❤
Gelenler Savaş ve Burak'tan başkası değildi. Okyanusta bende şaşkın şaşkın hocanın arkasındakilere bakıyorduk. Savaşla göz göze gelince başımı çevirip hocaya sorarcasına bakıyorduk.
"Evet kızlar bunlar Savaş ve Burak elbette ki tanıyorsunuzdur, artık dersleri beraber işleyeceğiz bu başından beri belli bir olaydı belirli bir yaşa geldikten sonra güçlerinizi birleştirip beraber hareket etmeyi öğrenmeniz gerekiyordu." Dedikten sonra bizim hemen yanımızda olan iki kişilik sıraları gösterdi. Yavaş adımlarla sıralarına doğru ilerlerken bakışlarımız hala onların üzerindeydi. Yerlerine otururken Savaş benim hemen yanımdaki sıraya oturdu.
"Ders ne?" diye sordu Savaş bana doğru, bir eli de çantasındaydı. Gerçekten yakışıklı bir çocuktu, ela gözleri sanki beni içine çekiyordu. Kafamdaki düşünceleri kovdum.
"Edebiyat." dedim ve hafifçe tebessüm ettim. O da bana teşekkür etti ve kitaplarını çıkarmaya başladı. Şu güç birleştirme olayından hiç bir şey anlamamıştım. Kafamdaki düşünceleri kovup dersi dinlemeye başladım. Size zilin kurtarıcı sesini duymamla mutlu oldum falan diyemeyeceğim çünkü zil yoktu sadece çalar saat vardı ve onun kurtarıcı sesiyle hayata dönmüştüm. Okyanusla beraber bahçeye inip çardağa oturduktan sonra Savaş ve Burak'ta yanımıza gelmişti.
"Nasılsınız kızlar?" demişti Burak gülerek, şimdiden aslında Burak'a ısınmıştım, zaten burada kaç kişiyi tanıyorduk ki?
"İyiyiz siz nasılsınız?" dedi Okyanus o da gülümsedi, bir anda onları çok yakıştırmıştım ama bu bana düşmezdi.
"İyiyiz bizde aslında, sınıf değiştirdik sadece." dedi gülerek, bir süreliğine sessizlik oldu etrafta. Yerimde rahatsızca kımıldadım ve konu açmaya karar verdim. Sonuçta birinin bu sessizliği bozması gerekecekti.
"Hocanın dediğinden bir şey anladınız mı? Çünkü ben hiç bir şey anlamadım." dedim. Herkes suratıma neyden bahsediyorsun der gibi bakınca açıklama gereği duydum.
"Hani diyorum şu güçleri birleştirme olayı. Hoca söylemişti ya." dedim bıkkınca galiba bunu kafasına takan sadece bendim.
"Bende hiç bir şey anlamadım ama yakında çıkar kokusu. " dedi Savaş
Ona hak vererek başımı olumlu anlamda salladım. Kolumdaki saate gözüm takılınca dersin başlamış olduğunu fark ettim ve hatta geç bile kalmıştık.
"Eyvah! Derse geç kaldık, ne ara bu kadar zaman geçti ki? " deyince Okyanus hemen ayağa fırlayıp koşmaya başlamıştı, derslere geç kalmaktan her zaman nefret ederdi arkasından bende hızlı adımlarla gidince, Burak ve Savaşın kafalarını olumsuz anlamda salladıklarını görmüştüm.
"Hadi ama ne oyalanıyorsunuz?" deyince hareket etmeye başlamışlardı ama eminim yanlarında bir kaplumbağa olsaydı onları geçerdi.
"Çok kafanıza takıyorsunuz en fazla ne olabilir ki?" Burak'a kınarcasına baktıktan sonra koşmaya başlamıştım arkamdan onlarında geldiğini görünce istemsizce güldüm, sınıfa yaklaşınca kapının önünde Okyanusu gördüm.
"Ne yapıyorsun burada niye içeri girmedin?" daha yeni gelen Savaş ve Burak'ın da anlamaz gözlerle baktığını gördüm.
"Şey, ben tek başıma içeri giremedim de sizi bekledim." hepimiz Okyanusa ciddimizin bakışı atıyorduk hala ona bakarken kısık sesli bir kahkaha attım.
"Hadi girelim de daha fazla kızmasın." hepimiz Savaşın bu sözünü onaylayarak kapıyı tıklatıp içeriye girdik ama hocayı bu kadar sinirli göreceğimizi tahmin etmemiştik doğrusu.
Hoca hepimizi baştan aşağı süzerken ayıplarcasına bize bakıyordu. Ne yani sadece geç kaldığımız için miydi bu sinir?
"Hepiniz güzel bir cezayı hak ettiniz beni bu kadar bekletmenin cezasını size çektireceğim."
Hepimiz şaşkınca hocaya bakıyorduk. Yapamazdı değil mi? Yapamaz ya? yoksa yapar mı?.
❤ bölüm sonu ❤