9.ZATEN ALMIŞTI

27 5 0
                                    

İYİ OKUMALAR♥️

Kafamı kaldırdım ve hafif bi tebessümle abime baktım.

"Umut var mı?" dedim.

Hafifçe kafasını salladı ve

"Umut var" dedi.

Umut vardı...

***

Çağla'dan,

Odadaki pencereden dışarıya bakıyordum. Kaç gündür buradaydım? Azra ne yapıyordu acaba. Beni arıyorlar mıydı? Onları çok özlemiştim.

Kapının açılmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Enes gelmişti. Bana doğru geldi ve kolumdan tutup odadan çıkardı.

"Napıyorsun. Bırak kolumu." Dedim. Cevap vermedi.

"Sana diyorum. Nereye götürüyorsun beni?" Dedim. Yine cevap vermedi.

"Eeeh yeter be" dedim kolumu kurtarmaya çalıştım ama çok sıkıyordu.

Konuşacağım sırada "sus ve yürü" dedi. Evden çıktık. Transporter bir arabaya bindik. Karşımda Mahir yanımda da Enes oturuyordu. Yaklaşık 1 saat sonra depo gibi bir yere geldik. İçerisi bomboştu. Sadece yerlerde kurumuş kanlar vardı.

Azra'dan,

Alexin abimi aramasıyla yola çıkmıştık. 1 saatlik yolun ardından depo gibi bir yere geldik. Etrafta bir sürü adam vardı.

Abim bana döndü ve "Azra beraber deponun arka kapısına gidicez. Sana şimdi dediğimde benimle geleceksin. Tamam mı?" Dedi. Kafamı salladım arabadan indik. Karnıma ağrılar girdi. Yavaş adımlarla arka kapıya gelince deponun etrafını abimin adamları çevreledi. Abim adamlara döndü ve kafasını salladı. Silah sesleri gelince abimle içeri girdik. Büyük bir koridor vardı. İki adam bir odaya girdi ve içerden birini kollarından tutarak çıkardılar. Kim oldukları belli olmuyordu. Etraf çok karanlıktı.

"Bırakın beni, bırakın"

Bu Çağla'nın sesiydi. Abim elindeki silahla iki el ateş ederek adamları vurdu. Koşarak Çağla'nın yanına gittim. Ona sarıldım, elimle yüzünü avuçlayıp

"iyi misin? Sana birşey yaptılar mı?" Dedim.
"Hayır hayır. İyiyim" dedi. Gözünden yaşlar akıyordu.

Abim "şimdi sırası değil. Azra hadi" dedi. Çağla ile el ele tutuştuk ve girdiğimiz yere tekrar geldik. Abim birini aradı ve "arabayla arka kapıya gel" dedi. Araba geldiğinde. Depodan çıktık. Abim ve Çağla arabaya bindi. Tam ben binerken silahın patlamasıyla kolum da bir acı hissettim...

Mahir'den,
Depodan çıkacağım sırada silah sesleri geldi. İki korumaya Çağlanın yanına gitmelerini emrettim. Dışarı çıktığımda adamlarımın dışında birçok adam vardı. Azranın abisinin arabasını görmemle bağırdım. Nasıl bulmuşlardı burayı? Koşarak Çağlanın olduğu odaya gittim. Korumalar vurulmuş ve Çağla da odadan çıkartılmıştı. Arka kapıyadan çıkıyor olabilirlerdi. Kapıya geldiğimde arabaya bir kız biniyordu. Arkası dönük olduğu için kim olduğunu anlayamadan ateş ettim.

Silah sesleri durulunca kalan korumalar depoya girdi. Sinirlendim ve bağırdım. "Ne dedim lan ben size" diyerek bağırdım ve depodan çıktım. Kafayı yemek üzereydim. Bu kadar kolay olmamalıydı.

Arabaya bindim ve her zaman gittiğim uçuruma gittim. Bir sigara yaktım. Enesi aradım ve gelmesini söyledim. Enes geldiğinde biraz konuştuk. Sonra her zaman gittiğimiz bara gittik.

Barmene şişeyi ver dediğimde barmen Enese baktı.
"Kardeşim yeter. Çok içtin. Artık gidelim." Dedi.

"Ben gelmiyorum sen git" dediğimde. Kalktığı sandalyeye geri oturdu. Biraz oturduktan sonra Enesten destek alarak bardan çıktım.

Azra'dan,

Sabah uyandığımda duşa girdim. Kolumdaki yaraya su değdirmeden duş aldım. Dün arabaya binerken arkadan biri kolumdan vurmuştu. Üzerimi giyindim. Kahvaltı için aşağı inerken aklıma kolumdaki sargı geldi. Tekrar odama döndüm ve kolumun gözükmemesi için üzerime hırka geçirdim. Annemin ve babamın haberi yoktu. Aşağı indiğimde babam tatilden geldiğimizi düşündüğü için holdinge erkenden gitmemişti. Yanlarına gittim ve hepsinide öptüm. Yerime oturdum ve "keşke hep işe geç gitseniz" dedim. Annem güldü. Babamda "işler beklemez kızım. İş sahibi olunca anlarsın" dedi ve göz kırptı. "Ee nasıl geçti tatiliniz" dedi annem. Şimdi yanmıştık. Konuyu kıvırmak için tam ağzımı açacaktım abim beni dürttü ve konuşmaya başladı. "Çok iyiydi valla bütün yorgunluğumu atmışım." Dedi. Bana döndü ve kulağıma "herşeyi sana bıraksaydım da bok etseydin demi?" Dedi. Evet hep böyle durumlarda kıvırıyım derken herşeyi anlatıyordum.

Bu sırada babam büyük bir kahkaha attı. Abime döndü ve "görende seni holdingde çok çalışıyor sanacak, iyi bari yorgunluğunu attıysan çalışırsın. " dedi. Kıvırmaya çalıştı ama olan kendine olmuştu. Eğildim ve abimin kulağına "iyi kıvırdın" dedim.

Çayımın son yudumunu içtim ve masadan kalktım. Evden çıktığımızda Çağlaya benim arabamla gideceğimizi söyledim. Dün gece kolumdan vurulduğum için hastane işleri falan bir türlü konuşamamıştık. Çağla konuşurken aklıma gelen soruyla bir anda hiç düşünmeden konuştum.
"Mahir nerden biliyor üvey olduğunu" dedim. Ağzıma tüküreyim. Öyle denir mi Azra ya azıcık düşünerek konuş.

Çağlaya baktığımda yüzü düşmüştü ama bir anda kahkaha attı. Şaşırdım.

"Off Azra konuşmadan düşünmen beni öldürüyor" dedi. Düşünmeden konuşacağına diyeceğine tam tersini söylemişti.

Kahkahalarla arabadan indiğimizde karşıdaki bankta Mahir bir kızla öpüşüyordu. Ne çabuk kendi hayatına dönmüştü. Bunu sinirden yapıyordu biliyorum. Okula girerken önlerinden geçmemiz gerekti. Geçerken Mahir beni farketti ve durdu. "Leşler" dedim ve yanlarından geçtim. Arkamdan "kime dedin sen onu" dedi bir kız. Arkamı döndüm ve alaycı gözlerle kıza baktım.
"Sana dedim" dedim ve arkamı döndüm.
"Kimsinde benimle öyle konuşuyorsun"
Şu an onunla uğraşamazdım. Kıza dönmeden "sana ne" dedim ve yoluma devam ettim.

Sınıfa girdiğimizde ders zili çaldı. Tekrar dışarı çıkmadık. Sınıfa Mahir ve arkadaşı Enes girdikten sonra hemen arkalarından hoca girdi.

Dersi dinlemek istemediğim için dışarıyı seyrettim.
Maçlar yaklaşıyordu. Her zaman okulumuz ilk üçte olurdu. Bu seferde olacaktık. Okulun ilk haftası bittiği için artık son dört saat değil son iki saat antrenman yapıyorduk.

Yaklaşık yarım saat sonra zil çaldı. Elimi alnıma koyup dışarıyı seyrediyordum. Bir anda kolumdan çekiştirilmemle Mahir olduğunu farkettim. Yine ne yapıyordu? Bir odaya fırlatmasıyla yere düştüm. Karşıma geçti ve çenemden tuttu. "Bir daha bana bulaşmayacaksın bu sefer sevdiklerini gerçekten elinden alırım" dedi ve odadan çıktı.

Zaten almıştı...

Bendis ve Eresbos Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin