Beni yavaşça öldürüyorsun..

Kanlı Yemek

Hayatımda kendi başıma dert açmaktan başka bir işe yaramıyorum ama burdan kendimi aldırabilirim ama daha büyük bir sorunum da olabilir tabi ne yapmalıydım sangwoo beni yine kitleyecek mi ? .. sanırım kitlemiz dimi
  Seni seviyorum dedi  bence artık onu anlıyorum o sevgisini söylemektense saklamayı seven birisi çünkü hep iyi bir şey der sonra susar aklıma gelen bir an var.. ben baygın yatarken Yanımda ağladığı eksi bir an acaba bana neler anlatmıştı ah buldum! Bugün onunla uyuyacağım yani sanırım öyle olur dimi.. ve uyuyor gibi davranıp onu dinlerim belki yine anlatır belki hergece bunu yapıyor Ve ben derin uykumdan anlamıyordum . Bıçağın elimi kesmesiyle kendime geldim...

Ah!

- Ne oldu Bum hadi yemek saatim geçiyor !

Sakin ol Sangwoo sadece Elimi kestim .

- Neden bu kadar beceriksiz biri oldun ?

Ben  (kekeleyerek ) bir sorun yok endişelenme hallederim.

- ( Pis bir kahkaha) Senin için değil acıkan karnım için endişeleniyorum ayrıca yemeğimde kan tadı aramıyorum Bum baştan yap.

Ne ama yetişmez ki hem sadece onu pişirmem kalmıştı.

- Benimde sadece yemem kalmıştı ama o kanlı şeyi yemem.

Sangwoo kanım akmadı bile.

-Bir bakalım .

Yanıma gelip doğradığım sebzeye baktı .

- Haklıydın Bum yaklaşık 1 dakika önce .

Ne demek bu?

- Tam olarak şu demek.

Yüzüme sarsıcı bir yumruk attı Ve beni beni düşürdü hırs alırcasına yumrukluyordu.

Sa sang- Sangwoo dur lütfen dur canım çok acıyor .

-Kes sesini sürtük.

Gö.. gözlerim kara...

- Bayılacak mısın salak bu kadar darbeye Ha şimdi söyle bana yemeği baştan yapacak mısın?

Ya ya yapacağım.

-İşte böyle kalk Ve yemeği yap yetiştirmeye çalış ona göre ben biraz dolaşacağım .

İşte başını ezmeye başladım sürtüklüğün bedelini ödeyecek! Niye bu kadar öfkelendiğimi bende bilmiyorum ama bana itaat etmediği zaman onu öldürmek istiyorum ama yapamam babamdan sonra hiçbir erkeği öldüremem.. çünkü hiç zevkli değil. İşte şimdi yemek zamanı umarım o tabak boş olur bende kafasında paralarım.

Yetişmesi için çok uğraştım ama öncesinde kendi kanımı durdurmak zorundaydım çok güçsüz hissediyorum tabağı masaya koyabilirsem tamam.. her şey ama gözlerim .. açık durmuyor .

-Ben geldim beceriksiz ne yaptın ha yetiştiremedin dimi ?

Sangwoo akşam yemeğin hazır  ben gidip uzanmak zorundayım.

-Nasıl ?

İşte hazır ..

- İlk defa bir işi başarmışsın afferim Bum .

Hevesim  kaldı Ne oluyor lan bu neden yalpalıyor? 
Bu kadar benzetmiş miyim onu ?
Bir yere yığılmadan odaya yatırayım bari .

Sa sangwo.. ben hiç iyi değilim önümü göremiyorum.

-Şimdide kör mü oldun ? Herneyse seni odaya götüreyim.

Daha çok dayanamadım terlemeye başladım göremedim ve cılız bacaklarım beni yarı yolda bırakıyordu .. sonrası sadece karanlık.