Giriş

2.1K 100 26
                                    

Büyük ahşaptan yapılma, dış cephesinde deniz kabuklarının olduğu, üzerinde büyük harflerle Rüya Kitap Evi yazan dükkanın ahşap merdivenlerinden çıkarken bir an için geçmişin tozlu sayfaları aralandı sanki.

O tozlu sayfalar beni bundan tam sekiz yıl öncesine, yani tam yirmi yaşında üniversite ikinci sınıfa geçtiğim yaz bu merdivenlerden ilk kez cıktığım O günlere götürdü. Dostum, hatta ailem dediğim Bade ile burada tanıştık. O günler bir şu misali akıp geçti. Biz hala dostluğumuzu sürdürüyoruz. Hiç kopmadık birbirimizden.

O zamanlar bu merdüvenlerden kitap evine adımlarken  buranın sahipleri olacağımızı düşünmemiştim. Sadece üniversite harçlığımızı çıkarmak için yarı zamanlı çalışanlardık. Şimdi ise Bade ile buranın sahipleriydik.

Öylece geçmişe dalmış merdivenlerin önünde beklemeye devam ederken içeriden gelen sesle daldığım geçmişten çıkıp, kalan basamakları çıktıktan sonra süslemelerle kaplı kapıdan içeri girdim.

"Asya gelsene. Tam da çay yapmıştım."

"Geliyorum hemen."

Kapının hemen ilerisinde ki masanın başında oturan Bade' ye selam verdikten sonra ileri deki ahşap açık kahverengi sandalyeyi Bade' ye doğru yaklaştırıp, oturdum.

Bade' nin uzattığı koyu gri kupayı elime alıp, sıcak çaydan bir yudum aldıktan sonra kitap evine gelen ziyaretçileri izlemeye koyuldum. Ben onları izlerken o sırada Bade' de gelen müşterilerle ilgileniyordu.

Bir süre sonra oturduğum yerden ayaklanıp, ilerdeki rafların arasında gezinmeye başladım. Üniversite yıllarında buraya sık sık gelip, sınavlara hazırlandığım günler tıpkı dün gibi gözümde canlanıyordu. Zorlu ama güzel günlerdi.

Şimdi etrafıma baktığımda bizim yerimizi başka üniversite öğrencileri almış. Tabi o günden bugüne değişen çok şey var. Bade ile birlikte uğraşıp bu kitap evini daha farklı daha güzel bir yer haline getirdik. Eski doğasını koruyordu ama bu haliyle de çok daha güzeldi.

***

Telefonumun sesiyle irkilip, hayallerden yeniden uzaklaşıp, kendime geldiğimde ekranda yazan isimle bir an için yüz ifadem değişmişti. Daha şimdi işten gelmiştim ama patronum yine beni arayıp, bir şeyler istiyordu.

"Buyrun efendim."

"İyi günler Asya. İki gün sonra Dubai de ünlü bir Mühendis konferans verecek ve bizim için de bir davetiye geldi. Benim o gün başka bir yerde olmam gerekiyor bu yüzden şirketin bir mühendisi olarak o konferansa senin katılmanı istiyorum. Hem dil de biliyorsun senin için zor olmayacaktır."

"Evet ama ben daha önce Dubai' ye hiç gitmedim."

"Merak etme yanında sana yardım edecek birileri olacak. Sen sadece valizini hazırla yeter. Sana iki gün boyunca izin veriyorum hazırlığını yap."

"Ama..."

"..."

Tam da tahmin ettiğim gibi yine telefonu kapatmıştı. Mühendisliği çok seviyordum. Ama bu şirkette çalışmak beni mutlu etmiyordu. Aslında bu işi bulmak benim için oldukça zor olmuştu ama şimdi düşünüyordum da o kadar hayallerle yola çıktığım bu işte şirketin istekleriyle başa çıkmaktan öteye gidemiyorum.

***

"Ne o yine dalmışsın."

"Efendim."

"Yine patron değil mi?"

"Maalesef. İki gün sonra Dubai' ye gitmemi istiyor."

"Dubai mi? İki gün sonra mı? Bu çok güzel değil mi? Farklı bir yere gitmiş olacaksın."

Operasyon: Mühendis (Tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin