İnce elleri göğsümde dolaşıyordu ve ben kendimi tatmin olmuş hissetmiyordum. Sabah ilk işim evime uğramadan Diana ya uğramak olmuştu. Bu sarışın kadın iyi bir metres ti. Beni tatmin etmeyi başarıyordu. Hiç bir şey söylemeden onu sırt üstü ittim ve tek seferde birleştim onunla.
Evden çıkıp beni bekleyen arabaya bindim. Eve uğrayıp üzerimi değişmem gerekiyordu.
**
"Sende hemen benimle gelsen olmaz mı büyük baba"
"Halletmem gereken işler var dedim ya Cornelia"
"Tamam o zaman bende senin işlerinin bitmesini bekleyeyim. Beraber gidelim"
O adamın evinde tek kalmak istemiyordum.
"Israr etme lütfen. Alışveriş yapman ve alışman lazım"
Daha fazla ısrar etmenin bir anlamı yoktu. Odama çıktım ve binici kıyafetimi giyindim. Ata binmek iyi gelecekti. Özlemiştim.
*
"Daha fazla beklemeyeceğim Teressa hadi !""Özür dilerim leydim unuttuğum eşyalar vardı"
Teressa telaşlı telaşlı yanıma geldi. Mahcup görünüyordu. Kafamı salladım ve arabaya doğru yürüdüm.
"Benimle vedalaşmayacakmısın Cornelia"
"Hayır büyük baba sana kırgınım beni yanlız bırakıyorsun"
"Hadi ama Cornelia gel de bu yaşlı adamla vedalaş"
Gülümsedim ve koşarak yanına gidip Sarıldım.
"Erken gel büyük baba"
"Elimden geleni yapacağım kızım"
gülümseyerek el salladım ve beni bekleyen arabaya bindim. İçimden bir ses çok eğleneceğimi söylüyordu...
*
''Leydim uyanın geldik''
Teressanın sesiyle gözlerimi açtım. Araba durmuştu. Kıyafetimi toparladım ve arabadan indim. Çok büyük bir konağın önünde duruyorduk. Ukala , züppe , gösteriş meraklısı tek başına bu kocaman evde yaşıyordu demek.
Bizi kapıda karşılayan uşağın yardımıyla eve girdik. Gerçekten tatlı insanlardı. Ev barok tarzı döşenmiş muhteşem bir şeydi. Kocaman bir salon ve ihtişamlı avizeler.. İnsanın başı dönüyordu bu evde. Kahya olduğunu öğrendiğimiz adam yani Samuel odamı gösterdi ve yerleştim. Sanırım odayı anlatmaya gerek yok. Harika..
Akşama doğru odadan çıkıp aşağıya indim. Yemek masası hazırlanıyordu. Yardım teklifimi bir türlü kabul etmediler. Bende evi gezmeye karar verdim. Uzun bir koridor boyunca asılan tablolar ilginçti. Çoğunda edepsiz şeyler vardı. Tamda sapık ev sahibine göre.
''Leydim şeref verdiniz''
Çığlık atarak elimi kalbime götürdüm ve hızla arkamı döndüm. Edward o gülüşüyle karşımda dikiliyordu.
''Daha sessiz söyleyebilirdiniz''
''Gayet sessiz söyledim Leydim ama tablolara öyle kaptırmışsınız ki kendinizi ''
Öyle sinsi gülüyordu ki .Altındaki imayı anlamamak elde değildi. Alttan almak zorundaydım çünkü adamın evinde kalıyorum.
''Seninle ödenecek bir hesabımız vardı sanırım ''
''N.Ne.Ne hesabı ?''
''son konuşmamızı hatırlıyorsun umarım ''
''Eğer beni öpmeseydiniz öyle bir şey yapmayacaktım !''
Üstüme doğru gelince geri geri gitmek zorunda kaldım ve duvara yapıştım. Daha ne olduğunu anlayamadan belimden tuttu nazikçe ve kendine çekti. Karşı koyamadım çünkü içim titremişti.
''Yinede erkekliğime vuracağınız anlamına gelmiyor du. Tahmin edersinizki leydim benim için çok önemli''
Ağzımı açıp tek kelime birşey söyleyemedim. Yavaş yavaş yüzüme eğiliyordu. Nefesi yüzümü yalarken kendimi kaybetmiştim, bu neydi şimdi resmen öpmesini istiyordum. Dudakları önce yavaşça dudaklarıma temas etti. Sonra tekrar ve tekrar. Öyle nazik öpüyorduki, ellerimi hangi ara göğsüne yerleştirdiğimi hatırlamıyorum. Kendimi kaptırmış ve karşılık veriyordum. Dili dudaklarıma temas edince kendimi hızla çektim. Nefes nefese kalmıştım. Hızla oradan ayrıldım. Odama çıkmayı çok istiyordum ama onun evinde terbiyesizlik yapamazdım. Mecburen salona geçtim ve yemek masasına oturdum. Edward ın da gelip karşıma oturması uzun sürmedi. Yemek boyunca gözleri üzerimdeydi. Hızla yedim yemeğimi
''size afiyet olsun''
''Biraz bahçede yürümek istermisin''
''son bahçede yürüyüşümüzü hatırla istersen senin için acılı bitmişti''
ah şu dilim !
Edward kafasını geriye atarak kahkaha attı.
''Sen ne yaramaz birşeysin , Aklın başına gelmemiş belli. Tekrar öpülmek mi istiyosun''
''hayır ! hayır!''
Gülmesine devam ediyordu. Züppe ne olacak.
''ben sizinle arkadaş olmak istiyorum''
''arada bir öpücük vereceksen o tatlı dudağından kabul ''
''rica ederim saçmalama''
''Kendime engel olamıyorum tatlım''
''Bakın ..''
''sizli bizli konuşmayalaım cornelia''
''peki Edward o zaman iyi dinle beni . Benim sevdiğim biri var''
kaşlarını çatarak beni dinlemeye başladı.
''Claymoreden tanıdığımız. Adı Jason küçüklüğümden beri onu seviyorum''
''bunu bana söyleme nedenini anlayamadım tatlım''
''Ne demek anlayamadım , her fırsatta beni öpmek için hamlelerde bulunuyor ve öpüyorsun''
''yinede bunu anlatman için geçerli bir neden değil. Ben işime bakarım.''
Hayatımda duyduğum en iğrenç laftı.. ve bir o kadarda kırıcıydı. Sesimi çıkarmadım , sadece yerimden kalktım ve odama çıktım.