcıklı pijamalarınla ve yanımda. Oldu mu ?

ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin