-SU-
gözlerimi açıp etrafa baktım ellerim bağlıydı ve kolilerin ustundeydim onumdeki adam elindeki Çakıyla oyalanıyor gibiydi ikizleri gördüm serkan başını kardeşinin omzuna dayamış çaresizce adama bakıyordu.
hadi ama sizde kendinize erkekmi diyorsunuz??
başımı salladım evet bu adamları döverek yere yığamazdım belki ama çok iyi planlar yapabilirdim.yani daha öncede yapmıştım değilmi bir çok kez ağaçtan topladığim dutlarla kacabilmek için planlar yapmıştım ama şimdi peşimde tonton bir dede yoktu silahlı adamlar vardı.
yanımda sessizce sinmiş olan aslıya baktım gerçekten korkuyordu ve endişe içindeydi.
"bakarmısın?"
adam bana dönüp sertce bakış attı evet kötü bir başlangıç.
"şey tuvaletim var".
"banane". dedi kafasını çevirerek.
"sananemi!!!"
"aynen".
otuzlu yaşlarında olduğuna inandığım adama bir kez daha hayret ederek baktım.
"üstünemi isememi tercih edersin?"
serkan ve sertan kahkaha atmamak için kendini çok zor tutuyordu yuzlerinin kızarmasindan belliydi.
"kes sesini ve otur ufaklık".
"yaa altıma yapıcam diyorum".
adam pes ederek geldi ve kolumdan çekiştirerek kaldırdı kolumu hızla geri çektim ve bağlı ellerimi gösterdim oda uzanıp açtı ve tuvaletin kapısında durdu.
"Teşekkürler".
cevap vermek yerine kapıyı açtı içeri girip kitledim telefonumu çıkardım kimi arıycam telaşına kapılmıyıcaktım böyle bir hata yapamazdım polisler zaten içeri girmek için uğraşıyordu ama onlar bile girmenin yolunu bulamamışken kim ne yapabilirdi.
sinan?
ateş?
lidya?
nehir?
enes?
evet bence kesinlikle sinan plan konusunda zeki çocuğumuz birseyler düşünebilirdi.
benim cesaretim ve onun zekası birleşince ortaya güzel şeyler çıkabiliyordu.
adam kapıya üç kez sert bir şekilde vurunca korkudan sıçradım ve mesajı atıp çıktım.
"delikten kaçmayı denersin diye korktum doğrusu".
vayy hırsızımızın espiri yetenegide varmış.
"bende bir öküzluk yapıp içeri girmeni bekledim".
"tuvalet fantezinmi var güzelim? "
söylediği şeyle ifadem değişti başımı egdim lanet olsun bu çıkışı beklemiyordum ve savunmasız kalmıştım.
"lütfen bizi bırak".
şans ve sınır zorlamada gayet iyiyim ve bunu ateşin üstünde bir çok kez denedim bir yabancıya nasıl kafa tutulur iyi biliyordum.
"yürü".
"lütfen".
yalvaran sesime karşın kolumu yakaladı ve sürüklemeye başladı.kolumun acısı bir kenara ayaklarım birbirine dolanicak ve ben yeri sahiplenircesine uzanicam diye çok korkuyorum.
"canım yanıyor! "
"banane".
tekrar bir sonuca varan cümle ağzından çıkmamışti beni aslının üzerine doğru fırlattı ve egilip ellerimi çekti dizine koydu ipi bulup canımı yakmaktan cekinmiyerek hirpalarcasina bağladı. serkan ve sertan yoktu aslıya baktım aralığı işaret etti iki kafa görünce nihayet ise yaramaya karar verdiklerini düşündüm.
kasada bir problem çıkmış ve adamların oyalanması icin zaman kazanılmışti serkan elindeki ipi gösterirken birseyler anlatmaya çalışıyordu fakat sessiz sinemada pek iyi değildim gözümle takip etmeye çalıştım.
birsekilde ipe ulasip dolaba takicaktim ve bu adamı indirecektik ellerime bakıp iç çektim.
"su anlarsa seni öldürür".
"yapmazsakta öldürür".
"ama".
"sakin ol şimdi ipi acmamiz gerek".
arkada olan ellerimi ağzına uzattım disiyle çözmek için cabaliyordu adamda biraz ilerde telefonuyla uğraşıyor gibi gozukuyordu umarım farkında olmaz.
"bittimi?"
derken ip çözülü verdi sessiz adımlarla ipe ulaştım adam hala bakmıyordu ipin ucunu aldım ve tuttum.adam gözünü telefondan ayirmadan yürüdü. serkan karşıdan ipi gerdi ve adamın yere serilmesini seyrettik sertan ise adamın kafasına bulduğu ağır cismi geçirdi ses yankılanirken iki adam kosmaya basladi kalkip diger reyona geçtim serkan adama yumruğunu gecirip serdi ve bir digerinede tekmeyle halletti.
seyrettiğim aksiyon filmlerini adeta yaşıyordum.
ama burda bitmemisti aslı elindeki diğer ipi serkana verdi onu arkasina Alarak yanima geldi serkan avcumu açıp sıkıca koydu ve gülümsedi.
"bitti sayılır polislere ulaş".
"tamam".
hızlıca kasadaki adama bakarak kapıyı açtım ve onde sinanla polisler girdi gözlerim şokla açıldı onu çağırdıgimi tamamiyle unutmuşum enduseyle beni süzdu.
"iyimisin? "
"daha iyi günlerim olmuştu".
dudaginin kenarı kıvrıldiginda arkaya baktım hırsızlar polis eşliğinde arabaya goturuluyordu fakat biri kafama vurmak icin uzandiginda sinan beni döndürüp göğsüne bastırdı kalbim teklemişti korkudan.
"ahh"
yüzüm sinanin sert vucuduna carpmamla kapandı ve iniltilerim boguklasti bir süre sonra ondan uzaklaşıp gozlerine baktım ifadesi anlamsızlaştı.
bunu niye yaptım der gibiydi..
"canımı Yaktın! "
"ne?"
"burnum acıdı".
"kafan daha çok acırdı".
"herseye bir cevabın var".
aslıyi ve ikizleri görünce dışarı çıkmak için yeltendim fakat sinanın eli kolumu kavradı ve olduğum yere sabitlendim.
"noldu? "
"birsey unutmadınmı?"
beklenti icinde bakarken kollarını göğsünde birleştirdi.
"yoo".
gayet emin bir sesle gülümsemeye çalıştım.
"teşekkür et!"
"ne için? "
"kurtardigim için".
dayanamayıp güldüm ama o hala sonurtuyordu.
"sen benimi kurtardın?"
"aynen öyle".
"yok canımmm".
dalga geçtiğimi anladığında bn hala gülüyordum peşinden gelirken sert bir tonda sayıklamaya devam ediyordu.
"teşekkür et!"
ne acaip bütün herseyi yaptiktan sonra gelmişti oysa!!!
iyi okumalar;)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHLAKSIZ HAYATLAR
RomanceYOLUNU KAYBETMİŞ DÖRT GENÇ GERÇEK HAYATLA YÜZLEŞMEK ZORUNDA KALMIŞ HERŞEY ANLATILANLAR KADAR KOLAYMIDIR ATEŞ VE SUYUN AŞKI HERŞEYİN ÜSTESİNDEN GELİRMİ ? NEHİR VE ENES KOCA ŞEHİRDE BİRBİRİNİ BULABİLİRMİ YA KÖTÜLER ONLAR HANGİ CEHENNEMDELER?????