Bir

7.4K 180 92
                                    

  Üzüntü..

 Aylardır her akşam aynı saatlerde uzandığım yatağımda uykuya dalana dek, her hücremde hissettiğim tek his buydu. Bunu değiştirmek için hiçbir şey yapamıyor, hayır yapmıyor oluşum üzüntümü daha da körüklüyordu. Girdiğim boktan döngünün içerisinde, bir sağa dönüyor, bir sola dönüyor yine de yüreğimi hafifletemiyordum. Ona kızamıyordum, bir insana başkasına aşık olduğu için kızma hakkınız olmuyordu çünkü. 

 Pek bir şey yaşamamıştık aslında. El ele bir şehri dolaşmamıştık mesela, ama defalarca sevişmiştik. Birlikte uyanmış, kahvaltı yapmış, duşa girmiştik.. Düşününce dümdüz biriydi ama ona aşık olmak isteyerek yaptığım bir şey olmamıştı. Aras Türkmen'e aşık olmuştum ve bu konuda elimden bir şey gelmiyordu. 

Karşısına bir sapık gibi çıktığımda, evinin kapısında belirdiğimde bile beni yadırgamamıştı. Sevilmeye en az benim kadar, hatta belki daha fazla ihtiyaç duyduğunu görebiliyordum. Her akşam kendisine söylenen siparişleri hazırlayıp bir tepsiye koyarken, yorgun ve kimsesiz bakışlarına rağmen o loş ışıkların ardında ne kadar büyüleyici göründüğünden başka bir şey düşünemiyordum. Dikkatini çekememiştim, bu yüzden yapabileceğim en aptalca şeyi yapıp ona olan ilgimin kulağına gitmesini sağlamış, bir şekilde hayatına girmek için çabalamam gerektiğini kabul etmiştim. Onu görene dek nefesimi tutuyormuşum da göz göze geldiğimiz ilk an nefes almaya başlamışım gibi hissediyordum. Gözüm o kadar kördü ki, yanı başımda olan bitenleri idrak etmem uzun sürmüştü. Hayır hayır, aslında bal gibi de farkındaydım. O bir çift mavi gözde nasıl boğulduğunu görüyor ve bana belli etmemek için verdiği, hepsi birer yalandan ibaret olan öpücükleri anlayabiliyordum. Yine de ona kızamıyordum işte. Ben yeterince iyi değildim onun için, ama Berk'in de onu hak ettiğini düşünmüyordum.

 Ellerimden kayıp gidişini seyretmek ve istesem de bir şey yapamamak beni üzüyordu. Onları beraber gördüğümde kalbim sıkışıyordu ama aynı şehirde yaşıyor, aynı yerlere gidiyorduk. Bazen aynı kafede oturup kahve içiyorduk, beni görmüyorlardı bile. Birbirlerinden başka bir şey gördüklerini de sanmıyordum zaten. Bu acıydı, çünkü bana bakmasını istediğim şekilde, başka birine bakıyordu. Üstelik gözümün önünde yapıyordu tüm bunları. O görmüyor olabilirdi ama ben görüyordum. Onu görmek istiyordum, ama onu tek başına görmem mümkün değildi..

 İlişkilerinde huzursuzluk yaratmak niyetinde olmasam da birkaç kere yaşadığımız tatsız olaylardan ötürü hayatlarından olabildiğince uzak durmaya çalışıyordum. Ama uzun sürmüyordu tabi bu durum. Çünkü yara bandı olarak kullanmaya çalıştığım ve bir nevi benim 'Doruk'um olan onca adamdan, gözleri bana aşk ile bakan erkek arkadaşımdan sonra bile, tek bakmak istediğim gözler ona aitti. Bu sevgi beni korkutuyordu, ve bunu aşmam gerekiğini biliyordum. Hayatımda biri vardı, bana aşıktı ve tek istediğim bir başkasıydı. 

Bir salı sabahı, gözlerimi açıp tavana baktığımda kendi kendime ' Bugün, o gün.' diye mırıldandım. 'Bugün farklı biri olacağım.' Profesyonel bir destek almak için daha önceden araştırdığım doktorun numarasını tuşlarken de, sırtını kapıya doğru dönmüş sevgilimi seyrederken de aklımda bu düşünce vardı. Bana aşk dolu gözlerle baktığını biliyordum, ama bana yapılanı ona yapmayacaktım. Sevmediğim birisiyle birlikte olmayacak, onu umutlandırmayacaktım. O sabah kapıdan çıkıp gittiğinde Sinan'ı son kez gördüğümü biliyordum. Tıpkı geçen akşam Aras ve Berk'i bir partide gördüğümde Aras'la sessizce vedalaştığımızda hissettiğim gibi hissediyordum. Belki o kadar yoğun bir hüznüm yoktu, ama üzgündüm işte. 

 Yeni bir hikayenin ilk sayfasında olduğumu biliyordum. Aras'ı hayatımdan, kalbimden ve zihnimden çıkartmam zaman alacaktı. Ama bunu başaracaktım.. Çünkü bu hikaye, benim hikayemdi.


EVVVEEET,

 Uzun zamandır heyecanlandığım bir hikayeye başladım.. Ocean Eyes Doruk'umun hikayesi. Kiminiz ona gıcık oldu (zaman zaman ben de), kiminiz haksızlığa uğradığını düşündü.. Bakalım onu nasıl bir yolculuk bekliyor. Bu hikayede Aras ve Berk'e yer vermeyi düşünmüyorum ama konu gereği isimleri geçecek. O yüzden okumayan varsa önce Ocean Eyes'ı okuyup gelebilir bincii :)) 

 Çok heyecanlıyım çünkü yazmayı çok özledim. Aynı zamanda ders çalışıp tez de yazdığım için motor hızıyla yazamayabilirim ama boş vakitlerimde yazmaya özen göstereceğum. Hepinizi öpüyorum.

-reina

DORUKTA // bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin