Taehyung elindeki dosyaları incelerken en iyisini düşünüyordu. Seokjin ile erkenden uyanmış ve sağlam bir kahvaltı etmişlerdi. Soğuk bir duş almışlar ve tüm yorgunluklarını atmışlardı. Şu an ikisi de cidden çok dinç ve sağlam kafa ile işe koyulmuşlardı. Seokjin dosyaları inceliyor ve önemli yerleri not alıyordu. Taehyung ise Seokjin'in kitlendiği noktaları ele almıştı.
Eşine yardımcı olmak ve onu rahatlatmak istiyordu. Dae'yi evde bırakmamış ve şirkete getirmişlerdi. Taehyung birçok yeri not almış ve çözüm yollarını bulmuştu. Sadece Seokjin'in onaylaması gerekiyordu. Masanın diğer ucundaki eşini izlemeye başladı. Seokjin'in saçları dağılmış bir şekilde dosyalarla ilgilenmesi Taehyung'un dudaklarının kıvrılmasına neden olmuştu.
Yavaşça yerinden kalkıp, Seokjin'in yanına gitti. Eşinin omuzlarına ellerini yasladı ve yavaşça masaj yapmaya başladı. Seokjin gelen dokunuşlarla kendini rahatlamış hissetti. Eşinin dokunuşlarını seviyordu. "Rahatla biraz sevgilim." Seokjin derin bir nefes alıp, Taehyung'un bileğinden tuttu. Nazikçe kucağına çekti. Taehyung bacaklarını açtı ve eşinin kucağına yerleşti.
Anında kollarını boynuna doladı. "Bana sarıl sadece. İnan bu dünyalara bedel." Taehyung gülümsedi ve ensesindeki saçları nazikçe okşadı. "Ben bir şeyler buldum. Birkaç not aldım. Gelen tekliflerin hepsini düzenledim, sıraladım ve onlara cevap maili hazırladım. Hepsini kabul edebileceğiniz bir takvim çıkardım." Seokjin eşinin boynuna sulu bir öpücük bıraktı.
"Sana boşuna meleğim demiyorum. Ama nasıl yapabildin bunları? Sen serbest çalışansın. Nasıl bir şirket işini anında çözebildin?" Taehyung gülümsedi. Eşinin kucağına daha çok yayıldı. "Ben takım çalışması dersi aldım. Kriz yönetim kursuna gittim. Bir de hızlandırılmış şirket işi dersi aldım. Fotoğrafçılık sadece çek ve çıkart olayı değil. Kapsamlı bir iş." Seokjin hayranca izledi eşini.
"Sana hayran olmamak elde değil. Sen cidden eşsizsin." Taehyung kızaran yanakları ile Seokjin'in göğsüne sindi. Biraz daha sarılı kaldıklarında Taehyung planını anlatmak istedi. "Bir aile şirketi olsak nasıl olur?" Seokjin Taehyung'un beline daha sıkı sarıldı. "Ne demek bu?" Taehyung hemen yanında olan dosyaya uzandı. "Şimdi ben ortak olacağım buraya. Tabii buna gerek yok ama seni kırmak istemiyorum."
Seokjin uzandı ve dudaklarına öpücük bıraktı. "Ortak olduğumuz zaman biraz ekip açısından değişiklik yapsak daha iyi olur. Pozisyona aldığınız çalışanların dosyalarına baktım. Hepsi cidden çok iyi. Ama benim hazırladığım takvimde tek başlarına asla bize verim vermezler. Biz bu işleri aldıktan sonra yoğun olmadığımız bir gün bile olmayacak." Seokjin eşini dikkatle dinledi.
"Şöyle ki Jungkook çekimde ve karakalem çizimin üç boyutlu yapımında ciddi bir eğitim aldı. Beni nasıl çizdiğini hatırla. Ardından onu bilgisayarda düzenledi ve dijital ortama aktardı. Bence şirket olarak buna geçiş yapman gerekecek. Tekliflerin çoğu dijital yönde. Jungkook ekibinin yeni parçası olabilir." Seokjin resmen şaşırarak dinledi eşini. Bunlar nasıl kendi aklına gelmezdi?
Taehyung ise sözlerine devam etti. "Namjoon iç mimar. Jackson'ın ekibine girebilir. Birçok mekanı biliyor ve çoğunda çekim yaptı. Hem fotoğrafçı hem iç mimar. Hoseok ise dekor ekibine girebilir. Resmen bir mekanı dört farklı şekle sokabiliyor. Cidden bu işte çok iyi. Jimin zaten finansal ve muhasebe için sana ferahlık sağlar. Yoongi ile ciddi bir ekip çalışması kurabilirler. Eğer şirket elemanını sağlam kurarsan, teklifleri değerlendirmeye almak senin için daha kolay olur. Şimdilik fikirlerim bu yönde. Nasıl uygun görürsen öyle halletmeye başlarız."
Seokjin derin bir nefes aldı ve kucağındaki eşi ile ayaklandı. Taehyung'un boynunu öpüyor ve ona övgüler sıralıyordu. "Resmen bir meleksin. Tüm yükümü aldın güzellik. Ne diyorsan yapalım. Sonuçta ortağımsın. Yarın Yoongi dönüyor. Oturup, hisse paylaşımı yapalım." Taehyung Seokjin'in yanağına öpücük bıraktı. "Önce siz oturun ve etraflıca konuşun. Sonuçta birlikte kurdunuz bu şirketi. İkinizin hayali ve emeği var. İnan buna sonradan dahil olmak..."