Karanlık ve sessiz bir sokakta tek başıma korkarak ve aklımdan türlü türlü entrikalar üreterek yürüyordum.Eski ve dışarıdan tarihi bina gibi duran apartmanın kapısına geldiğimde cebimdeki anahtarı çıkarmaya gerek duymadan kapıyı ittirdim ve içeri girdim.Delik deşik çiziklerle dolu ve çürük olduğu için kolayca açılıyordu. Uzun ve küf kokan bir koridordan geçtikten sonra oturduğum dairenin önüne geldim.Gerçi daire demeye bin şahit isterdi.Daha çok hücre gibiydi.Burada tek başıma yaşıyordum çünkü hayatımı kendim şekillendirmek istiyordum.Ailemden zor izin almış olsam da yine de benim dediğim olmuştu.Tabi onlar bu yıkık dökük binada oturduğumu bilmiyorlardı.Anahtarla kapıyı açtıktan sonra ayakkabılarımı çıkarma zahmetinde bulunmadan içeri girdim.Dıştan görünümü kötü olsada içini güzel düzenlemiştim.Küçük banyoma gidip üzerimi çıkardım.Suyun ısınması zaman aldığı için önceden açtım musluğu.yarım saatlik duşun ardından iç çamaşırlarımi giyip üstüme sade siyah pijamalarımı geçirdikten sonra kendimi yatağa attım. Çok uykum olduğundan bugün erken yatmak istiyordum.Tam derin uykuya dalmıştım ki içeriden gelen bir tıkırtıyla gözlerimi açtım.