Arkadaşlar farkındayım biraz geç geldi bölüm kusura bakmayın. Lütfen oy↙ ve yorum atmayı unutmayın. İyi okumalar💙💙💙.
Burak'tan
Zil çaldığında sınıfa girdim. Eylül hâlâ gelmemişti. Sırama oturup gelmesini bekledim. Benden bu aralar çok fazla kaçıyordu. Nedenini bir türlü anlayamıyordum ama ne olduysa o partide olmuştu. Ya tuna ya da simge ona o partide bir şeyler anlatmıştı. O gece çağtay oradan erken ayrılmıştı. O olamazdı.
Düşüncelere dalmışken hoca içeriye girdi ayağa kalkıp oturdum ama hâlâ eylül yoktu.
Yoklama alınmasına rağmen hâlâ gelmemişti. Derslere geç kalacak bir kız değildi hem nerede olabilirdi ki? sınıftan bir anda çıktım. Etrafta onu arayacaktım bir şey olmuş olabilirdi. Etrafa bakmaya başladım. Kantine, bahçeye, revire ve spor salonuna baktım, oralarda yoktu. Son olarak lavaboya gittim. Alt kattaki lavabo ağrızalı diye gözüküyordu. Lavaboyla aramızda bir kaç metre vardı ve oraya kadar yürümektense üst kattakine bakabilirdim. Eylül ağrızalı yazmasına rağmen oraya zaten girmezdi. Arkamı döndüğümde bir ses duyduğumu sandım ve geri döndüm ama ses falan gelmiyordu. Bir sınıftan olduğunu düşünüp üst kattaki lavaboya çıktım.
Her tarafta aramış olmama rağmen hiç bir yerde yoktu. En sonunda sınıfa döndüm. Ders başlayalı neredeyse 15 dakika olmuştu ama hâlâ yoktu. Belki acil bir şey olup çıktığını düşündüm ve sıraya kafamı koyarak uyumaya başladım.
Yüksek bir zil sesiyle gözlerimi açtım. Bu yangın alarmıydı ve sınıftaki herkes panik halinde dışarıya çıkıyordu. Kolidora çıktığımda her yer duman altıydı. Hemen herkes dışarıya çıkartıldı eylül eğer okuldaysa mutlaka bu sesle dışarıya çıkmıştır diye düşündüm ve bahçede onu aramaya karar verdim.Nerdeyse 20 dakikadır etrafta onu arıyordum ama hiç bir yerde yoktu. Berke, mert, serhat, eymen, selin ve elifte benimle birlikte eylülü arıyorlardı ama hiç bir seyde bulamamıştık hâlâ. Selin ve elif hocalara söylemişlerdi. Dediklerine göre eylül okuldan çıkmamıştı yani hâlâ okulun içindeydi. Ama onu her tarafta aramıştım hiç bir yerde yoktu diye düşünürken aklıma arızalı tuvalet geldi ve bir anda içeriye daldım. Şuan sağlıklı düşünemiyordum. Tek amacım eylülü bulup onu sağ sağlim dışarıya çıkarmaktı. Arkamdan bir kaç itfaiyeci gelmesine raģmen o kadar hızlı koşuyordum ki yetişememişlerdi. Lavabonun önüne gelip kapıyı yumrukladım.
"EYLÜL ORADA MISIN?" içeriden cevap gelmiyordu. kapıya tekme atmak icin geriye çekildim. Öksürüp duruyordum ama şuan eylülden önemli değildi hiç bir şey. Bir kaç kez tekme attıktan sonra kapıyı kırmıştım. İçeriye girdiğimde eylül yerde baygın yatıyordu. Hemen yanına gidip onu kucağıma aldım.
"eylül iyi misin? eylül cevap ver." hiç bir hareket yoktu. Onu hemen dışarıya çıkardım. İkimizide ambulasa doğru götürdüler. Selin ve diğerleride koşarak arkamızdan geldiler hemen.
Berke "abi sen eylülle hastaneye git. Selin serhat sizde mertin arabasıyla takip edin. Eymen ve elifle biz arkadan geliriz." dedi. Herkes sorgulamadan berkenin dediğini yaptı.
Hastaneye vardığımızda eylülü bir odaya aldılar bende kapısında oturup hava makinesinden hava almaya başladım. Burası tunanın annesinin çalıştığı hastaneydi. Babamın hemen haberi olmuş ve zaman kaybetmeden gelmişti. Onun ardından da eylülün annesi ve iki kadın daha gelmişti. Selin ve serhat direk yanlarına gitmiş ve konuşmaya başlamışlardı. İçerideki doktor kısa süre sonra çıktı. Hepimiz hemen başına toplandık.
Doktor "hastanın en yakınları kimler?" diye sordu.
Melike Teyze "ben annesiyim. Kızım iyi mi?" diye sordu.
Doktor "merak etmeyin. Endişelenecek bir durum yok. İçeriden tam zamanında çıkartılmış. Şimdi ona bir kaç ilaç ve hava verdik birazdan kendine gelir." dedi.
Melike Teyze "teşekkürler doktor bey." dedi ve yerine oturup dua etmeye başladı.Yaklaşık bir saat sonra babam eve gitmişti. Bizimkiler ve anneleriyle eylülün uyanmasını bekliyorduk. İçerideki hemşire çıktı ve "hastamız uyandı çok yormamak şartıyla içeriye girebilirsiniz." dedi. Elif, eymen, berke, mert ve ben dışarıda kaldık. Herkes çıktıktan sonra tek başıma girecektim.
Eylül'den
Gözlerimi açtığımda beyaz bir tavanla karşılaştım. Etrafıma baktığımda hastanede olduğumu anladım. Başımda bir hemşire vardı.
"demek uyandınız. Ben dışarıdakilere haber veriyim." dedi ve çıktı. Kendime gelmeye çalışırken içeriye annem girdi ve hemen yanımdaki koltuğa oturdu.
"kızım iyi misin? bir tarafın ağrıyor mu?"
"iyiyim anne. Merak etme bir şeyim yok."
Sonra selin konuşmaya başladı.
"sana bir şey oldu diye çok endişelendik eylül. İyiki zamanında çıktın oradan." işte bir muammadan bahsetmişti benim için. En son yere yığıldığımı ve 'yardım edin' diye mırıldandığımı hatırlıyordum. Oradan nasıl çıktığım hakkında en ufak bir fikrim yoktu.
Herkesle konuştuktan sonra hemşire biraz dinlenmem gerektiğini söyleyip annem dışında herkesi dışarıya çıkartmıştı. O ise şimdi kahve almaya kafeteryaya inmişti. O sırada kapı açıldı. "ne çabuk geldin anne." dedim ama içeriye giren kişi annem değil buraktı. Yanımdaki koltuğa yavaşça oturdu ve "iyi misin?" diye sordu.
"evet. iyiyim."
"güzel."
"benim biraz dinlenmem gerekiyor başka zaman konuşalım." dedim.
"eylül bir kaç gündür neden bana böyle davranıyorsun? o partide bir şey olmuş bu çok belli. Ne oldu?"
"ne olabilirki? hiç bir şey olmadı."
"eylül lütfen bana yalan söyleme ve ne olduğunu anlat." gerçekten dayanamayacaktım.
"ne oldu biliyor musun? senin gerçekte nasıl bir insan olduğunu anladım. Simge bana her şeyi anlattı."
"simge sana benim hakkımda bir şey anlattı ve sen buna inandın mı? ne anlattı?"
"melisa olaylarını."
"sana tam olarak ne dedi bilmiyorum ama ben sana her şeyi anlatiyim. Anlatiyim ki suçsuz olduğumu anla."
derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"melisa okula ilk geldiğinde ona karşı ilgiliydim. Hem çetin yakın arkadaşım olduğu için hem de biraz hoşlanıyordum ondan. Tuna bunu fark etti ve melisayla uğraşmaya başladı. Çetinle ne yapsak da melisayı rahat bırakmadı. Tunayla konuşmaya çalıştım ama dinlemedi. Her seferinde melisaya daha çok zarar veriyordu. Bir daha konuştum ve tuna bir şartla onu rahat bırakacağını söyledi. Melisayla ilk ben sevgili olursam tuna bize bulaşmayacaktı. Eğer o olursa melisayı ve onu rahat bırakacaktım. Tunaya kandım ve iddiaya girdim. Zaman geçti aradan biz melisayla gerçekten sevgili olduk. Birbirimizi gerçekten seviyorduk. Ben dayanamadım ve melisaya her şeyi anlattım. Tunaya uyduğumu ama ona gerçekten aşık olduğumu anlattım. Melisa beni terk etti. Uzun süre kendime gelemedim. Sonra melisada bende dayanamadık ve barıştık. Tuna bunu hazmedemedi ve çetine her şeyi anlattı. Çetin melisayla beni ayırmak için elinden gelen her şeyi yaptı. Melisa her şeyi bildigini ayrılmak istemediğini söylemesine rağmen çetin kafasına bizi ayırmayı koymuştu. Melisa artık abisinin ve benim aramda kalmıştı. Çetin ailesiyle konuşup melisayı ve kendisini başka bir okula hatta başka bir şehire götürmeye ikna etmişti. Bende melisanın mutluluğu için onu bıraktım. Zaten yaklaşık bir sene sonra oradaki arkadaşım melisanın bir erkekle yakınlaştığını bana söyledi. Bu melisa olayıda burada bitti." dedi. Simge bana böyle anlatmamıştı. Evet burak iddiaya girmemeliydi ama melisa bildiği halde onunla olmayı seçmişti. Melisa onu kendi isteğiyle değil başkasının zoruyla terk etmişti yani. Burak yeniden konuşmaya başladı.
"ben gerçekten iddiaya girmek istememiştim ama olayların bu raddeye geleceğini nerden bilebilirdim?" ona üzülmüştüm. Elinu tuttum ve "sende sonrasında neler olacağını bilemezdin. Tamam ilk başta girmemeliydin ama bunu melisanın iyiliği için yaptın. Üzülme daha fazla." dedim. Burağın suratından bir tebessüm geçti ve yerini kötümser bir yüz ifadesine bıraktı. Kafasını ellerimizden kaldırdı ve bana baktı. Kaç saniye ya da kaç dakika birbirimize baktık bilmiyorum. En sonunda burak konuşmaya başladı.
"eylül..."
"efendim?"
"benim sana söylemem gereken bir şey var."
ne söyleyeceğini merak etmiştim.
"söyle."
"eylül bu söylediklerimden sonra benden nefret edebilirsin. Ya da benden uzaklaşıp bir daha benle konuşmayabilirsin."
elimi burağın elinden çektim.
"burak ne oldu? söyler misin?"Arkadaşlar bu bölümde böyle oldu. Umarım beğenmişsinizdir. Lütfen oy↙ ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Sizleri seviyorum❤. Yeni bölümde görüşmek üzere💙💙💙.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çete Güzeli
Novela JuvenilBirbirlerine düşman olan iki üvey kardeş ve çeteleri... Ve bu iki çete arasında kalan bir çete güzeli... İki çeteninde ilgisini çeken eylül bakalım bu durumun içinden nasıl çıkacak? Bu roman amatörce yazılmıştır. Lütfen yorumlarınızla yardımcı...