Emir Can İğrek-Gömleğimin Cebi

21 3 20
                                    

Merhabalar , bu benim ilk hikayem, o yüzden eleştirilere açığım. Bu hikayemde yalnızlıktan ve kimsesizlikten dolayı şizofreniye evrilmiş Azra ve onun hayali arkadaşı Yastık'ın hikayesini okuyacağız .
Hikayeden küçük bir spoiler vereyim şuan Azra şizofreninin başlarında olduğu için Yastık ona karşı iyi ama Esma adlı karakterimle arkadaş olduğu zaman güveni sarsılıyor ve şizofrenisi 3.adıma yükseliyor. Hikayemde şizofreninin yükselişi duruşu ve öldürücü noktalarının hepsine parmak bastım . Umarım eğlenerek ve hissederek okursunuz. Hepinize iyi okumalar!

Karakterler:

Azra:

Esma:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Esma:

Yağız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yağız

Mehmet Bey:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Mehmet Bey:

Mehmet Bey:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BAŞLANGIÇ

Azra'nın doğduğu şehir buram buram yalnızlık kokuyordu. Elinde kalbinin kırıklarıyla hâlâ annesinin dönmesini bekliyordu. Babasının kim olduğunu bilmeyen hayatın acı sillesini yemiş 12.5 yaşında bir kız. Her gün okula gidip eve gelen dadısının hazırladığı yemeklere bayılan dışarıdan tipik kız içerden ise hayal kırıklığı dolu bir vücut. O zaman hikayeye baştan başlayalım 30 Ağustos 2003'e gidelim...
Azra'nın doğduğu gün bugün .Anne babası heyecanlı , doktorlar güzelliğine hayran hayran bebeği odaya koyuyor. Mehmet Bey'in kafasında bir şüphe ama " Bu bebek nasıl oldu?" diye . İçinden fışkıran güvensizlik duygusunu dışarı yansıtmamaya çalışan Mehmet Bey, 3 kere Azra dedi kulağına . Kaçarak evlendikleri için Mehmet Bey ve Azra'nın annesi Esra Hanım , kimsesiz bir şekilde bebeklerini eve götürdüler . Azra zengin ve mutlu yaşantısıyla sefa sürüyordu ta ki Mehmet Bey'e benzemediğinden dolayı Mehmet Bey'in Azra'yı teste götürdüğü güne kadar. 8 yaşındaki bir kız çocuğu... Babasına deliler gibi aşık olan bir kız çocuğu ... Test sonuçları 3 gün sonra çıkmıştı . Azra'nın hayatının en kötü günüydü. Testte %99 Mehmet Bey Babası değildir yazıyordu . Kıyamet o gün kopmuştu zaten. Azra ve ailesi o gün ölmüştü sadece topraga girmemişti vücutları .Babası ve annesi ayrıldılar 4 gün içinde . Her şey o kadar karmaşıktı ki küçük Azra dayanamıyordu . Velayet zorla da olsa babaya geçmişti. Ne kadar kızı olmasa bile onu canından çok seven ama her yüzüne baktığında aklına kinin ve ihanetin geldiği bir baba! Bir şey anlamayan Azra masum masum hayatını yaşadıktan 1 ay sonra annesinin ölümüyle üzüntüden nutku tutulmuştu. O gün arabalardan korkmaya başlamıştı çünkü annesine araba çarpmıştı . Mehmet Bey ise aşık olduğu kadının ölmesine dayanamadı ve Sultan Hanıma Azra'yı bırakıp Almanya'ya gitti. 2 yaşından beri dadısı olan Sultan Hanım yaşlı ama çocuğu olmayan bir anneydi. O yüzden Azra onun en değerlisiydi . Azra 10 yaşına bastığında anladı her şeyi.Gayrimeşru bir çocuk olduğunu , babasının Mehmet Bey olmadığını, ve annesinin ciddi anlamda öldüğünü ... Hayatın sillesini küçük yaşta yemişti oysa. Okulu özel olmasına rağmen aşırı içine kapanık ve herkes tarafından dışlanılan bir kız çocuk küçük yaşta kendi kendine konuşmaya başlamıştı .
Bir gün uyandığında baş ucunda bir şey hissetti birinin sesi var ama kendisi yok! "Kim var orada" dedi kısık sesle. Bir ses geldi.
" Ben , Yastık işte " Azra küçüklükten kalma tek arkadaşı olan kaybolan bezbebeğini hatırladı. Ama ortada bir şey yoktu ki bu ses nereden geliyordu ?
Azra yine kısık sesle "Ne yani oyuncak bebek misin? Bez Bebek dünyasına mi geldim yoksa ? Sultan sen misin? Kim var orada? Telefon nerede babamı arayacağım !"
Diye diye 100 soru sormuştu . Yastık hafif bir kahkaha atarak "Hayır sadece arkadaşınım , ben oyuncak değilim . Canlıyım. Beni göremezsin ,ben senin içinde uyuya kalmış olan Azra'yı uyandıranım" diyordu. Azra yav he he dercesine uykusuna devam etmişti. Uyandığında Sultan hanım yemek yapmamıştı . Nerde diye düşünürken Yastık " Bugün izin günü salak sen nasıl okul 1.si oldun hakikatten " dedi . Azra kahkaha attı ve birden duraksadı "N'oldu az önce lan!" Dedi. Yastık "yemek ye kafan yerine gelsin" dedi. Azra bu çok bilmiş tavrına sinirlenerek havaya 😑bakışı attı . Sonra ben kiminle konuşuyorum kime bakış attım la diye düşündü. Yemeğini bitirdikten sonra televizyonu açacakken gözü fotoğraflara takıldı . Annesi ordaydı sanki ona bakıyordu. Anne ve babasını çok özlemişti . "Hakikatten babam kim?" diye düşündü . Birden yastık konuştu "Baban Mehmet Bey daha fazla kurcalama kendini üzme beni görmüyor olabilirsin ama ben seni görüyorum ağlayınca çok çirkinleşiyorsun " dedi Azra birden kahkaha atarak ağladı . Bu yaşadıkları ona ağır geliyordu . Koskocaman bir yalı ama içi bomboş, Bir o vardı ve birden gözükmeyen yaşamayan sadece onun duyduğu yeni arkadaşı Yastık. O kadar yalnızdı ki artık Yastık'la konuşuyordu bile. Yastıkla 13 yaşında tanıştı . Yastık'a ilk aşkını anlattı , arkadaşlarının dalga geçtiği zamanı anlattı , okulunu şikayet etti , dedikodu yaptı , 1 kilo çekirdek 2.5Lt kola alıp bir günde sohbet ede ede hepsini bitirdi. Onu arkadaşsız sanıyordular ama yastık onun hayat arkadaşı olmuştu. Aslında ona öyle çabuk ısınmamıştı.Ona güvendiği ve yaşadığına inandığı gün bir gün intihar etmek istediğindeydi . Hem pazar günüydü hem de annesinin ölüm günü . Babasını aramıştı o gün , daha doğrusu sözde babasını, "gelemem şimdi Ankara'ya" diyip onu geçiştirivermişti . Ölmek için iyi , yaşamak için kötü bir gün dedi ipi hazırladı kafasını koydu .Yastık yalvarıyordu o sırada lütfen yapma diye ağlama sesi geliyordu hıçkıra hıçkıra Yastık'tan..Ama ev yine de boştu sadece 13 yaşında küçük bir kız çocuğu vardı .Boynunu koydu acımasız ipe. Sandalyeyi çekti, lan şaka maka ölüyorum diye iç geçirdi tam o iç çekme esnasında ip koptu! Yastık ağlayarak "Beni bırakıp gidecektin yalnız başıma olacaktım"dedi . Azra birden " ipi sen kestin!!" diye bağırdı . Yastık "Hayır , ben Canlıyım ama hareket edemem" dedi . Azra"Beni kurtardın sen yaşıyorsun ve seni sadece ben görüyorum sen beni hep koruyacaksın değil mi? Çünkü bu ip çok sağlam sen onu yırtmayi başardın " Dedi. O kadar birine güvenmek istiyordu ki aklına ipi yanlış bağladığı bile gelmemişti. Yastık"koruyucu değilim sadece senin yarattığın bir kurguyum . Kimse beni göremez senden başka, belki de koruyucu meleğinim ama sadece görebiliyorum. Elimden hiçbir şey gelmiyor." Dedi. Azra birden güldü ve "Artık yalnız değilim" dedi. Artık yalnız değilim..

YASTIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin