Değişikliğe gitmek benim gibi biri için çok karşılaşılan bir durum olmasa da aniden karar almalarımla meşhurdum. Kendimde bir şey değiştirmem için çevremdekilerin bin dereden su getirmesi gerekirdi, hür irademle şimdiye kadar hiç herhangi bir değişikliğe gitmememiştim. Ama işte ani kararlarım ve birkaç kez bundan etkilenen hayatım.
Alkolün etkisindeyken şimdiye kadar bazen güzel bazen kabul edilemez ve bazen de berbat, ciddi anlamda berbat çok karar almıştım. Birkaçı hariç hiçbirinin bende bir değişiklik yarattığını söyleyemem. Örneğin o gün Bay Jeon'un -duyamacayacağı için içimden Bay Jeon deme keyfini yaşamaya devam etmeye karar vermiştim- kucağına yerleşirken kullandığım sıvı cesaret dün gece benim için kesinlikle sıvı delilikti. Saf delilik.
Yoongi ve Jimin'le amacıma ulaşmamın şerefine bize uygun, cebimizde üç kuruş kalmayana dek bizi aşan mekanlarda kendimizi dağıtarak bir kutlama yapmıştık. Yani sadece onunla yatma manasında bir amacıma ulaşma çünkü bana not vermemekte ısrarcıydı, ayrıca Yoongi çok dans da etmezdi. Ama kutlamaydı işte. Sarhoş olduktan sonra sokaklarda sallanarak taksi ararken bir dövmeci bulmuş, kararımızı ve sonuçlarını gram umursamadan içeri dalmıştık. Aklı o an başında olan Yoongi bile dövmeci fazla yakışıklı olduğu için beni durdurma mesuliyetinde bulunmamıştı. Suçu kendimde değil onda aramıştım ben de saatlerce. Jimin ise sarhoş olduğunda kazandığı ekstra budalalıkla beni gaza getirip, hatta pantolonumu indirip beni dövmecideki koltuğa yatırarak en büyük kötülüklerden birini etmişti. Kötülük demek doğru muydu tam bilmiyordum çünkü dövmeye bakma cesaretini hala gösterememiştim.
Yoongi'nin dediğine göre uyluğuma yaptırdığım, hangi maddeden olduğunu bile bilmediğim mürekkeple derimin altına işlenmiş olan şekli, hayatımın sonuna kadar benimle kalmayacakmış gibi o kafayla kataloğun rastgele bir sayfasındaki dövmeyi gösterek seçmişim.
Pijamamı bileklerime kadar indirip arkamı aynaya dönerken başımı çevirip dövmeye bakasım gelmemişti. İç çamaşırımı uçlarından tutarak biraz yukarıya kaldırdım. Gözleri hem aynada hem de uyluğumda olan Jimin ve Yoongi ikilisinin ağızlarının beş karış açıldığını gördüm. "Ne? O kadar mı kötü?"
"Taehyung!" Jimin hızlı bir hareketle arkama geçip eğilirken parmakları uyluğumda belli bir noktada gezindi. Dövmenin üzerinde aşağı yukarı bir tüy kadar hafif olan dokunuşunu hareket ettirdi. "Ben beklemiyordum bunu."
"Yoongi. Ne yaptırmışım?" Sızlanarak diğer minik arkadaşıma dönerken aklımdan binbir türlü şey geçiyordu. O kafayla tam deliğime doğru uzanan bir penis bile yaptırmış olabilirdim ve bunun ciddiyetinin farkına her geçen saniyede varmak beni deli etmeye başlamıştım. "Bakın kötüyse gidip sildirelim bir şey yapalım ben Jungkook'la soyunmadan mı sevişeceğim?" Geri sayım başlamıştı sanki.
Islık çalan Jimin bacağımı sıkarak doğruldu. "Yemin ederim çok güzel. Yoongi bir şey söyleme, kendisi görsün." Cebinden telefonunu çıkardığını arkamdaki hareketlenmelerden hissederken omuzlarıma bindirdiğim kum torbası kadar ağır yükü gönül rahatlığıyla atmış, içime doğan yeni heyecanı huzurla kabul etmiştim. Jimin beğendiyse muhtemelen uyluğuma dünyanın en estetik dövmelerinden birini yaptırmıştım. Artık karşımdaki Yoongi'nin gözlerine gülümseyerek bakıyordum.
"Çek elini." İç çamaşırımı kaldıran parmaklarım itildiğinde Jimin sertçe popomu kavrayarak ve biraz yukarı kaldırarak dövmenin olduğu kısmı ortaya çıkarmış, fotoğrafını çekmişti. Jimin ve Yoongi ikilisinin arkamdaki hazinemle alıp veremediği hırsla dolu bir dertleri vardı ama bundan memnundum çünkü Bay Jeon'a arkamdaki şey herkesin dikkatini çeker derken yalan söylemiyordum.
Telefon elime tutuşturulduğunda bir tür yeniden doğuşun içinde olduğumu sezdim. Melanine kaçan tenimin üzerinde hiç absürt olmayacak şekilde yerleşmiş olan zarif bir gardenya çiçeği vardı. Beyaz renkteydi ve minimal bir boyuttaydı, en güzel tarafı da sulu boya tekniğiyle yapılmış olmasıydı. Fotoğrafa baktığım her saniye boyunca böyle bir dövmeyi neden daha önce yaptırmadığım için pişman olmuştum. Ağzımdan kaçan şaşırma nidalı küfürle telefonu Jimin'in eline tutuşturmuş, arkam dönük biçimde aynanın önüne geçerek dövmeyi görmeye çalışmıştım. "Birkaç gün boyunca alkolsüz nemlendirici sürecekmişsin üzerine." diyordu Yoongi ben leyla leyla dövmemi incelerken. "Adamın numarasını aldım da." O sırada dönüp dövmeyi bir de aynadan kendim çekmiştim.
