hisler🎈

57 19 123
                                    

Duyduğum soru ile şaşırmıştım. Jennie, jennie ile mi tanışmıştı?
Aynı zamanda geldiğimizden beridir gülen sırık,ben miydim?
Karşımda canlı bir yansıma varmış gibi hissediyordum, bana bakan ve hayvan gibi sırıtan bir çocuk vardı, daha kötüsü o çocuk benidim(!).
Aklıma gelen düşünceler ile sırık taehyung'un kafasına vurdum.
Bunun somurtma tuşu falan yok mu yaa?

"Gülmesene be!"

"Asıl sen somurtma!"

Bana?karşılık?verdi?
Tam yumruk atacaktım ki jennie beni durdurdu.

"Ona vurursan,senin canın acır. Şuan paralel evrendesin, hatırlatıyım"

Gerçekten mi? O zaman kendime vurursam onun canı acır.
Demek onun kafasına vurduğum da, bu yüzden kafam acımıştı.
Kendime tokat attım, gerçekten canımı acımamıstı ama o yanağını tutuyordu.
Gülmeye başladım. O, kendi karnına vurana kadar. Bildiğin benim taktiğimi, bana uyguluyordu.
Tam kendime geriden tokat atıcaktım ki, jennie elimi tuttu.

"Saçmalamaya başladınız, taehyung bizim işimiz var. Gidelim"

Sonra diger jennie konuştum. Bu, sinir bozucu bir durumdu.

"Birşeye ihtiyacınız olursa her zama-"

Sözünü kesen,binanın patlamasıydı.
Jennie, hemen elimden tuttu ve koşmaya başladı. Bu kız bir harika, ama sevmedim.

J....

Direk koşmaya başladım,bizi bulmuşlardı. Bu iki gerizekalı çok ses çıkardıkları için.
Taehyung'un elini daha sıkı tuttum, bana yardım edebilecek tek kişiydi. Onu kaybedemezdim.
İlerde gördüğüm mağara ile gülümsedim. Oraya girersek bize hiçbir şey yapamazlardı.
Tam oraya girecektim ki karşıma çıkan, yaratık ile yere düştüm.
Karşımda ki şey, siyah,uzun bir yaratıktı. Slenderman gibi birşey.

Tam kılıcını bana saplayacaktı ki, bacaklarını arasında geçerek hızlıca mağaraya girdim.
Sonra bir ses duydum.

"Jennie!yardım et,lütfen"

Aklıma gelen anı ile sırıtarak,o yaratığa doğru koşmaya başladım.tam kılıcını ona batıracaktı ki, ona attığım güneş taşı ile dikkati dağıldı.

"Tae!gel buraya!"

Bana doğru koştu, canavar tam onu yakalayacaktı ki onu kendime çektim.

"T-teşekkürler"

Dedi soluklanırken, güldüm.

"Bunlar daha başlangıç"

"Ne?!,cidden. Biz nereye gidiyoruz?"

"Bunların kraliçelerine ama ona gitmeden önce almamız gereken iki şey var. Hazır mısın?"

"Eve gitmek istiyorum"

"Gidebileceğin bir evin yok?"

"Aslında evimiz demek istemiştim"

Dedi ve önden yürümeye başladı.
Ne demek istemişti o? Lan!!

"Yaa o benim evim"

"Lalalalla"

Göz devirdim ve onun peşinden gittim, sanki yolu biliyordu. Gerizekalı!

"Burada kalabileceğimiz bir yer var mı?"

Bu çocuk şaka mı yapıyor?

"Hemen mi yoruldun?"

"Hayır ama yorulacağım?"

"Var,bir yer var"

Hızlı bir şekilde ilerledim, büyük ihtimalle kraliçenin orada, onunla birlikte ölücektim. Bu durum beni korkutmuyordu ama ben, galiba taehyung'a karşı birşeyler hissetmeye başlamıştım ve bunun sonu hiç güzel bitmeyecekti. Sonum uyuyan güzel gibi olmayacaktı. Ben, o çiçek yüzünden ölürken, beni kurtaracak bir öpücük yoktu.

İşler gittikçe karışacaktı ve ben, daha ucunu bile bulamamıştım. Eğer taehyung'a birşeyler hissedersem, ölmek bana da korkunç gelecekti. Ve ben bunu istemiyordum. Ona karşı hiçbir şey hissetmemeliydim. Daha kötüsü taehyung, şeytanlarıyla yaşıyordu. Benim ona birşeyler hissetmem, sadece onun işine gelirdi.
Kontrolü kaybetmek, istediğim birşeyler kesinlikle değildi. Bu yüzden ilk defa kalbime bir duvar örmem gerekti.

Bir hata yüzünden, üzülmek istemezdim.
Veya kararımdan dönmek. Bizim kaderimizde beraber olmak yoktu. Bu, bir gerçekti ve ben bu gerçeği çoktan ezberlemiştim. Her zaman yaptığım gibi duygularımla değil, duygularımı korumak için mantığımla hareket edicektim. Taehyung'a hissettiğim şeylere büyürse sadece üzülmekle kalmazdım. Kontrolü kaybeder ve sadece onun değil, şeytanlarınında kontrolü altına girerdim.

Kendimi koruma altına almak istiyordum ve bu yüzden, kendimi değiştiriyordum. Ve bu, kesinlikle iyi bir değişim değildi. Taehyung'a mesafeli davranmalıydım ama bu yolculukta malesef bana en fazla yardım edecek kişide oydu. Bunlar beni zorlayacakken, taehyung'un umrunda bile olmayacaktı.
Ben kim jennie, her zaman olduğumu gibi yine kontrolü elime alıcaktım.

Düşüncelerim ayağım boşluğa denk gelene kadar sürdü.
Taehyung, belimden tutmuştu.
Hemen elinden ayrıldım ve normal bir kara parçasına gectim.
Az kalmıştı. Tek sıkıntı bu lavların üzerinde ki asma köprü, en son ki gelişimde yıkılmıştı.
Ve birazdan dev örümcekler buraya toplanacaktı........
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••özür dilerim,kısa oldu.

600 kelime.

Kısa yazıyorum çünkü uzun yazarsam çabuk biter.
Böyle yaptığım için daha fazla bölüm olucak,umarım sorun etmezsiniz<3

⚜️CONTROL⚜️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin