BÖLÜM 11: GÜZEL AKŞAM

127 50 19
                                    

Veee yeni bir bölüm daha. Öncelikle herkese merhaba umarım hepiniz iyisinizdir. Yenibir kurgu yazıyorum aklımda bir sürü fikir var onu yakında yayımlayacağım. Ama önce bölüm depolamalıyım. 

Yaz Tadında'yı arkadaşlarınıza önerirseniz, oylarsanız, arkadaşlarınız da oylarsa çok çok mutlu olurum. Şimdiden teşekkür ederim. Keyifli okumalarr

Multimedia=The Score-Higher

***

Seray Öztürk

Son olaydan sonra Beste birkaç gün evden çıkmadı. Onu yalnız bırakmamak için günümüzün çoğunu evde geçiriyor sadece bazen dışarı çıkıyorduk.

Sabah kahvaltımı yaptıktan sonra telefonuma Berk'ten mesaj gelmişti. Mesajda sahile gidelim mi yazıyordu. Beste'nin yanında kızlar olduğu için rahatlıkla kabul ettim. Üstüme sarı crop altıma da beyaz şort geçirdim ve makyaj yapmadan evden çıktım. Zaten Berk'de kapıdaydı.

"Günaydın!"

Sevinçli bir şekilde konuşması benim de enerjimin artmasına sebep olmuştu.

"Berk bey ne bu mutluluk!"

Kahkaha attıktan sonra devam etti.

"İçimden geldi."

Ona baktığımda gözlerinin içi bile gülüyordu. Bir süre bakıştıktan yürümeye devam ettik. Yürürken bir yandan da sohbet ediyorduk.

"Hatırlıyor musun bir ara güzel voleybol oynayamadığını söylemiştin."

Ona hatırlıyorum der gibi kafamı salladım.

"Ben de sana öğretebileceğimi söylemiştim."

Ona kocaman gözlerle döndükten sonra güldü ardından eliyle bir yeri gösterdi. Oraya döndüğümde boş olan voleybol sahasını gösterdiğini gördüm. Yüzüm kocaman bir gülümsemeyle dolarken Berk beni elimden tutup oraya götürdü.

Sahaya geldiğimizde topu eline alıp karşıma geçti.

"Paslaşmakla başlayalım."

Bana nasıl paslaşılacağını anlatırken onu gülerek durdurdum ve konuşmaya başladım.

"Nasıl oynanacağını biliyorum Berk."

Utanarak kafasını eğdi ardından topu bana attı. Bir süre paslaştık. Ondan sonra da baya bir süre oynadık. Tabii ben sürekli topu sağa sola attığım için Berk zorlanmıştı.

"Seray düz ve eğri atmak arasındaki farkı biliyorsun değil mi?" Çöp kovasına giren topu alırken bir yandan da bana laf söylüyordu. "Sana düz at dedim. Benimle oynuyorsun çöp kovasıyla ya da şezlonglarla değil."

Kocaman bir kahkaha attım çünkü Berk cümlesini bitirip bana döndüğü an yüzüne top yemişti. Tamam gülmemem gerekiyordu ama ne yapabilirim ben de insanım. Gözleri kapalı bir şekilde durduğundan bu onu daha da komik yapıyordu. Yanına ilerlemeye başladım. Ona doğru attığım her adımda gülmemi engellemeye çalışıyordum.

"Berk?"

Kendimi zor tutarak kurduğum cümleden sonra yavaşça gözlerini açtı. Gelen topdaki kumlar güneşten yanmış yüzüne yapışmıştı ve ben şu durumda kendimi tutamadım ve kahkaha attım. Berk kahkahamı taklit etti ardından hiç beklemediğim bir şey yapıp beni omzuna aldı ardından denize koşmaya başladı.

"Berk...Dur-"

Bir yandan kahkaha atıyor bir yandan da konuşmaya çalışıyordum.

"Bana gülmek ne demekmiş Seray hanım şimdi görürsün."

YAZ TADINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin