BÖLÜM 14

398 39 40
                                    

Aşkın Böylesi

......

Bana yaslanan bedeni düşünmemeye çalışarak ellerimi belimdeki ellerin üstüne koyup kendimden uzaklaştırmaya çalıştım.

'' J-Jungkook, iyi misin?''

''yardım edersen olabilirim'' sıcak nefesini kulağım arkasına verirken yutkunmadan edemedim. Eğer yarına pişman bir şekilde uyanmak istemiyorsa beni bırakmalıydı ama nedense bu pek de mümkün gibi durmuyordu.

Alkollü nefesini hızla kulağıma verirken dudaklarımı ısırıp belimdeki elleri sıktım. Bir an önce onu ya alkolü etkisinden kurtarmalıydım ya da bedenimi ondan kurtarmalıydım.

''Jungkook... hadi gel sana bir kahve yapayım'' kollarından kaçmaya çalıştığımda bana kendini tamamiyle verirken başını omzuma yaslayıp öylece beklemişti. Belimdeki elleri dürtüp mırıltılar çıkartan bedenin altından ezilmemek istedim ama ne var ki tezgaha iyice yaslanmış bir şekilde üzerimde yarı uyanık devle duruyordum.

''Jungkook''

'' güzel kokuyorsun'' şu halimizi birisi görse kesin mutfak sexi yaptığımızı sanırdı ama benim tek düşünebildiği şey Jungkook'un yarına pişman uyanmaması. Ama söylediği şeye sadece gülümsemekle yetindim.

Tezgaha eğilir durumdayken hem belim ağrımıştı hem de kıçıma değen şey beni rahatsız etmeye başlamıştı. Bunu söyleyeceğim aklımın ucundan bile geçmezdi ama şimdilik Jungkook'u düşünmeliydi. Tek elimi tezgaha koyup üzerimdeki bedenle doğrulmaya başladım.

''Jungkook'' omzuma değen sıcak nefes ve mırıltılarla onun uyumak üzere olduğunu anlamıştım. Derin bir nefes verip oh çektim. Sanırım kıçım kurtulmuştu ama bu anı değerlendirememek de ne kadar acı vericiydi böyle.

Doğrulurken belimi saran kollar daha da sıklaşmıştı ama kalçama değen sertlik hala aynıydı. Yutkunup ona bir çare bulmam gerekiyordu tabi sonra da babama hesap sormak daha sonra ise annemden azar işitmek.

Ama ben bir şekilde suçu babamın üstüne atardım ki suçlu oydu. Aklımdaki düşünceleri boş verip üzerimde uyuyan deve bir çare bulmalıydım. Belimdeki kolları dürterken omzuma başını koymuş deve baktım.

''Jungkook, uyuyor musun?'' başını yavaşça omzumdan kaldırırken baygın bakışlarla bir etrafa daha sonra bana baktı. Yüzüme tuhaf bir gülümseme yerleştirip serbest bıraktığı kollarında ona döndüm. Anında yine üzerime düşerken onu belinden yakaladım.

'' Jungkook, hadi gel seni banyoya götüreyim de soğuk su ile alt bölgeni biraz da olsa sakinleştirelim ha, ne dersin'' burukça gülümserken boynumda uyumaya kaldığı yerden devam etmeye başlamıştı gözlerimi devirip babama içimden beddua okudum.

Boynumda mırıltılar bırakmaya devam ederken üzerime ağır bedenini her verişinde geriye doğru azar azar eğiliyordum ve belim şimdiden ağrımaya başlamıştı. Yine ve ki sabah uyandığımda ağrıyan sadece belim olacaktı. Omzumda uyuyan devin saçlarını karıştırdım.

''Jungkook, hadi uyan. Bak uyanırsan bay Kaplancık sana şeker verecek'' boynumda bir kıkırtı oluştuğunda kendimde gülümsemiştim. Ah be Tavşanım, ben seninle ne yapacağım. Şu halinden yararlansam topluma kötü mü örnek olmuş olurum bilmiyorum.

Üzerimden yavaşça kalkarken ellerini belime yerleştirip yüzünü saçlarıma gömmüştü. Ah, işte yine kalbim o ritimde atarken gözlerimi kapattım. Sanırım bu halde dursak bir şey olmazdı dimi.

''Taehyung... çok güzelsin'' gözlerim kapalı şekilde gülümsedim. Ne deyim şimdi yani, çocuk maldan anlıyordu.

'' senin kafan gibi mi''

AŞKIN BÖYLESİ ( BTS ver. 2 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin