Kurnaz

0.1"Kumarhane"

Başlama tarihi ve saati bırakabilirsiniz bu satıra.

Bir de iyi kötü yorum yaparsanız sevinirim. 🧡
İyi okumalar çiçekler.🌼
***
Ay ışığı geceyi gücünün yettiği yere kadar aydınlatmaya çalışırken dışarıda hafif kasvetli, iç bulandırıcı bir hava vardı. Ay güzelliğini sergileyebilmek için deliriyor, kasvetli hava buna izin vermiyordu.

Sokaklarda buram buram kokan köfte kokusu, insan sesleri burada bir yaşam belirtisi olduğunu ortaya seriyordu. Saatler ilerledikçe kalan insan sayısı azalıyor ve hatta gece iki gibi ses soluk kesiliyordu. Bütün mekanlar ve köfteciler kapanıyordu.

Ve gece üçte orası açılıyordu.

Yerin içine doğru dizayn edilmiş bir gece kulübü. Dışı fazla lüks ve abartı durmasa da bu şehirde yaşayan herkes oranın farklı bir kesime hizmet ettiğini bilirdi. Orası açıldığı vakit sokakta tek bir nefes alış gerçekleşse sıkıntı çıkarılırdı.

İçine hiç girmemiş olanlar yeraltında olan sıradan bir yer olarak düşünselerde aksine aslında denizin derinliklerinde saklanmış bir cehennem gibiydi.

Bugün buranın çok önemli bir konuğu vardı. İçeride olan herkes büyük bir heyecanla onun gelmesini bekliyor ve onu uzaktan da olsa görmek için çıldırıyorlardı.

Bayan Kurnaz.

Namı bütün şehirde duyulmuşken ismini bilen tek kişi yoktu. İnsanlar birçok kez ortaya asılsız isimler atmış olsalar da hiçbiri ilgi görmemişti bile. Çünkü o her merak edenin ulaşabileceği bir yerde değildi.

Mekana doğru yaklaşan araç korumaların görüş açısına girer girmez içeriye haber salındı.

Hızla gelen araba ani bir frenle mekanın önünde durdu. Sürücü kendi yerinden indikten sonra aceleyle arka koltuğun kapısına doğru ilerledi ve kapıyı açtı.

Yere değen topuk sesleri ve ardından gelen muazzam görüntü. Bu kadın neydi böyle, nasıl bu denli kusursuz olunabilirdi?

Gümüş rengi olan kapı hızla açılırken genç kadın adımlarını mekana doğru ilerletti.

Uzun ince lacivert koridorda en önde korumalarla beraber yürüdüler. Koridor fazlaca bunaltıcı ve iç karartıcıydı. Işıklandırmalar oldukça yetersizdi sadece önünü görmeye yardım ediyordu.

Koridorun bitiminde içeri alımlar için denetleme yapan sekreterler bulunuyordu. Genç kadının burada pek bir işi olmadığından direkt olarak giriş yaptılar.

Kapı açılır açılmaz yüksek ses bir müzik ve bir yığın insanla karşılaştılar. Mekanın duvarlarının yalıtımı o kadar iyiydi ki diğer odalara asla ses gitmiyordu.

Kalabalık insan grubu gelen kişi fark ettiğinde çığlıklar çoğalmaya ve inlemeler artmaya başlamıştı.

Bayan Kurnaz eğer birini gözüne kestirirse şüphe duymadan onunla seviştiği söylenirdi, bu yüzden bunun için deliren bir yığın insan vardı burada. Fakat bugün şanslarına küsmelilerdi. Çünkü Bayan Kurnazın gözüne kestirdiği birisi zaten vardı, mekan sahibi...

Çoğunluğu erkek olsa da kızlarda vardı tabi burada. Belki bir resim veya imza almak için gelmişlerdi.

Genç kadın adımlarını ona ayırtılan locaya doğru devam ettirdi.

Masası oldukça güzel hazırlanmıştı, özellikle ne seviyor ne sevmiyor dikkat edilmiş. En sevdiği şarabı başka bir ülkeden özel ürettirmişlerdi.

Üzerindeki siyah kadife elbise oturmasını zorlasa da hiçbir şekilde belli etmeden yerini almıştı.

Eline kadehini alıp içkisinden bir yudum aldıktan sonra yanındaki korumanın kulağına fısıldarcasına konuştu.

"O nerede? Bekletilmekten hoşlanmıyorum."

Koruma olabildiğince nazik bir tavırla konuştu.

"Toplantısı 5 dakika uzamaya uğramış kusura bakmayın, gelmek üzeriymiş."

Kadın kaşlarını çatmış ve sinirle konuşmuştu.

"Benden önce toplantı koyması hiç hoş değil, ben onun için vakit ayırabiliyorsam-"

Kadın, sesini bölen erkeksi sesle kafasını döndürdü ve bir çift gözle karşılaştı.

"Bayan Kurnaz?"

Gözleriyle karşısındaki adamı süzerken aynı zamanda konuşmak için boğazını temizledi.

"Oo meşhur Giran Bey gelmiş. Yolunuzu bulmanıza sevindim."

Yüzüne yerleştirdiği sahte gülüşüyle asla itici durmuyor aksine kendine çekiyordu. Kadın gözlerini dudaklarından alabildikten sonra sözlerine devam etti.

"Beni bekletmeni nasıl ödemeni beklemeliyim sence?"

Adam yanındaki korumaları kovarcasına birkaç el hareketi yaptıktan sonra kumaş pantolonunu hafif yukarı çekerek oturdu.

"Ödeme yöntemlerini gecenin sonuna bırakabiliriz. İlk olarak şu ortaklık olayını halletmeliyiz."

Kadın ellerini masanın üzerinde birleştirdikten sonra küçük bir süre karşısındaki adama baktı. Suratında hiç bir duyguyu barındırmıyordu.

"Yüzde yirmi beş hisseyi iki tarafında kabul edeceği kanaatindeyim lakin bir sıkıntı var... "

Hafif kızıl gibi duran boyalı saçlarını eliyle arkada topladıktan sonra çantasından bir dosya çıkardı.

"Celal Bey sizinle bir anlaşma imzalamak istiyor öncesinde."

Suratında oluşan ciddilik adamı sırıtmaya iteklemişti. Bunu fark eden kadın gözlerini hafifçe adama doğru çıkardı. Amber rengindeki gözleri kadının üzerine sabitlenmiş, yanaklarının ortasında bir çukur belirivermişti. Gamzesi mi vardı? Kadın bunu daha önce nasıl fark etmemişti?

"Anlaşma kız kardeşinizle ilgili ol-"

Adam suratındaki gülüşüni aniden silerek yerine ciddi bir surat ifadesi takındı.

"Böyle bir şey kabul edil-"

Bu sefer sırıtan taraf Bayan Kurnaz olmuştu.

"Tamam sakin olun, espiri anlayışımız uyuşmadı galiba. Dalga geçiyorum elbette."

Kadın birazcık daha dosyalara bakındıktan sonra tekrar konuşmaya başladı.

"Celal Bey aynı zamanda bodrum katına kumarhane açmak istiyor. Sizin de böyle bir şeye sıcak olduğunuzu fakat bunun için bir atakta bulunmadığınızı öğrenmiş. Biliyorsunuz şehrin en iyi kumarhanesi baskın nedeniyle kapatıldı bu yüzden burada büyük müşteriler toplayacağınız düşüncesinde. "

Adam biraz düşündükten sonra kararını verdi.

"Seni buraya transfer ederse neden olmasın? Sonuçta Abyssos her şeyiyle dört dörtlük bir mekan, kumarhanesinde de baş kurpiyerimiz senden başkası olmamalı."
***