"Sen güçlüsün diyip sırtıma kocaman dağ devirdiler." •Sezon1•
"Hani derler ya; Güçlü insan ağlar mı? Defalarca aynı yere vurursan, taş bile dayanmaz." •Sezon2•
•chanbaek/friends/
•chanbaek'in ne demek olduğunu öğrendiğim zaman yazdığım bir fic, bol...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gentleman, Luciano, Ezhel-DEVAM
"Bunun burada ne işi var?" Chanyeol, Yixing'in kolunu dürtüp göz ucuyla dibimde olan yeni sevgilimi -o öyle zannediyor- işaret ediyordu. Yixing önce bana sonra Chanyeol'e sonra Taemin'e sonra yine bana bakınca derince yutkundum. Yüzümde endişe yoktu, iyi rol yapardım ama Yixing ağzından kaçıracak diye de ödüm kopmuyor değildi.
"Bu da ne demek şimdi?" Yixing masum bir bakışla Chanyeol'e cevap verdi. Chanyeol'ün bakışları bu sefer bana kayınca hızlı bir şekilde bakışlarımı ondan kaçırıp Taemin'e odaklandım. Elimi avucunun içine almış öpüp duruyordu ve benim avucum çoktan kaşınmaya başlamıştı.
"Arkadaş grubumuzun içinde ne işi var? Kim bu dingil? Siktir olup gitmeyecek mi? Ve o neden öpü–" kuracağı cümleyi bir anda kesip boğazında gıcık varmış gibi öksürdü. Cümlenin tamamını getirmedi. Eh, haddine de değildi. Sonuçta yanımdaki sevgilimdi ve beni istediği şekilde öpebilirdi.
"Taemin. Baekhyun'un sevgilisi. Oğlum görmen lazım, Baek'i o kadar çok seviyor ki, çok fazla değer veriyor. Baek'i kırmamak için çok ince davranıyor, Baek'in ne kadar kırılgan olduğunu da biliyor." dedi Yixing cümlenin sonlarına doğru kelimeleri bastıra bastıra söylerken. Bütün bu konuşmalar geçerken oralı değilmişim gibi davranıyordum ama tam olarak oralıydım. Yüzüme gülümseme kondurdum ve bu içten bir gülümsemeydi. Aşırı eğleniyordum ve keyfim yerine gelmeye başlamıştı.
"Bu akşam sinemaya gidelim mi sevgilim?" Taemin bilmem kaçıncı öpüşünü elime armağan ediyordu saymadım. Göz ucuyla Chanyeol'e baktım ve aniden vücuduma adrenalin geldi. Chanyeol öldürecekmiş gibi bakıyordu. Omuz silkerek Taemin'in yanağına hafif bir öpücük kondurdum. "Şu sıralar olanları biliyorsun, ortam durulunca beraber gideriz." Taemin'e cilveli bir şekilde söylerken aynı zamanda göğüsüne minik kalpler çiziyordum parmağımla. Taemin küçük bir baş sallamasıyla boyunumu öptü ve beni kollarının arasına aldı. Şimdi sevgilime sarılmış etrafı izliyordum.
Gözlerimle kafeteryayı incelerken, bile isteye bakışlarımı Chanyeol'e çevirdim. Bana çok keskin bakıyordu. Kaşlarını her zamanki gibi çatmış, kollarını göğüsünde birleştirmişti. Chanyeol'e göz devirip ilgimi omzumda hissettiğim ele verdim.
"Voah! Yılın çifti sizsiniz resmen. Neden herkesin içinde oynaşıp duruyorsunuz ki, sizi arka odaya alalım." Sehun aniden arkamızda belirip hem bana hem de Taemin'e sarıldı. Söylediklerinde tabiki ciddi değildi. Arkadaşlarım sonuna kadar bana hak vermişti ve bu oyuna onlarda isteyerek dahil olmuştu. Adamın birilerini süründürecektik, el birliği ile. Ne kadar kışkırtırsak o kadar iyiydi. Sehun'a öpücük attım. "Arka odaya zaten bir çok kez gittik ve seviştik—" Taemin'in konuşması Chanyeol'ün sesli bir şekilde öksürmesi yüzünden kesilmişti. Elbette duymuştu çünkü koca kulaklarını dikmiş resmen bizi dinliyordu, gözleriyle de beni öldürüyordu ama konumuz bu değil. Pekala nasıl buralara kadar geldik anlatsam iyi olur.
