GÜZİN YAMANSabah abimin bağırmasıyla uyandım. Abim kalk sofrayı hazırla diye bağırıyordu. Yatağımı toparlar toparlamaz hemen mutfağa koştum.
Şimdi sabah sabah dayak yiyemezdim.Abim kahvaltısının yapmıştı. Ben o gittikten sonra yemiştim. Zaten hep öyle olurdu.
Birden dün olanlar aklıma geldi. Dünkü genç adam sözde yeni komşumuzdu.
Bir hafta olmuştu taşınalı, zaten en fazla bir hafta kadar daha dayanırdı. Çünkü o dairede en fazla oturan üç hafta oturmuştu.
Dün abimle kavgamıza şahit olmuştu. Evet abimin dün dediği doğruydu onun tasfiriyle deliydim.
Ben şizofren hastası Gülin. Annem ve babamı kaybettiğimde 15 yaşındaydım.Şu an 25 yaşındayım. O zamandan beri hastaydım. Fakat düne kadar hasta olduğumu ben bile bilmiyordum.
Abim öğrenir öğrenmez kavgamız gerçekleşmişti. Öncesinde de aramız pek iyi değildi.
Hayali arkadaşım vardı benim. Gerçi ben şu an kadar onu gerçek sanıyordum. Dün doktorun dediğine göre beynim yanlızlığı kabullenmeyerek kendine hayali arkadaş oluşturmuştu.
Bize gelip gidiyordu. Birlikte geziyorduk, kitap okuyorduk, sohbet edip yemek bile yapıyorduk.
Ben hala onun gerçek olduğuna inanıyordum.
Yap dediğini yapıyor, yapma dediğini yapmıyordum. Hatta ondan ve abimden başka kişilere iletişim kurmamı bile yasaklamıştı.
Dünkü genç adamla konuşurkende yanımızdaydı. Bana onunla konuşmamam gerktiğini söylüyordu. Saçlarıma dokunduğunda
ise o kahretsin diyerek gitmişti.Ben onu sinirlendirdiğimi anlamıştım. Adını bile bilmediğim yabancıyı bu yüzden terslemiştim.
Ben pencereden bakarak bunları düşünürken yanıma geldi. Hala inanamıyordum onun gerçek olmadığına. Nasıl gerçek değildi bana dokunduğunda hissediyordum.
Yanıma yaklaşarak belime sarıldı. Nefesini hissedebiliyordum. Sesizce fısıldadı.
"Benim gerçek olduğma inanıyorsun değil mi, tatlım? " Sesi herzaman ki gibi ürperticiydi.
"E-evet! " diyerek ister istemez kekeledim.
Saçlarıma korkmana gerk yok diyerek öpücük kondurdu. Alışmıştım artık.
Bana dünkü adamın kim olduğnu sorduğunda ise tanımadığımı söylemiştim.
Bütün evin içinde bizim sohbetimizi bozan bi ses duyuldu. Kapı zili, kim gelmiş olabilirdi ki.
Kapıyı açtığımda karşımda yeni komşumuzu görmeyi beklemiyordum.
Onu görür görmez hemen arkama baktım. Mutfakta kapıya yaslanmış bizi seyrediyordu Cenk.
Önüme döndüğümde ise bana değişik bi şekilde bakan komşumuzu gördüm.
"Merhaba! Mahsuru yoksa içeri girebilir miyim? " mahçup bi şekilde sormuştu.
"Tabi. " diyerek salonumuzu gösterdim.Annem ve babam öldükten sonra ilk defa bi yabancı girecekti evimize.
Çekingen adımlarla içeri girdi. Koltuğun kenarına oturdu. Bende karşısına oturdum.
Ne için geldiğini tahmin edebiliyordum. Dünkü olanlardan dolayı zaten o gittikten sonra abim mecbur beni içeri almıştı.
"Sizinle bi konu hakkında konuşmak istiyorum ."diyerek söze başladı.
O konuştuğunda bizi izleyen biri daha vardı yanımızda. Tahmin edersiniz ki hayali arkadaşım Cenk. Arkasında olduğu için göremiyordu Cenki. Cenk kaşlarını çatmış ona odaklanmıştı.
"Bu arada tanışmadık tam olarak. Ben Aybars. "diyerek kendini tanıttı.
"Bende Güzin."diyerek cevap verdim.
"Ben sizinle dün hakkında konuşmak istiyorum aslında. Gördüğüm kadarıyla abinizle aranız pek iyi değil. Size yardımcı olabilirim. Tabiki isterseniz eğer. "kuşkulu bi üslupla dile getirdi.
" Siz bana nasıl yardımcı olucaksınız ki? "sinirlenmeye başlamıştım aslında. Beni aciz, yardıma muhtaç olarak görüyordu kim bilir.
"Hayır benim yardımdan kastım şikayet edebilirsiniz abinizi size yardımcı olurum." dedi güven vermek istercesine.
Arkasına baktığımda ise Cenk yumruğunu sıkmış bizi dinliyordu. Dudaklarını kıbırdattı gönder şunu diyerek.
"Aybars Bey düşünceniz için çok sağolun ama benimle abimin arasında o kadar büyültülecek bir mesele yok. Zaten siz dün gittikten beş dakika sonra içeri aldı beni. Dün aramızda ufak bi tartışma oldu sadece. " demiştim.
Pek ikna olmuşa benzemiyordu, bende benim durumumda birini görsem inanmazdım.
"Peki diyerek" ayaklandı." Tekrar görüşmek üzere. Bi sıkıntı olursa, ya da yardıma ihtiyacın olursa gelebilirsin. "demişti. Ben ise kafamı sallayarak onaylamakla yetindim. O gidince derin bi nefes aldım.
Hemen Cenkin yanına gittim. Bana sinrli bi şekilde bakıyordu.
"Güzin sana demedim mi abin ve benden başka kimseyle ne konuşucaksın ne de görüşüceksin diye!"sesi çok öfkeliydi.
Ben onun bu öfkeli halinden çok korkuyordum nedeni ise her bu uyarısından sonra bana zarar veriyordu.
Üzerime doğru gelmeye başladı. O geldikçe ben geri geri gidiyordum. Sırtımda soğuk duvarı hissettiğimde tam dibimde durdu.
Yüzüme doğru eğilerek. Gözlerimin içine baktı. Gözlerinden ateş fışkırıyordu. Nefesimi yüzüme doğru üflüyerek konuştu.
"Sen benimsin Güzin! Ve ebediyen benim olarak kalıcaksın. Sana zarar vermek istemiyorum. Sende kendine zarar gelmesini istemiyorsan o adamdan da bütün herkesten de uzak duracaksın.Ha bu arada bu işten tek zarar gören sen olmazsın!"dedi. Sesi ürkütücüydü.
Dizlerim titriyordu. Bu tehditlerin her birinin gerçek olacağını biliyordum. Önceden yapmıştı da.
" Anlaşıldı mı!? "diyerek tekrar kükredi.
" E- evet"diyerek kekeledim. Gözlerindeki saf kötülük gittiğinde yerini ifadesiz durgunluğa bırakmıştı.
Alnıma öpücük kondurup benden uzaklaştı. O gidince ayakta duramaz hale gelip dizlerimin üzerine çöktüm.
Gözlerimden yaşlar fışkırıyordu. Ağladığımı duymasın diye yumruğumu ısırıyordum.
Kafamın içinde başka bi ses aptalsın sen aptalsın sen diye çığlık atıyordu. Kafamı yerler sürtmek geliyordu içimden. Katlanılmaz bi şeydi.
Sesleri duymamak için zor zoruna kalkıp odama gittim. Ama bu sesler kafamdan eksilmiyordu.
Gitsinler diyerek kafama ardı ardına vurmaya başladım. Saçlarımı yoldum, yoldukca rahatladım. Seslerin gittiğinden emin oldukdan sonra yorganın altına girip kulaklarımı tıkadım.
Gözlerimi yummaktan açamamıştım bile. Onun geldiğni anlayabiliyordum. Yatağa oturdu.
"Güzelim beni anlamışsındır umarım. Süprizi mi beğendin mi? "dedi. Kafamdaki seslerin her birinin sorumlusu oydu. Çok diye bağırmak geliyordu da neyse.Gittiğini anlayınca kafamı yorganın altından çıkardım. Oh hele şükür gitmişti. Annem babam öldüğünden beri bunlara katlanıyordum. Lanet olsun ama kurtulmanın bi yolunu bulucaktım.
..........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIMIN BEYAZI
Mystère / ThrillerGözlerimi araladığımda kafamda ağır bir sızı hissediyordum. Üzerimde saçma sapan beyaz bir kıyafet vardı. Kolarım ve ayaklarımda ağır zincirler vardı.Etrafıma göz gezdirdiğimde beyaz renginden başka bir renk görememiştim. Ben odayı incelerken odanın...