Vampire Delta - Taekook |Omegaverse|

7 - "Whereas, unlike you, i feel very different."

Bölümleri yazmaya başlamadan önce yazacağım bölümü oturup planlamaya başladım. Bu sayede bu bölümü bir gün gibi kısa bir süre içinde yazabildim ve ilham sıkıntısı çekmedim ve bu sebeple yazarken çokça zevk aldım. Umarım bu planlama işi uzun vadede işe yarar ve ben bu şekilde sık sık bölüm atmaya devam edebilirim.

Unutmadan, bu bölüm 2072 kelime:) yani oy istiyorum, yorum istiyorum, ilgi istiyorum👉👈

Oy vermeyeni gece yatağında mışıl mışıl uyurken vampirler emcüklesin,

Oy verenleri de Taehyung emcüklesin;)

Yazan'ınız Zey, iyi okumalar diler~♡

~~~~~~~~~~~~~~~~

Sınıfa dönüp yerime oturduğum sırada tarih öğretmenimiz Min Gayoung sınıfa girdi. Sınıfı susturup yoklama aldıktan sonra sınıfa dönüp, "Derse geçmeden önce size ödev dağılımı yapacağım. İkişerli gruplar hâlinde, size verdiğim konuda bir araştırma metni hazırlayıp sınıfta sunacaksınız. En iyi metin birinci olacak ve o grubun performans notunu tam puan olarak gireceğim. Ayrıca bu metin okuldaki diğer üç sınıfların birincileriyle karşılaştırılacak ve birinci olan grup Busan'daki diğer okul birincileriyle bir yarışmaya katılacak ve birinci olan grup, Jejudo Adası'nda bir haftalık ücretsiz tatil hakkı kazanacak."

Sınıftan şaşkınlık ve sevinç nidaları yükseliyordu. Herkes Jeju Adası'na gitmek ve orada bir haftayı ücretsiz bir şekilde geçirmeyi elbette isterdi. O adanın cennetten bir farkı yoktu. Ben de gitmek istiyordum.

"Ödevinizin konusuna gelecek olursak; sizden Kore'nin tarihteki savaşlarından birini seçip bu savaşı ince ayrıntılarıyla araştırıp bu savaşı, o savaşta bulunmuş herhangi birinin gözünden ince ayrıntılarıyla anlatmanızı istiyorum. Yani bu yalnızca bir tarihi araştırma değil, edebi bir metin olacak. Şimdi listeleri ayarlamaya geçelim,"

Jimin Hyung'a döndüm. "Bu yarışmaya kesinlikle katılıyoruz,"

Bana ümitsiz gözlerle bakıyordu. "Ödev olarak yapmak zorundayız zaten ama eğer benimle grup olursan o ödülü kazanmanın imkânı yok, ödevden tam puan almanın da öyle. Araştırma yapmaktan ve tarihten nefret ederim, biliyorsun. Ders notlarım da ortada, sınıfın en tembel insanıyla takım olarak kendini harcama."

Sınıfa göz gezdirip, orta ikinci sırada oturan ve bir alfa olan Shin Woojin'i işaret etti. "Woojin'le yapabilirsin mesela. Hem o da senin gibi çok çalışkan ve tarih seviyor, hem de,"
Muzipçe gülümseyerek kulağıma eğildi ve oyuncu bir sesle fısıldadı. "Çok yakışıklı bir alfa~"

Kıkırdayarak onu ittirdim. "Kes sesini Hyung!"

İkimiz de kıkırdayıp duruyorduk. O sırada arkamda hissettiğim hareketlilik ve yanımdan geçen Taehyung'un silüetiyle duraksayıp bir anlığına ona baktım. Bize bakmadan doğruya öğretmenin yanına ilerledi ve birkaç şey söyledi. Mesafeden ve sınıfın gürültüsünden duyamıyordum ama, umursamıyordum da zaten.

"Ciddiyim, Jungkook. Mükemmel bir ikili olursunuz. O kadar çok ortak yönünüz var ki! Ayrıca," Gizli bir şeyden bahsediyormuş gibi yine kısık sesle konuşmaya başladı. "Duydum ki, Woojin sana karşı boş değilmiş,"

Duyduklarımla gözlerim şaşkınlıkla büyürken Jimin Hyung kıkır kıkır gülüyordu.

"Sen ciddi misin bunu da nereden duydun?"

O sırada Taehyung tekrar yanımızdan geçerek yerine oturdu.

Jimin Hyung başını hızlı hızlı salladı. "Eminim tabii ki! Emin olmadığım bir şeyi durduk yere sana söyler miyim hiç? Hem düşünsene, fena mı olur? Hiç sevgilin olmadı, birileriyle bir şeyler yapma vaktin geldi artık. Kafanı derslerinden kaldırıp dünyaya bir bak, bunlar bizim gençlik yıllarımız, eğlenmemiz gerek. Senin gibi kafamızı kitaplara gömmemiz değil,"