İYİ OKUMALAR♥️
Bir anda kolumdan çekiştirilmemle Mahir olduğunu farkettim. Yine ne yapıyordu? Bir odaya fırlatmasıyla yere düştüm. Karşıma geçti ve çenemden tuttu. "Bir daha bana bulaşmayacaksın bu sefer sevdiklerini gerçekten elinden alırım" dedi ve odadan çıktı.
Zaten almıştı...
***
Gözümden bir damla yaş geldiğinde toparlandım ve lavaboya gittim. Yüzüme defalarca su çarptım.
Zilin çalmasıyla sınıfa gittim. Mahir elinde ki kalemi sıkarak dışarıya bakıyordu. Sırama geçtim ve oturdum. Hoca sınıfa girer girmez test dağıttı. İki soru dışında bütün soruları yaptım ve uyumak için kafamı sıraya gömdüm.
Çağla'nın beni dürtmesiyle kafamı sıradan kaldırdım. Çağlaya baktığımda kaşlarıyla hocayı işaret etti. Hocaya döndüğümde "Azra pencereyi açar mısın?" Dedi. Pencere biraz öndeydi ayağa kalktım ve pencereyi açtım. Pencereyi açıyım derken eteğim açılmıştı.
On dakika sonra zil çaldı. Arkadan Mahir ayağıyla sıramıza basarak ön sıraya geçti. Sertçe, açtığım pencereyi kapattı ve sınıftan çıktı. Arkasından Eneste çıktı. Çağla ile okulun bahçesine çıktığımız da bir banka oturduk. Mahir ve Enes merdivenlerden iniyorlardı. Onlar bizden önce sınıftan çıkmışlardı. Ne yapmışlardı şimdiye kadar? Aman bana neyse. Geldiler ve yanımızdaki banka oturdular.
Biraz daha oturduktan sonra zil çaldı. Okula girerken arkamda ki Mahiri fark ettim. Yavaş yürümeye başladım. Yürürken Mahirin arkamda olması hoşuma gidiyordu. Ne saçmalıyorum ben ya?
Sınıfa girdiğimizde hoca daha yeni girmişti. Hocanın gözüne batmamak için dersi dinlemeye karar verdim. Zilin çalmasına beş dakika vardı.
Arkamdan duyduğum sesle arkama döndüm yan sıranın en arkasındaki erkekler pencereyi açmamı söyledi. Tam konuşacakken Mahir
"kalk kendin aç" diye bağırdı. Neden sinirlenmişti bu kadar. Kimeydi bu siniri?
"Azranın açmasını istiyorum" dedi, arkadaki çocuk.
"Sakin olun ben açar-" derken Mahir "Azra yerine otur" diye kükredi. Bağırdığı için irkildim. Yerime oturduğumda Mahir bir anda çocuğun ensesinden tutarak pencereye sürükledi.
"AÇ" diyerek bağırdı. Bu sırada zil çaldı. Enes "herkes dışarıya" dedi. Neler yapıyor bunlar?
Mahire döndüğümde çocuğu yere fırlattı.
"Bir daha benim kızıma bakmayacaksın. O benim kızım. Anladın mı benim kızım" diyerek kükredi.
NE !! Benim kızım mı? Ne saçmalıyor bu?
Çocuk yerden kalkıp korkuyla sınıftan çıktı. Mahire gittim ve ellerimle omuzlarından ittim.
"Senden nefret ediyorum. Senden nefret ediyorum. Ben senin değilim tamam mı? Senin kızın değilim. Hiç bir zaman da olma-" dememe izin vermeden yaralı kolumdan tuttu ve duvara yasladı. Kolumu çok sıkıyordu. Yara olduğu için fazla ağrıyordu. Ama belli etmemeliydim.
"Bir daha bu eteği giymeyeceksin." Dedi.
"Sen bana karış-" derken sözümü kesti.
"Karışırım" diyerek bağırdı. "Bir daha kısa etek giymeye-" derken durdu ve sıktığı koluma baktı. Yaram kanıyordu.
"Ne oldu buraya? Kim yaptı? " dedi.
Cevap vermedim."Azra kim yaptı sana bunu?" Diye kükrediğinde irkildim.
"Sana ne ya, sana ne benden sana ne Neden ilgilendiriyor bunu kimin yaptığı. Geçen teneffüs acımasızca davranan Mahir şimdide ilgiden boğuyor. Yapma. Tamam mı? Yapma. Kötüyken iyi olma benimle. Ne olduğun nasıl biri olduğun belli değil. Yapma. Aklımı karıştırma. Bana iyi davranma." Dedim gözlerim dolmuştu.
Sınıftan çıktım. Arkamdan Çağla geldi. Sarılmaya yeltendi.
"Dur. Sarılma. Ağlamamalıyım." Dedim. Sarılsaydı ağlayacaktım çünkü. Yüzümü yıkadım. Sınıfa gittiğimde Mahir ortalarda yoktu.
Üç ders sonra antrenmanlar için soyunma odasına gittik. Her zaman olduğu gibi en son ben çıkıyordum odadan. Çağlaya git ve hocaya geleceğimi söyle dedim ve yolladım. Çünkü ders zili çalalı 15 dk olmuştu.
Atletimi giyerken odadan çıktım. Üzerimi düzelterek yürüyordum. Birine çarptım ve geri gittim. Sessizce "aa kafam" dedim ve elimle kafamı tuttum. Kafamı kaldırdım. Konuşmak için ağzımı açtığımda karşımda Mahiri gördüm. Konuşmaktan vazgeçtim. Onunla mı çarpışmıştım.
Birşey demeden yanından geçmek istedim. Bu sırada önüme geçti. Yaklaştı.
"Yapma böyle" dedi. Gözlerim dolduğu için kafamı yere eğdim. Hafifçe çenemden tuttu ve kaldırdı. Gözlerini gözlerime kenetledi.
"Bendis. Lütfen söyle kim yaptı sana bunu?" Dedi.
Gözlerimi kaçırarak "bilmiyorum" dedim.
"Nasıl bilmiyorsun. Peki nerede oldu bu?" Dedi. Ne diyecektim ben!!
"Azra susma konuş. Lütfen. Kim yaptı sana bunu söyle." Dedi yine cevap vermedim. Geri çekildi ve duvara bağırarak yumruk attı. İrkilmemle koşarak çıktım.
Spor salonuna geldiğimde antrenmanlara başladım. Kolum ağrıyor ama umrumda değil. Gözüme Mahirin voleybol hocamla konuştuğunu çarptı. Ne konuşuyor olabilirler? Bana baktıklarında gözlerimi kaçırdım. Tekrar baktığımda Mahir antrenman yapıyordu. Hocanın beni çağırmasıyla yanına gittim.
"Azra sen bu günlük oynama. Zaten takımda en iyi oynayanlardansın. Kolun ağrıyormuş zorlama." Dedi. Nereden biliyordu kolumun ağrıdığını.
"Nereden biliyorsunuz kolumun ağrıdığını? " dedim.
"Spor salonundan dışarı çıkmak yok" diyerek uzaklaştı.
Biliyordum zaten. Mahirdi hocaya söyleyen. Mahir hocayla konuştuktan hemen sonra hoca beni çağırmıştı. Neden yapmıştı bunu?
Tribünlere geçtim ve oturdum. Aklıma gelen fikirle ayaklandım.
Mahirin yanına gittiğimde;"Neden yaptın bunu?" Dedim.
"Canım istedi." Dedi.
"Aptalsın" dediğimde güldü. Tekrar tribünlere gittim.
Hala kızmıyordu aptal dememe. Aksine gülüyordu.
Çok sıkıcıydı burada oturmak. Çantamdan defter ve kalem çıkardım. Çizim yapmaya başladım.
Ne çizdiğimi bilmiyordum. Göz çizdim, burun çizdim, çene çizdim, dudak çizdim. Hoca antrenmanlara mola verdiğinde kafamı kağıttan kaldırmamla Mahirin bir kızla yiyiştiğini gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bendis ve Eresbos
Ficção AdolescenteBENDİS VE ERESBOS ( AY VE KARANLIK ) Azra küçüklük arkadaşının katili olan Mahiri ilk gördüğünde işlerin buraya geleceğini düşünmemişti ondan etkilenmişti ama intikam almalıydı... İntikam almakla başlayan savaş bitmek bilmiyordu. AZRA & MAHİR NOT: S...