Bölüm 24: Geçmiş Meseleler

4 2 0
                                    

18 Nisan 1021 Saat: 16.10


   Siprat ile Mient hala daha dövüşüyorlardı ve iki tarafta oldukça yorulmuş, bitap düşmüş gibiydi. Siprat "Yeter artık, Mient! 2 yıl önce senin hayatını kurtardım ben! O kadın seni baştan çıkaracak, kullanacak ve işi bittikten sonra öldürecekti! 2 yıldır bunu anlamayacak kadar beyinsiz herifin teki misin, amına koyayım!" diye isyan etti. Mient ise "Sus, orospu çocuğu! Sen benim aşkımı elimden aldım! Hem de öylece! Hiçbir sebep yokken! Seni asla affetmeyeceğim! Asla!" diyerek tekrardan atıldı.

Artık Siprat'ın yapabileceği bir şey yoktu. Onu öldürmek zorundaydı. Onun ölüm tuzaklarına, nefretine yeterince katlanmıştı. Artık sabrı da takati de kalmamıştı.

Siprat duruşunu aldı ve tekniğini hazırladı. Kılıcını sıkıca tutup ölümcül keskin gözlerini Mient'e dikti ve yerinden fırladığı gibi bir anda dibinde bitiverdi.

Zaman yavaşlamış gibiydi. Siprat'ın kılıcı Mient'in boynuna doğru ağır ağır yol alıyordu ve Siprat ilk defa birini öldürdüğü için pişman olacağını düşünüyordu. Derken tam ortalarında Kete belirdi ve devasa bir Su patlamasıyla ikisi de bir yana fırladı.

İkisi de yerlerde sürüklenerek durdular. Kete'ye baktılar. Kete baya sinirlenmiş gibiydi. Bunu bedeninin etrafını saran ağır su enerjisinden anlayabiliyorlardı.

Kete "Ne oluyor burada? İki dakikalığa gittim, birbirinizi öldürmeye mi çalışıyorsunuz! Ne oluyor burada!" diye bağırdı. Siprat kollarından güç alarak ayağa kalktı ve "Hiçbir şey, Lider. Sadece antrenman yapıyorduk" diye yalan söyledi. Kete ise bunun yalan olduğunu bilmemesine imkan yoktu. Yetişmemiş olsaydı Mient'in kellesi, bir top misali yerlerde yuvarlanıyor olacaktı.

Kete "Antrenman mı? Bu hangi deli köyünün antrenmanı? Açıklamak ister misin?" diyerek Siprat'a ezici bir bakışla baktı. Siprat bedenini etkisi altına alan baskıdan kurtulamıyordu. Hayatında hiçbir şeyden korkmamış bir seri katil olan Siprat, orada bedenini hareket ettiremeyecek kadar korkmuş, donakalmıştı.

O sıradaMient de ayağa kalktı ve "Onu öldürmek istiyorum..." dedi. Kete "Ne dedin?" diyesorunca Mient "2 yıl önce sevdiğim kadını gözlerimin önünde acımadan öldürdü...Acımadan, pişmanlık duymadan... Onu öldürmek istiyorum!" dedi. Kete de "Benimoyunum sırasında mı? İkiniz tamamen zıt bölgelerdeydiniz" demesiyle Mient"Aslında..." diyerek o günü anlatmaya başlamıştı.


19 Kasım 1019 Saat: 21.10


   Muent ile sevgilisi Asea, komşuydular. Neredeyse doğdukları andan itibaren beraberdiler ve her şeyi beraber yapmışlardı. Asea iki yaş küçük olduğu için de hemen hemen aynı zamanlarda Yaratılış Gücüne sahip olarak okula da beraber başlamışlardı. Beraberdiler.

12 Şubat 1010 Salıertesi günü, okulun çatısında Muent ona aşkını ilan etmişti ve Asea da kabul etmişti. O gün sevgili olmuşlardı. O günden sonra gerçek anlamıyla tamamen beraber olmuşlardı.

Muent, Toprak; Asea, Elektrik Yaratılışına sahip olduğundan kimse onları iyi bir çift olarak görmüyordu ama ikisi birbirine o kadar uyumlu savaşıyordu ki karşısında durabilen olamıyordu. Toprak ile Elektrik, özel bir ikiliydi. Birbirine karşı güçlü ve zayıf olan tek yaratılışlardı. Muent ile Asea, bu iki yaratılışı sanki bir bedenden çıkıyormuş gibi kullanmayı iyi beceriyordu.

Muent, Ateş-Hava ve Toprak Yaratılışlarına; Asea ise Su ve Elektrik Yaratılışlarına karşı savaşıyor, birbirlerinin zayıflıklarını yok ediyorlardı.

Ama tek başlarınayken neredeyse güçsüz oluyorlardı. Bu yüzden Kete'nin oyunu sırasında bir araya gelerek beraber savaşmaya karar verdiler ve Muent'in Toprak Bölgesinde buluştular. Beraber hareket edip önce Toprak, sonra da Elektrik görevlerini tamamlayarak yarışmayı kazanacaklardı. En azından planları bu yöndeydi. Ama Muent, buluşma noktasındayken korku içinde üstüne gelen Asea ile endişelenmişti.

Asea, üstü kanlar içinde var gücüyle koşuyordu. Arkasında bir gözüküp kaybolan Siprat vardı ve onun ifadesiz yüzünü görünce daha da korkarak hızlanıyordu.

Sonunda Muent'in yanına geldi ve boynuna atıldı. Muent arkadan gelen Siprat'ı fark etti ve etraflarını çeviren bir duvar ördü. Asea da duvara Elektrik enerjisi vererek Elektrik Yaratılışına dayanıklı hale getirdi.

Asea kollarında ağlamaya başladı. Muent endişeli ve telaşlı bir halde "İyi misin! Hepsi geçti! Yanındayım" diyerek rahatlatmak istedi. Asea ise "Katil... Ayu'nun Katili..." diyebildi hıçkırıklarının arasından...

Ayu'nun Katili, namını tüm ülkeye yaymış bir seri katildi. Öldükleri arasındaki tek benzerlik "Üst Tabaka" olarak nitelendirilen bir konumda olmasıydı. Yöneticiler, tüccarlar, Kraliyet Ailesi, baronlar, lordlar ve nicesi... Ayu ise Rekta Ülkesini 6 yıl boyunca yöneten İmparatoriçeydi. Onun yönetimindeki insanlar hala daha onu severek anar, öldüğü gün ona ağıtlar ve dualar okurlardı.

Muent "Ayu'nun Katilinin böyle bir oyunda ne işi var? Yanlış görmüşsündür. Sadece bir taklitçidir. İkimiz beraber onu devirebiliriz" diyerek gülümsedi. Asea'nın ağlaması yavaşladı ve sağ işaret parmağını kullanarak göz yaşlarını silip hafiften gülümsedi. Kendinden emin bir ses tonuyla "Haklısın. İkimiz beraberken her şeyi devirebiliriz" diyerek ayağa kalktılar.

İkisi de dövüşe hazır bir duruş aldılar. Muent'in topraktan duvarını indirmesiyle atılacaklarken bir fışkırma sesi duyuldu. Muent etrafa bakınırken Asea dizlerinin üstüne düşmüştü. Sol kaburgasında derin bir kılıç kesiği meydana gelmiş, hızla kan kaybediyordu.

Yere düşerken tek düşündüğü "Bu kadar hızlı olacağını tahmin etmemiştim" olmuştu. Muent düşmanı unutarak Asea'yı kucağına aldı ve gözleri yaşlarla dolarak "Hayatım! Lütfen dayan! Seni hemen iyileştireceğim!" dedi ama Asea öleceğinin farkındaydı. Bu yüzden sağ elini Muent'in yanaklarına yerleştirdi ve gözlerinin içine bakarak gülümseyip "Seni sevdim... Muent... Ama özür dilemeyeceğim... Pişman olmayacağım..." dedi. Muent ise bu kelimelerin arkasındaki gerçeği kavrayamadı ve "Ben de seni sevdim, Asea! Lütfen, beni bırakma! Daha hayallerimiz vardı" demesiyle Asea "Hayallerinin... kadını dışarıda... Ben değilim... Onu bul ve... mutlu ol" diyerek gözleri kapandı, yanağındaki eli yere düştü.

Muent kafası önünde ağlamaya başlamışken biraz ileride duran Siprat "Teşekkür etmeni beklemeyeceğim ama sana iyilik yaptığımı bil. Bu kadın sana ihanet edecekti" dedi. Muent "Ne diyorsun..." diye neredeyse fısıltı şeklinde konuştu. Siprat da "Senin ünlü 'Koa Tüccar Gezgini' olduğunu biliyorum. Benim memleketimdeki insanlara çok büyük yardımların oldu. Ben de sana teşekkür edeyim, dedim" diyerek bir anda kayboluverdi. Muent "Teşekkür mü..." diye öfkeyle bağırıp Asea'ya sıkıca sarılarak ağlamaya başladı.

Muent,kadınının ölümüyle elde ettiği öfkeyle önüne gelen her engeli yok ederek ToprakBirinicisi oldu. Tahmin ettiği gibi Siprat, Elektrik Birincisi olmuştu. Onuöldürme planlarına o gün başlamıştı.

İlk Korku-Gezgin Kurt Savaşçısı (Düzenlendi 4-19 Eylül)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin