Bendis ve Eresbos

2.DİKKAT ET

İYİ OKUMALAR♥️
(M.Medya/Azranın kolyesi)

"Sen yürek mi ye-" arkadan biri lafını kesti ve

"Mahir, bulduk abi gidiyoruz" dedi.

Kaskatı kesildim. Ben daha yeni Buğra'nın katiliyle konuşmuştum. Bu olamazdı. Bu kadar hızlı olmamalıydı.

Bana döndü ve yutkundu. "burada bitmedi" deyip gitti.

***

Hala şaşkındım.
Çağla' nın yanına gittiğimde "neler oldu" dedi. Anlattım.
"Şimdi ne yapacağız" diye sorduğunda
"Bilmiyorum" dedim.
"Belkide okuldaki tek Mahir o değildir". Çağla ile aynı fikirdeydim.

Ders zili çaldığında sınıfa gittik. Ne kadar dersi dinlemeye çalışsamda. Aklımdan çıkmıyordu. İçimden bi sen Buğranın katili o olmasın diyordu. Ondan korkmadım. Ama kim olursa olsun intikamımı almalıydım.

Zil çaldığında Çağla kolumdan tuttu ve dışarı sürükledi. "okulun giriş kapısından isimlere bakıcaz başka Mahir var mı diye" dedi. Evet her zaman olduğu gibi bu olaydada yanımdaydı. Kapıdaki sınıf listelerine baktık ve 12/C sınıfındaki Mahir Zorlu dışında başka Mahir yoktu.

Herşey şimdi başlıyordu.

Zil çaldı. Ders matematikti yine dersi dinlememekten yanaydım. Kapı çaldığında spor klubündeki Zeynep beni ve Çağla' yı beden hocası çağırdığı için dersten aldı.

Önceden Çağla ile beraber voleybol takımındaydık. 1 yıldır voleybol oynamıyorduk. Spor salonuna gittiğimizde hoca konuşmaya başladı. Hocayı dinlerken Mahirin basketbol oynadığını gördüm. Ona baktığımı anlamış olmalı ki bana baktı , bi süre birbirimize baktıktan sonra üzerimizdekileri değiştirip antremanlara başladık.

Ortaokuldan beri voleybol oynuyorduk. Voleybol hocamız her yıl yaptığı gibi okulun ilk haftası son 4 saat antreman yaptırırdı.

Basketbol takımıyla antreman saatlerimiz aynı olmadığı için Mahiri basketbol oynarkende hiç görmemiştim. Evet voleybol oynarken arada bi Mahire bakıyordum, iyi oynuyordu. Ne diyorum ben ya.

Zil çaldığında hala voleybol oynuyorduk. Birden başıma top geldi, başım döndü ama iyiydim. Arkamı döndüğümde Mahir sırıtarak bana bakıyordu.

Ona doğru gittim ve elindeki basketbol topunu aldım etrafında 3 tur sektirerek döndükten sonra önüne geldim. Aramıza 2 adımlık mesafe koyduğumda topu bacak arasına sertçe attım. O orada inlerken kahkaha attım ve kahkahamın salonda yankılanmasının mutluluğuyla salondan çıktım.

Antremanlar bittiği için üzerimizi değiştirdik. Bahçedeki bankların birine oturup çıkış zilinin çalmasını bekledik. Mahir top yedikten sonra ortalarda gözükmüyordu.

Zil çaldığında arabaya doğru yürümeye başladık. Arabaya binerken Mahir karşıma çıktı ve bi süre bana baktı gözü ay şeklinde ki kolyemde takılı kaldı ve "Dikkat et giderken AZRA" dedi. İsmimi bastırarak demişti. Tam konuşacakken beni dinlemeden arabasına bindi ve gitti.

Arabaya bindim ve okuldan çıkış yaptım. Yolda giderken bi anda araba yaylandı ve durdu tekrar çalıştırdığımda harekete geçmedi. Dışarı çıkıp tekerlere baktım. Patlamıştı. Hepside. Hepsi nasıl patlıyordu. Bunu biri yapmış olmalıydı. Kimdi bu saçmalığı yapan?