" Bana yardım etmelisin. Lütfen beni bırakma."
Korkuyla açtım gözlerimi gerçekliğe. Cenin pozisyonunda, terden sırılsıklam olmuş yatağımda buldum kendimi. Derin nefesler alarak doğrulurken pijamamın koluyla alnımdaki ter birikintisini sildim.
Yatağın yanında, yerde duran su şişesinden bir yudum alırken "Rüyaymış." diye mırıldandım. Su şişesinin kapağını kapatıp yerine koyarken bir elimle yatağın içinde kaybolduğuna emin olduğum telefonumu arıyordum. Baldırımın yanından elime değen telefonu ortaya çıkarıp saate göz attım.
05:37
Bu saatten sonra istesem de tekrar yatamayacağımı bilmenin verdiği hüzünle üzerimdeki yorganı iteleyip ayağa kalktım. Cansu'nun uyanmaması adına sessiz adımlarla ortak banyomuza ilerlerken bile rüyam gözümün önünden gitmiyordu. Banyonun ışığını yakıp içeriye girdiğimde yüzümü yıkamak için musluğa yaklaştım ancak aynanın karşısındaki görüntüm hoşuma gitmeyince yavaşça üzerimdekileri çıkarmaya başladım. Duşa kabini kapatıp açtığım suyun altına girdiğimde soğuk su az kalsın donmama sebep olacaktı.
Suyun altında gözüm kapalı bir süre durduktan sonra gözümü açtığımda rüyamdaki kızın gözleri hemen karşımdaydı. Korkuyla irkildiğimde "Bana neden yardım etmedin ?" diye fısıldadı. Ne yapacağımı bilemez halde dururken görüntünün gitmesini bekledim. Gözümü tekrar kapatıp açtığımda ise görüntü yok olmuştu çoktan. Hızlıca saçımı şampuanladıktan sonra duştan çıktım. Üzerime bornozumu giyer giymez mutfağa gidip kendime ayılmak adına kahve yapmaya başladım.
" Kahve yapıyorsan bana da yapsana." diyen Cansu'nun sesiyle kendime geldiğimde irkilip ona döndüm.
Hiçbir şey belli etmemek adına gülümseyerek kafamı salladıktan sonra bir kupa da ona çıkardım. Arkamda kalan mutfak masasına otururken esnemeye devam ediyordu. Hazır olan kahveyi kupalara doldurduktan sonra elime alıp masaya, karşısına oturdum.
"Erkencisin bugün, hayırdır ?" Samimi bir merakla sorduğum soruya yine esneyerek cevap verince istemsizce kıkırdadım. Cansu ile 7 yıldır ev arkadaşıydık. Ve bu 7 yıl içerisinde uykuya olan aşkını çok iyi öğrenmiştim.
Biraz sitemli biraz üzgün bir sesle "Bu saatlerde kalkacağını tahmin etmiştim. Alarm kurdum bende. Güya sana kahvaltı hazırlayacaktım ama yine geç kalmışım." dediğinde yine kıkırdadım, kahvemi içmeye devam ettim. O da bana ters bir bakış attıktan sonra sessizce kahvesini içmeye devam etti. Bir anda kanımın nikotin ihtiyacını haykırmasıyla masadaki sigara paketine uzandım. Bir dalı dudaklarıma yerleştirirken Cansu tekrar ters bir bakış atmıştı.
"Bakmasan kızım bana öyle sabah sabah." dediğimde göz devirip " Sende içmesene o zıkkımı kızım sabah sabah." dedi.
"Bırakmaya çalışıyorum zaten, farkındaysan eğer."
Dalga geçer gibi güldü. "Aynen günde 1 paketi bitirirken kesin bırakırsın." Ona dil çıkarıp dibine geldiğim sigarayı küllükte söndürdüm. Ayağa kalkıp odama giderken arkamdan mutfağı leş gibi kokuttuğumla ilgili söylenmelerine göz devirdim. Bornozu çıkarıp giyindikten sonra hızlı bir şekilde saçlarımı taradım, tepemde sıkı bir at kuyruğu yaptım.
Yatağın üstünde duran telefonumdan saate baktığımda daha mesai saatine 1 saatten fazla olduğunu görünce Cansu'nun yanına, odasına ilerledim. Kapıyı çalıp içeri girdiğimde makyajını yapıyordu. Yatağının üstüne oturduğumda aynadan bana bakıp sırıttı.
"Savcı hakkında konuşamadık dün. Gelir gelmez yattın kaçar gibi." demesiyle gözlerimi tırnaklarıma indirdim, hafif silinmiş ten rengi ojemi inceledim. Sinirli bir şekilde " Ne kaçar gibisi acaba Cansu ? Nasıl yoruldum dün sen gördün." dediğimde rujunu iyice dudaklarına yaymakla meşguldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİN NİNNİSİ
Misterio / SuspensoGeliyor. Çok yakınlarda. Dahada yaklaşıyor. Hissediyor musun ? Nefesini. Duyuyor musun ? Ninnisini.