31. Kardeş katili...

1.1K 24 9
                                    

Sabah'ın ilk ışıkları...
Efsun sesler le birlikte uyanmıştı. Tanıdık iki erkek sesi geliyordu. Gözlerini yavaşça açarak etrafa bakınıyordu.
Karşısında Çağatay Erdenet dikiliyordu. Elinde silahla...

- Çağatay : günaydın Efsun hanım...
- Efsun şaşkınlıkla : Çağatay ?! Senin ne işin var burda ?

- Çağatay : seni almaya geldim ama gözlerim gördüklerine inanamıyor. Bakıyorum'da sen ve Arık beraber aynı yatakta...
- Arık lafını keserek : saçmalama bir şey olmadı... Hem ne işin var senin burada ? Babam seni en son göndermişti...
- Çağatay gülümseyerek : Arık... Arık. Ben babamdan izin almadan gelebilir miyim sandın ? Gelemem... Gelmedim... Sen çok büyük bir hata yaptın. Efsun'u sana emanet ettim. Emanetime böyle mi davranıyorsun ? Yanında yatarak...
- Efsun : emanet ?! Beni bir obje olarak görmekten vazgeç ! Ben hiç birinize ait değilim. Ne sana ne de Arık'a... Asla ! O yüzden benim hakkımda böyle konuşamazsın !
- Çağatay dinlemiyordu : Arık sana yazık olacak... Babama verdiğim sözü tutamayacağım... Gerçi bu manzara olmasaydı da bir şeyler yapmayı düşünüyordum ama...
- Arık : ne demek istiyorsun ?
- Çağatay : birazdan Yamaç gelecek... En son beni takip ediyordu fakat son dakikada onu salmıştım. Maksat zaman kazanmaktı... Neyse soruna cevap vereceğim. Seni burada öldüreceğim. Efsun benimle gelecek. Yamaç geldiğinde ise sen ölmüş olacaksın. Suç Yamaç'a kalacak... Zaten polisi çağırdım. Nasıl fikir ? Beğendin mi ?
- Arık : bu riski alamazsın... Babam seni mahveder...
- Çağatay : Risk almaya değer. Bir taşla iki kuş... Hem sen hem Yamaç... Bana başka bir şans vermedin. Efsun'u kaçırdın ve önceden de onunla nişanlandın ! Sen beni hiçbir şey den haberim yok mu sandın ? Ben müdahale etmek için sabırla bekledim... Ama o zamanda geldiğimi belirtseydim babam izin vermezdi. Ta ki sen Efsun'u kaçırana kadar. Fırsat bu fırsat gelebilmek için babamızı ikna ettim. Şimdi ise bedelini sen ödeyeceksin ve Efsun benimle gelecek yoksa bu yatak ikinize de mezar olacak.
- Efsun : seninle geleceğimi mi sanıyorsun ?! Sen kardeşine nasıl kıymak istersın ?! Hemde seni istemeyen bir kadın için !
- Çağatay : Arık'la kala kala biraz hırçınlanmışsın Efsun... Senin Yamaç'a olan bir ilgin olduğundan şüpheleniyordum... Ve anlamıyordum öyle bir tipe karşı ne hissedebilirsin diye... Şimdi bugün anladım ki kardeşim'le bir bağın var... Ama bunu düşününce bir Erdenet'le olacaksan benim'le olmam lazım... Başka birisi olamaz. İzin vermem...
- Arık : Çağatay... Abi seni görmeyeli çenen pek bir düşmüş... Hiçbir şey anlamamışsın...
- Çağatay : belki öleceksin ya ondan çok konuştum... Kendimi hazırlıyorum kardeşim.
- Arık : Efsun... Efsun yaptıklarımın bedelini ödüyorum... Her şey için özür dilerim...
- Efsun : tamam Arık...
- Çağatay : vedalaşmanız bittiyse... Malum zamanım yok Yamaç her an gelebilir. Arık seni severdim ama bana ihanet ettin. Kardeşim huzurlu uyu...

Çağatay Arık'a silahını doğru tutmaya başlamıştı.

- Arık : son bir şey...

Arık Efsun'a bakarak :
"Babam yaptı Efsun... Herşeyi o yaptı... Babanın katili..."

Arık devamını getiremeden Çağatay iki kurşunla onu vurmuştu.
Abi kardeş katili olma adayıydı...
Kardeş katili...

Çağatay Arık'ın yanına yaklaşmıştı.

- Çağatay : bunu nasıl söylersin ?!
- Arık Çağatay'ın kolundan tutarak : kaç Efsun ! Sakın ona teslim olma. Elveda Zümrüdüm...

Efsun şok geçirdikten sonra koşmaya başlamıştı...

Arkasından Çağatay'ın sesi geliyordu.
"Nereye kaçıyorsun... Burası ıssız Efsun'cum."

Kendimden geçtim, senden asla...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin