you broke me first | chanrose

01

Tarih: 12.07.2020
Karakter: Chaeyoung

Kumda uzanmış, şemsiyenin güneşi engellemesinin verdiği rahatlıkla rahatça uzanıyordum. Bronzlaşmak istemiyorum. Bronz tenleri seviyorum ama konu bana gelince, en az yakışan insan olduğumu söyleyebilirim. Aynı zamanda hoşlandığım kişi beyaz ten seviyormuş. Ezikçe gelse de çocukluğumdan beri hoşlandığım kişinin gözüne girmek istiyorum. Şahsen platoniklik pek hoşuma gitmiyor.

Lisa'nın bana uzattığı içeceği aldım. İçeceğimi yudumlarken Chanyeol'u izliyordum. Kendisi; çocukluk arkadaşım, hoşlandığım kişi. Annelerimiz ilkokuldan beri en yakın arkadaş olduğu için, doğduğum günden beri kendisi benim en yakın arkadaşlarımdan. En yakın arkadaşım ise Lisa. Hakkımda her şeyi biliyor. Chanyeol'a söyleyemeyeceğim şeyler var, ondan hoşlanmam gibi.

Gözümü ayırmadığım Chanyeol'a bakmaya devam ettim. Chanyeol suda arkadaşlarıyla eğlenirken üzerime gölge düşmesiyle kafamı o tarafa çevirdim ve bana doğru yaklaşan Sooyoung'u gördüm. Yanımıza geldiğinde durdu. Gülümseyerek ona baktım. Kendisini pek sevmiyorum aslında çünkü Chanyeol ile aralarında anlamlandıramadığım bir olay var ve Chanyeol konuyu açtığım an değiştiriyor. Hoş, Chanyeol kendi hakkında konuşmayı seven biri değil ama en azından çocukluk arkadaşı sorunca cevap verebilir, değil mi? Neyse, kurcalamak istemiyorum çünkü beni üzecek bir şeyse kalsın.

''Chanyeol ne zaman eve çıkar canım?'' Sorduğu soruyu neden sorduğunu anlamaya çalıştım. Hafif sinirlensem de çaktırmamaya çalışarak devam ettim. Lisa dışında birinin öğrenmesine hazır değildim. ''Bilmiyorum hiç, arkadaşlarıyla şu an. Öğrenirsem söylerim canım.'' Sooyoung, cevabımın üzerine sahte bir gülüş sundu ve geri dönerek kendi arkadaşlarının olduğu kısıma gitti.

Bana neden sorduğunu gerçekten anlamadım. Aranızda zaten konuştuğunuzu biliyorum ve ona sormak yerine gözüme sokar gibi niye gelip bana soruyorsun? Chanyeol gerçekten bana en kısa zamanda anlatmalı. İki saniye önce kurcalamak istemiyorum diyordum ama alttan alttan bana gönderme yapılması sinirimi bozuyor.

Sooyoung gittiğinde tekrar Chanyeol'a geri döndüm. O da beni fark etmiş olacak ki omuzlarına aldığı Jongdae'ye rağmen bana gülerek el salladı ve ardından arkaya doğru denize attı kendini. İkisinin de suya düştüğünü görünce güldüm.

Chanyeol ve arkadaşlarının suda can çekişmesini dolu dolu izlediğim yarım saat sonra, sudan çıktılar. Chanyeol havlusuyla kurulandıktan sonra ıslak saçındaki su damlalarını vücuduma saça saça şezlonguma oturdu. Suları silerken bir yanda ofluyordum. O ise pişkin sırıtışını bana atıyordu.

''Ne zaman çıkacaksın eve? Sooyoung gelip bana sordu da.'' Bunu söylediğimde Sehun öksürür numarası yaptı ve Chanyeol'un yüzü ciddileşmişti. Anlamadığımı belirten gözlerle onlara baktım. ''Bilmem ki, birazdan çıkarım. Niye sormuş?'' Eminim nedenini bilmiyorsundur Chanyeol, eminim. ''Söylemedi. Sen ne zaman aranızda ne olduğunu bana söyleyeceksin?'' Chanyeol cevabını vermeden ayağa kalktı ve havlusuyla kendini son kez kurulayıp havluyu yüzüme attı. Havluyu sinirle yüzümden çektim ve bakışlarımı Chanyeol'a yönelttim. Tişörtünü üstüne geçiriyordu. "Nereye?" diye soru sordum. Kurcalamamayı istemiştim, saygı duymuştum ama öğrenmek istiyorum artık. "Eve gidiyorum, akşam yemeğe geleceğiz ya." Doğru, akşam bize yemeğe geleceklerdi ama saat 17.00'dı ve bize gelecekleri saat 19.30 falandı. Hazırlanmasının bu kadar uzun süreceğini sanmıyorum. "İyi tamam." dedim ve önüme döndüm.

Chanyeol hazırlanmış giderken gözümü ondan yine de ayırmadım. Sooyoungların olduğu masanın önünden geçerken Sooyoung kafasını kaldırdı ve bir süre bakıştılar. Sonra Sooyoung gülerek başını aşağıya eğdi. Cidden, umarım düşündüğüm şey değildir aralarındaki. Olsa niye söylemesin ki? Chanyeol hep sevgilileri konusunda benden yardım istemiştir. Her ne kadar canımı yaksa da mutluluğu için yardım etmiştim ben de. Her neyse, Lisa ve Sehun'a bakışlarımı döndürdüm. İkisi de düz düz bana bakıyorlardı. "Ne var?" diye sorunca da Sehun lafa atladı. "Hiç, ilk defa aranızda gerçekten kavga olacakmış gibi hissediyorum." Gözlerimi devirdim. Niye kavga edelim? O benim çocukluk arkadaşım. Bir kız için beni satmaz bence.