Değneklerini çıkarırlar.
R: balkabağı sihri bana bi at arabası yap.
H: rose senin gücün balkabağı mı? Puahahahha.
Çok komik.
R: niyeymiş? Gayette güzel hıh.
F: havk rose haklı balkabağı sihri ve cindrella sihri en güçlü sihirlerden biridir. Hemen rose den özür dile.
H: rose özür dilerimm.
R: tmm tmm affettim seni. Eee hadi siz de gösterin gücünüzü.
H ve F: kar sihrii. Der ve etrafta kar yağmaya başlar.
R: vay canına bu süppper havalı.
1 kaç hafta geçer ve yine bahçede oynarlarken:
?: havk fala abla?
H: huh arkasını döner ve astoria ile max i görerler.
F: astoriaaaa der ve astoria ya sarılır..
M: hey havk bu güzeller güzeli kızda kim böyle?
Rose kıkırdar ve kızarır.
Havk ise çok sinirlenir ve rose nin elini tutarak: benim arkadaşım rose cindrella.
M: vayy canına demek sen o rose in der ve yere çömelip rose nin elini öper.
Habk daha da sinirlenir ve rose nin elini tutub astoria ve falanın yanına getirir.
R: havk ne oluyor?
H: hiç hiç bir şey.
A: aaaa havk bu kız da kim?
R: ben Rose Cindrella.
Sen kimsin.
A: ben de Astoria Rapunzel tanıştığıma memnun oldum.
R: ben senin adını duymuştum. Büyük annem söylemişti astoria rapunzel en akıllı kızdır diye.
Max onların yanına gelir ve
M: ben de Max prensesim.
Havk fısıltıyla: rose o sana prensesim mi dedi?
Rose fısıltıyla: evet öyle dedi.
A: ehm rose senin dışarı çıkmaman gerekmiyor muydu?
R: ben burda kalıyorum ki.
M: NEDEN?
R: sana ne bundan ve niye bağırıyorsun.?
Işıltı birden ortaya çıkar.
I: çocuklar kavga etmeyin. Eee rose fala havk şey benimle gelir misiniz?
A: sen de kimsin ?
R: o benim vaftiz annem ve arkadaşım. Neden bi şey mi oldu ışıltı?
M: ben niye gelmiyorum.
I: çünkü bu özel bi mesele der ve odalarına ışınlanırlar.
I: rose havk fala size bi şey söylemem gerek.
R: evet?
I: rose büyük annen ve annen sana bu mektubu gönderdiler.
R: b bu da ne? Der ve okumaya başlar.
Okuduktan sonra:
R: n n ne yani benim bi abim mi varmış yani?
I: evet ama o dünya denilen bi yerde yaşıyor. Ve bu mektub annen ve büyük annenin sana yazdığı son mektubdu.
R: n n ne?
I: annen ve büyük annen öldü cnm.
R: ne nedeeenn der ve ağlamaya başlar.
Sonra havk gidip ona sarılır.
H: rose ağlama lütfen.
R: a a ama havk annemler ö öldü.
I: rose sakinleş der ve rose havk tan ayrılır.
R: peki benim abim ne zmn buraya geliyor?
I: yarın ve Pamuk Prenses şatosuna gelicek.
R: peki.
I: fala havk size de bi şey söylemeliyim.
H: ne?
I: havk senin bi ikizin var. Adı da ling ling rose nin abisi travis gibi o da dünya da yaşıyor ve yarın buraya gelicek.
F: ikizi mi var? Benim bi kardeşim daha mı var?
I: evet.
H: kız değil mi?
I:evet.
H: üfff yağğ.
R: niye üflüyorsun ne güzel artık ailen tamam benim ailem hiç bi zmn tamam olmucak.
H: roose.
Sabah:
R: ışıltı abim ya beni sevmezse?
I: seni çok sevicektir emin ol. Ve hadi bi kiyafet seç.
R: ama beni çirkin görmemeli.
I: kim abin mi?
R: hayır hayellerimin prensi.
I: hhahhahaa sen yoksa ?
Rose dediğini anlayınca: h h hayır ışıltı. Eeee bu nasıl?
I: peki güzel.
Rose bunu giyinir:O sırada havk ve fala:
F: üfffff havk hadi ama yine 40 saat seni beklicez.
H: ama ben çirkin gözükmemeliyim.
F: kime?
H: rose ye.
F: haahahahhahaha.
H: yağğ ne gülüyorsun?
F: hiç hiç hadi çıkta gidelim.
H: peki der ve çıkar.
Havk ın üstünde bunlar var:Fala nın üstünde de bunlar var:
Odadan çıkıp taht salonuna giderler.
H: rose muhteşem olmuşsun.
R: tşk havk sen de çok yakışıklı olmuşsun, fala sen de çok güzel olmuşsun.
F: tşk ederim cnm der
ve oturup beklerler.
Bir az bekledikten sonra bi adam içeri girer ve:
Ad: Prenses Rose Prens Travis geldi.
R: nee hemen içeri alın.
Ad, tmm der ve travis i içeri alar.
Rose abisini görür ve yanına gelip reverans yaparak:
R: hoş geldiniz prens travis.
T: hoş buldun Prenses rose der ve kardeşine sarılır.
R: abii annemiz o öldü.
T: biliyorum abicim üzülme bak ben artık buradayım der ve rose ye daha da sıkı sarılır.
Ayrıldıktan sonra:
T: ışıltı sen ne yapıyorsun burda?
R: abi sen ışıltı yı nerden tanıyorsun?
T: küçükken benim vaftiz annemdi de.
I: travis kocaman olmuşsun. Ben artık rose nin vaftiz annesiyim.
T: hmmm iyi derken havk gelir ve rose ye sarılır.
T: hey hey hey geri bas geri.
H: roosee?
R: abii yaağğ o benim en yakın arkadaşım. Pamuk Prensesin torunu havk, odan kız torunu.....
T: fala. Onu tanıyorum küçükken hep birlikte oynardık.
F: travis gerçekten çok deyişmişsin.
T: sen de fala sen de.
R: ee ayakta mı dikilicez gidip oturalım ve ling ling i bekleyelim.
T: ling ling mi? Eyvaah.Tamı tamına 800 kelime