4.Bölüm

255 23 0
                                    

'Şu an biri onun canını yakıyor mudur?..Benim dokunmaya kıyamadağım minik bedenine zarar veriyor mudur?..Verdiğim sözü tutumadim bebeğim üzgünüm..Çok üzgünüm.Ne olursa olsun seni bulacağım umarım bulduğumda herşey için çok geç olmaz sadece biraz dayan bebeğim..Kurtarıcın geliyor..'Gözünden akan yaşı silip arabayı daha hızlı sürmeye başladı.Ağlanması gereken zaman bu olamazdı.Arabayı kapının önünde hızla durdurup büyük adımlarla içeriye girdi.Kai arkasından ona yaklaşmaya çalışıyordu.Kısa boylu bir adam gelip önünde durdu."Buyrun efendim,size tüm mallarımızı göstereceğiz"Bir insan hakkında mal diye konuşması iğrençti.Adam odaları eliyle ona gösteriyordu.Her gösterdiği odaya giriyor yüzlerini inceliyordu.Belki birinin Tao olma ihtimaline karşı en sonuncu odaya girerken dua etmeye başladı.Yavaş adımlarla içeriye girip arkası dönük oturan adamın omzuna dokundu.Adam yerinden sıçrayıp ona döndü.Üzerinde beyaz bir gömlekten  başka hiçbir şey yoktu.Kolundan yatağa bağlanmıştı boynunda ve vücudunun diğer kısımlarında morluklar ve tırnak izleri vardı.Kai kapının önünde durmuş ona bakıyordu.Kafasını iki yana sallayıp odadan çıktı."Bu değil"

"Dostum tüm kerhaneleri gezdik"

"Onu bulana kadar da gezmeye devam edeceğiz gerekirse tüm ülkedikini"

Hızla adımlarla oradan uzaklaşıp arabaya bindi.Kai odada kendini ona gösterip dans eden sürtüklere bakıp sırıttı.Kris'in arkasından koşup yanındaki koltuğa oturdu.Kris arabayı çalıştırdı.Kai aynaya bakıp saçlarını düzeltii."Elimizde son bir adres kaldı"

"Evet.Kağıdı bana ver"Kai cebindeki kağıdı çıkarıp onun eline bıraktı.Kağıdı açtı en sonda yazan adrese bakıp hızla sürmeye başladı.Içinden dua ederken arabayı hızla sürüyordu.

‘Lütfen bebeğim..orada ol.'

Kırmız ışık yandığında durmadan hızla yoluna devam etti.Diğer yönden gelen arabayı fark ettiğinde zaten sertçe carpışmışlardı.Kafası direksiyona çarpıp arkaya doğru savruldu.Kafasından sıcak bir sıvı yüzüne doğru akıyordu.Arabanın kapısını yavaşca açıp kendisini aşağıya attı.Burukca gülümseyip gökyüzüne baktı.

‘ Çok üzgünüm bebeğim  ben hiçbir şeyi beceremiyorum...'göz kapakları ağırlaştı ve gözleri yavaşça kapandı.

 Tao gözlerini araladığında yine o soğuğu hissetti.Kris'in yanındayken hiç hissetmetmediği o soğuğu üzerinde hiç birşey yoktu ve kollarından zincirle  tavana bağlanmıştı.Bir gölge yavaş adımlarla kendine yaklaştı ve ışığın altında durdu.Adam uzun boylu ve kaslıydı saçlarını joleyle arkaya doğru yatırmıştı.Tao'nun vücudunu süzüp etrafında döndü.Baş parmağıyla Tao'nun boynundan karnına doğru bir yol çizdi.Gülüp Tao'nun göğüs ucunu parmaklarının arasında sertçe sıkıştırdı."A-ahh!"Tao alt dudağını ısırıp gözlerini yumdu."Bugün satışa çıkıyorsun"Tao hiç konuşmadı gözlerini yumup öylece bekledi.Gözlerinden yaşlar akarken soğuğu iliklerine kadar hissediyordu.Adam onun yanından uzaklaştı kapıda dikilen diğer adama birşeyler söyleyip odadan çıktı.

"S-sen sözünü tutacaksın değil mi?Biliyorum beni kurtarmaya geleceksin.Ama lütfen..çabuk ol b-ben seni bekliyor olacağım.."Gözlerinden yaslar akarken kapıda dikilen adam elindeki paketle ona yaklaştı.Paketi yere bıraktı cebindeki anahtarı çıkarıp onun kollarını çözdü.Kolları kızarmıştı ve kanıyordu.Paketten deri bir jartiyer çıkardı.Tao'yu bir sandalyeye otutturup elindekilerini ona giydirdi.Tao gözleri yarı açık adamın yaptıklarını izliyordu.Gözünden akan yaşlar yanaklarını ıslatmıştı.Adam onu kolundan tutup kaldırdı.Kalçasına sert bir şaplak atıp sırıttı.Tao acıyla dudağını ısırdı ama bağırmadı.Adam onun  kolundan sertçe tutup odadan çıkardı.Adamın arkasından sürükleniyor dizleri yere değdikçe kanıyordu.Adam onu merdivenlerden çıkardı ve kırmızı bir perdenin önünde bıraktı.İçeride çok fazla ses vardı.Gözlerini açtı ve etrafına baktı.Onun gibi giyinmiş çok fazla kişi vardı.Bir tanesini yerden kalktı ve kalçasını sallayarak sahneye çıktı.Alkışlar ve ıslık sesleri yükselmişti.İçeridekiler paralara miktarları söylüyorlardı en yüksek  rakam söylediğinde sahnede duran adam elindeki çekiçle önündeki masaya vurdu."Satıldı!!"Adam sahneden indi ve sahibin yanına gitti.Tao'nun yanında dikilen adam onun kolunu sıkıp kaldırdı.''Sıra sende küçük sürtük''perde açıldı ve Tao'nun kolunu tutan adam onu sahnenin ortasına fırlattı.Dizlerinin üzerinde yere düşüp durdu.Diz kapağı yanıyor dizlerinden akan kanlar sahneye bulaşıyordu.Tao sahneye çıktığında sesler daha da çok arttı.Elinde mikrafon olan adam Tao'ya yaklaştı ve onu yere yatırdı."İşte elimizdeki en iyi mal 10.000'le başlıyorum."Adam geri doğruldu ve seyircilere baktı.15.000..20.000..30.000..

Para miktarları gittikçe artıyordu.En arka sırada oturan adam ayağa kalktı."50.000!!"

"Satıldı"Tao karanlıkta olduğu için adamın yüzünü göremiyordu.Hıçkırarak ağlıyordu.Gözlerini sıkıca yumdu.‘G-geç kaldın..' Tao'yu satın alan adam sahneye yaklaştı ve parayı sahnedeki adama verdi Tao'yu kendine çekip sahneden indirdi.Tao'nun ayakta durabilecek gücü bile yoktu.Adam kolunu bıraksa şimdiden yere düşmüştü.Adam onu kucakladı ve omzuna attı.Odadan çıktı ve oradan uzaklaştı tuvalete girdi klozetin kapağını kapatıp Tao'yu üzerine otutturdu.Çantasından çıkardığı kıyafetleri Tao'nun üzerine attı."Giy şunları,kapıda seni bekliyorum olacağım cabuk ol!"Tao itaatkarca kafa salladı.Adam tuvaletten çıktığında Tao kapıyı kapadı ve  üzerindekilerini çıkardı.Duvardan tutunarak ayağa kalktı bacakları titriyordu.Hıçkırarak ağlıyor elindeki kıyafetleri giyiyordu.Adam kapıya kırarcasına vuruyordu.Kapıyı yavaşta açtı ve dışarıya çıktı.Adam hızla yürümeye başladığında sahibini takip eden bir köpek gibi onun arkasından gitti.Adam dışarıya çıkıp arabasının arka kapısını açtı Tao'yu belinden iceriye itti.Kendi de ön koltuğa geçip arabayı çalıştırdı.Tao kafasını kaldırıp aynadan adamın yüzüne baktı.Fazlasıyla çirkin biriydi.Ve kendisinden de epeyce yaşlıydı.Gözlerini yumup kafasını arkaya yasladı.Buradan kurtulmalıydı...hemen şimdi...

Gözlerini hızla açtı ve kapılara baktı.Kilitlenmemişti.Kapıyı açıp kendini arabadan aşağıya attı.

GLOOMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin