17. Bölüm FİNAL

176 19 41
                                    

(Dongju)

(1 ay sonra)

Gunhak yavaş yavaş gözlerini açarken mutlulukla gülümsedim. Bir aydır bu anı bekliyor, neredeyse hiç uyumuyordum.

"Uyandı! O uyandı!"

Herkes odaya doluştuğunda koşup abime sarıldım. Koca bir ayı onların evinde geçirmeyi kabul eden ve beni bir an bile yalnız bırakmayan mükemmel abime...

"Dongju..."

"Huh? Beni çağırıyor!"

"İyi misin?"

"Ne? İyi olmayan sendin. Ne diye panzehri alıp kalbine saplıyorsun. Aptal herif! Senin yüzünden üzüntüden neredeyse ölüyordum."

"Demek o yüzdendi..."

"Ney o yüzdendi?"

"Hiç, hiçbir şey..."

"Bir yerin acıyor mu? Kendini nasıl hissediyorsun?"

"Uykulu..."

"Evet, üzgünüm ama insan olmak böyle bir şey."

"Bunu sevdim."

Kardeşleri de onunla konuşmak isteyince birkaç adım geri çekildim. Ona sormak istediğim çok şey vardı. Sürekli sendo diye sayıklayıp durmuştu. Sadece aşktan bahsettiğine emin değildim. Onu endişelendiren bir rüya görüyor olmalıydı.

"Dongju, gerçekten iyi misin tatlım?"

"İyiyim abi, artık daha iyiyim."

"Öyleyse ben Seoho'ya bakmaya gideceğim. Bugün bir sınava girecekti, biliyorsun."

"Şey... Evet..."

"Buna ikna olduğunu sanıyordum. Neden şimdi üzülüyorsun?"

"Biliyorsun, onun beni burada isteyip istemediğine emin değilim."

"Öyleyse kardeşimi alıp götürürüm."

"Gelemeyeceğimi biliyorsun."

"Tanrım... Şimdilik gidiyorum. Seni burada rahatlıkla bırakabilirim. Nasıl olsa seni artık yiyemezler."

"Şakası bile kötü Bay Kendini Beğenmiş."

"Öyle mi Bay Sevimli?"

Sıcak bir sarılma verip gittiğinde iç çektim. Abim, Seoho abiyle birlikte Busan'a taşınmayı planlıyordu. Benim de onunla gitmemi istiyordu. Fakat Gunhak'la kalabilmek ve abim olmadan ayakta durabilmek için bu benim tek şansımdı. Bunu değerlendirmeli ve büyüdüğümü abime göstermeliydim.

Biriktirdiğim bütün parayı da ona vermiştim. Onun için ev almak istediğimi, eğer kabul etmezse onu asla affetmeyeceğimi söylemiştim. Aslında kabul etmezse ne yapacağımı bile bilmiyordum. Neyse ki Seoho abi onun üzerinde oldukça etkiliydi. En azından ilerde evsiz kalırsak bizi yanlarına almasını kabul etmem koşuluyla kabul etmişti.Parayı alırken saatlerce bana sarılıp ağlamıştı. Yine de mutluydum. Okula yürüyerek gitmeme, evden yiyecek götürmeme ve daha az kıyafet alışverişi yapmama değmişti.

"O seni istiyor. Hepimizi odadan kovdu. Kardeşimi gülümsetmelisin tatlı ufaklık."

"Şey... Bundan emin değilim."

Odaya girip kapıyı kapattım. Gunhak arkasına yaslanmış oturuyordu. Çekinerek ona yaklaştım ve yatağın başında dikilip endişe dolu bakışlarımı gönderdim.

"Oturmayacak mısın?"

"Şey, tabi..."

Ben kararsız kalınca elimden tutup yatağa kendine dönük bir şekilde oturttu. Gözlerimin içine sıcacık bir gülümsemeyle bakıyordu.

Dizzy ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin