Güzel ve ucuz bir kadınsın. Bir ceket bir ayakkabı yeterde artar hayallerini süslemeye. Yüzünü bana çevirme, görmek istemiyorum. Son zamanlarda bu şehirde bütün yollar aynı yere çıkıyor, ne tuhaf.Bugün ağustosun on üçü, on dördü falan, yarın da on beşi muhtemelen. Tarihlerin önemi yok, bir şeyi beklemiyorum. Çirkin bir kadınsın, aynalar yalan söyleyebilir, insanlar da öyle. Fahişe hayallerinde yaşa sen, boş ver sevmeyi falan. Sadakat senin harcın değil.
Ucuz bir kadınsın sen, çok derin düşünmene gerek yok, kimsenin leylası olmayacaksın. Bir paket sigara vereni adam sanacaksın, hepsi bu. Herkesin hınca hınç birbirini ezdiği bir şehirde, kutu kadar bir dairede saltanat süreceksin ve kapıcı dışında kimse senin ismini hatırlamayacak. Dünyayı değiştirmek senin harcın değil.
Yaklaşma, solukların çarpmasın tenime. Kendi dünyam var, dokunma. Burada senin anadilin konuşulmuyor, trafik soldan akmıyor ve senin değer verdiklerinin burada bir kıymeti yok.
Kaybolmak istemiştim, bir şehirde, bir kadında ya da bir hayalde, neyde olduğunun pek önemi yok. Keşfetmeye tutkuluyum, senin keşfedilecek bir yanın yok. Makyajlı bir yüz, ağdalı bir ruh ve atmayan bir kalp, Rönesans tablosu değilsin sen, insansın. İnsan olmayı unutsan da insansın işte.
Herkesin kaburgalarının arasına sıkıştırdığı taze acıları var. Gören bütün gözlerin kör olmak isteyecek kadar görmekten acı duyduğu şeyler var. Saklama gırtlağına saplanan ağrıları, karşında seyirci yok.
Dünyayı daire kabul etmek zorunda değilsin. Pi sayısını dünyanın yarı çapıyla çarpıp alanını bulmak zorunda değilsin. Zor değil, kendine bir ülke seçersin, üzerinden kuş geçmez. Bunlar sana uzak şeyler, biliyorum. Kolay değil, gitmeye kalksan her şey ayağına takılır, kalsan gırtlağına uzun boylu bir öksürük yapışır.
Bu şehir, bu gökdelenler, cebindeki pahalı sigara, cüzdanındaki absürt vesikalık fotoğrafın… Artık ben beşeri her şeyden vazgeçmişim, görmüyor musun? İnsanın olduğu yerde mikrop var. ruhu saran mikrop, beyninin içinde beliren bir lezyon gibi birkaç neşter darbesiyle kesilip atılacak bir şey değil. Nasıl kesip atacaksın ruhunu?
Kaçıyorum ben. Terliklerimi giydim, çoraplarımı çıkardım, derin bir nefes aldım. Zilim çalmıyor, telefonum kesik, adresim belirsiz. Karnım ağrıyor, midem bulanıyor, çok kenarlı bir heyecan var. olsun, hazırım ben.