01

166 14 22
                                    

-Taehyung

Gün doğumuna yakın nefes nefese uyanmıştım. Koşarak banyoya gidip aynada kendime baktım. Saçlarım terden ıslanmış ve dağılmış, göz altlarım mordu. Ne kadar uyusam da uykumu alıyormuş gibi hissedemiyordum, ayrıca uyumak da istemiyordum. Gördüğüm bu rüyalardan bıkmıştım artık.

Her uyuduğumda kendimi bir depoda, ellerim bağlı olarak görüyordum, fakat izleyiciydim. Kendime doğru baktığımda bedenimi görüyordum, ama karşıma baktığımda ellerim bağlı bir şekilde oturduğumu da görüyordum.

Devamını göremeden biri tarafından depodan çıkartılıyordum. Diğer kimsenin beni görüp duyamaması, ama o adamın bana dokunabilmesi ve konuşabilmesi fazlasıyla garipti. Hiçbir soruma cevap da vermiyordu, bu fazlasıyla sinir bozucuydu.

Bir duş alıp giyindim ve göz altlarıma kapatıcı sürdüm, öcüye benzerken dışarı çıkmak istemezdim. Üstümü de giyindiğimde birkaç şey atıştırdım ve kapıdan çıkmadan önce babamın fotoğrafına el salladım.

"Ben çıkıyorum baba."

Bundan 2 sene önce babam ölmüştü, annem de biri ile evlenip uzağa taşınmıştı. Tek vasfı para göndermekti. Evden çıkıp yolda yürürken bile rüyalarımı ve rüyamdaki adamı düşünüyordum. Yüzünü şu ana hadar hiç net bir şekilde göstermemişti.

Kısa sürede pastaneye varıp arkadaşımın yanına gittim, artık bu durumu birine anlatmam gerekiyordu. Daha selam bile vermeden yüzümün asıklığından anlamış olacaktı ki endişe ile konuşmaya başladı.

"Bu halin ne? Ne oldu? Annen ile mi tartıştın? Anlats-" Ard arda soruları sıralarken elimi ağzına koydum. "Jimin... bir sus artık, zaten başım ağrıyor. Olay annem değil, başka bir şey."Sıkıntı ile nefes verdim, bana inanmaması olasıydı. Tanrı aşkına, kim inanırdı ki böyle bir şeye?

"Garipsemek yok ama? Anlaştık?" Kafasını sallayıp onayladığında anlatmaya başladım.

"Rüyalarım, rüyamda sürekli birini görüyorum. Kolumu sıkıca tuttuğunda canım yanıyor, uyandığımda da ağrıyor. Rüyamdaki şeyleri gerçekten hissediyorum. Ne oluyor bilmiyorum, 1 haftadır böyle ve kafayı yiyeceğim sanırım."

Beni şaşkın bir şekilde dinlemişti. Bir süre sonra konuşmaya başladı. "Bu fazlasıyla garip... madem gerçek, onunla konuşmayı dene."

"Söylediğim hiçbir şeye cevap vermiyor ki." Suratım iyice asılmıştı, kolumu dürttü. "Ona vurmayı dene, madem canın yandığında hissediyorsun, o da hisseder belki ve bir şey söyler?"

Mantıklı gelmişti, gece deneyecektim. Kahvemi isteyip kafamı masaya koydum ve gözlerimi dinlendirdim. O sırada içeri simsiyah giyinen biri gelmişti. Yüzünde bile siyah maske vardı, bu sıcakta bunalmıyor mu diye düşünürken bana ufak bir bakış attı. Göz göze geldiğimizde telaşlı bir şekilde pastaneden çıktı. Ona baktığım sırada aklıma rüyamdaki adam gelmişti, gördüğüm kadarıyla birbirlerine benziyorlardı. Ama rüyamdaki birinin gerçek hayatta olması mümkün müydü? Tavırları da çok şüpheciydi diye düşünürken kahvem gelmişti. Kafamı dağıtmaya çalıştım.






Selamlar, nasılsınız?

Bu ficin konusu aslında bir webtoon'un konusuydu. Ben de biraz değiştirip fic yazmaya karar verdim. Umarım beğenirsiniz. 💗

ᴀ ᴅʀᴇᴀᴍ? || TᴀᴇKᴏᴏᴋHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin