Create a character

"The LinK"

Yeni dünyama taşınalı pek bişi olmadı, yeni ev, yeni oda, yeni okul, yeni yüzünü görmeye bi tenezzül etmeyeceğim bakıcı aile.
Çocuklar bu toplumda fazla önemsenmiyor, 18 yaşından sonra ise üremek için bir eş atanıyor. Ben 14 yaşındayım yani 4 yıl sonra bir eşe atanıcam. Zamanımın çoğu okulda el işleri bölümünde geçiyor. Sessiz, sakin, yeni maketlere elverişli. Okulda fazla olaya sebebiyet vermem. Kesinlikle yanlız takılırım, fazla düşünmem ve eyleme geçmem. Silah maketleri favorimdir. Çalışan birkaç prototiflerim de masamın kenarında asılı duruyor. Her gün tekini alıp okula götürüyorum. Geçiş sistemindeki sansör bileşenleri kırdığın sürece ötmüyor. Okulumuzun üniformaları sade şekilde tasarlandı. Ama süslemek mümkün. Sarı bir tulumu ne kadar süsleyebilirsen. Benim tulumumda bir kemer asılı ve öndeki fermuarım hep açık. Tarz diye değil. Eşyaları saklayıp çıkarmak kolay oluyor.
Saat 9:40 servis 5 dakikaya gelir, oluşan uykusuzluk problemleri yüzünden hükümet 8 olan okul saatini 10'a atadı. Genede çoğu kişiye yetmiyor.
Sabahları herzamanki gibi iğrenç bir yapay ışıkla aydınlatılıyor.
Yerçekimi şartlarını eşitlesekte güneşe yada bir yıldıza yakın olmayan gezegenler ısı kaybı nedeniyle ışıklandırmaya mecbur kalıyor.
Çantamı hazırlamam fazla sürmedi. Besin kaynağımı sağlayan hapı ağzıma attıktan sonra çantamı koluma attım, beremi gözüme kadar indirdim ve 3 yıldır küs olduğum aynaların önünden gözüm kapalı geçtim. Kapıdan çıktığım anda servis önümdeydi. Açılan cam kapıya yaklaştım ve içeri girdim. Kendi adımın yazdığı bölmeye girdim ve kapıyı kapadım. Işıklarını söndürdüm. Okul saat 10 da başlasada gezegenin büyüklüğünden en yakın okula 2 saat sonra anca varabiliyorduk. Çantamdan cam tableti çıkardım ve alıcıyı kulağımın arkasına taktım. Geçenlerde eski tip mmorp oyununda tanıştığım insanlar, bir oyundan bahsetmişti.
Zaten tabletlerimizde yüklü olan oyunu bir tür kodla aktif hale getiriyormuşuz.
Tablet açıldığında onu küçük masanın önüne yerleştirdim ve önümde açılan hologram alana baktım.
Hologramdan silineceklere girdim ve silinmiş belgeler yazısından "t" harfine baktım. Oradaydı.
The Game
Üzerine dokunduğumda "yeniden yüklemek ister misiniz?" Sorusu önümde belirdi. Kafamı aşağı yukarı salladığımda program inmeye başladı. 10 saniyede gerçekleşen işlemden sonra ana ekrandaki sembole dokundum. Oyun Full Dive teknolojisi ile bağlantı kurduğunda gözlerimi kapadım ve kendimi oyuna bıraktım. Gözlerimi açtığımda önümde tek birşey vardı.
Create a Character

2 YIL SONRA
YER: The Game 
ALAN: The bar of victory 
SEBEP: verilen parti
Işıkların dolduğu barda bütün herkes ya dans ediyor yada içiyordu. Oyun full dive olunca içtiğin içki oyun süresinde bedeninde aynı sarhoşluk gibi etki yaratıyordu. Koltukların tekinde tek kişi kollarını yaymış oturuyordu. Boynu tüylü Deri ceketinin altındaki bandajları mor ötesi ışıkta parlıyordu ve beline taktığı büyük zımbalı kemerde 6 silah asılıydı. Deri siyah pantalonunun altındaki botları şarkının ritmine göre yere vuruyordu. Parti onun içindi ama kimsenin haberi yoktu. Oturduğu koltukta dahada kaykıldı ve sarı karışık saçlarını geriye attı. Altın renkli gözlerinde dans eden insanların yansıması vardı. İç geçirdi ve bir kutu bira açtı. Yavaşça içerken gözlerini kısarak dans pistine odaklandı. 
Müziğin sesi bir anda kısıldı ve bir adam sahneye çıktı. Beyaz saçları belindeydi ve gözünü kapatan bir gözlüğü vardı. Üzerindeki tulumsu şeyin belinde bir kılıç asılıydı. 
Boğazını temizledikten sonra konuşmaya başladı.
" Baylar ve bayanlar! Bu akşam burada olduğunuzdan dolayı çok teşekkürler. Hepinizin buraya odaklanmasını istiyorum şimdi...." Dedi ve ışıklar kapandı. Tekrar açıldığında sadece tek bir yerde spot ışığı yanıyordu. "Partimizin onur konuğu, asıl sebebimiz... Herkesin bildiği ama görmediği. Ve BEN onu bulup getirdim... The Link!" Son sözünden sonra silüyet bir adım attı ve alkışlar başladı. Sahnede sarı orta boy saçlı ve siyah uzun pardösülü biri vardı. Yakışıklıydı.
Etrafa bakıp gülücükler attı ve sonra konuşmaya başladı. "Merhaba baylar ve bayanlar! Geceme ışık kattığınız için teşekkürler, neden bunca zaman sonra böyle bir anda belirdiğimi merak ediyorsunuzdur... nedeni basit! Buradaki enerjiniz yüzünden!" Etrafı alkışlar kapladı...Koltukta oturandan başka herkes tezaurat attı. O ise dilini şaklatıp birasını yudumlamakla yetindi. O birasını içerken adam konuşmaya devam etti. Son yudumunda ise birayı masaya geri bıraktı ve ayağa kalktı...

"Oyunlarda oynamamın nedeni sizssiniz, hepiniz için ayrı teşekküler! Bu yüzden sabaha kadar eğlenelim!" diye konuşmaya devam etti "TheLink" ve tam sahneden inerken biri ona seslendi...

"Hey! The Link birkaç numara göstermek için düelloya varmısın!" Ses ondan geliyordu elindeki bitik şişeyi yere koydu ve pis bir sırıtış atarak güldü "Bakalım o adın hakkını verebilecek misin?" diye kimsenin duyamayacağı şekilde fısıldadı. TheLink geriledi etrafına baktı oyuncular tezaurata başlamışlardı bile artık geri çeviremezdi. Ellerini kıtlatıp ona döndü "S-sanırım başka seçeneğim yok! Tamam o zaman!" dedi ve sahneden atlayıp onun yanına indi. "İsteği gönderdim bile..." dedi önündeki. Thelink yanında beliren bildirinin kabul et tuşuna 3 saniye düşündükten sonra bastı... Ve etraf o ikisi için karanlığa dönüştü. "Map, lav arenası olucak...şarkıyıda senin seçmene izin veriyorum ama şöyle ritminin içimizi kavuracağı bişeyler seç nasılsa benliğin değişecek değilmi?" dedi yabancı. The Link önündeki listeye baktı. Devletin oyunun daha heycanlı olması için koyduğu bir özellikti bu. Bikaç şarkıda kaldıktan sonra seçimini yaptı. Hill gurubundan -Right Place... Yabancı gülümsedi "o zaman hazıra tıklasan iyi edersin değilmi "The Link" " son kelimeleri vurguladı. The Link eli hazır'a basıcakken oyuncu adlarının olduğu bölmeyi gördü. Onun için çok geçti ama yabancının adını görmüştü, eli Hazıra basıp etraf gene karanlığa büründüğünde beyni donmuşçasına boş boş bakıyordu, o adı görmüştü... o ad "The Link" değildi... The LinK ti..