" nasıl?...nasıl oldu...yani kardeşin olması..." duyduğum şey karşısında afallamıştım.Bakışları hale sessizdi ve yine tekrar o korku yüzüne yayılmıştı. "nasıl olabilir sence...babamın ben doğmadan önce sakladığı bir bebek varmış,çocuğun kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu... ta ki" "bunu ne zaman öğrendin?" gözlerini kaçırıyordu ben de ısrarla gözlerine bakmaya devam ettim. "annenin öldüğü gün..." basamaklarda nasıl da beklediğini josh ile çıkıp çıkmadığımı sorduğu günü hatırladım.Bana teselli verirken kendisi de teselli arıyormuş.Kendimi toparlayarak sordum. "Peki,Josh... Josh biliyor mu? gözlerini kapattı sanki her an çıkıp gidecekmiş gibiydi. "hayır" ellerine uzandım birkaç dakika önce sıcacık olan elleri buz gibiydi.onu koruma ihtiyacı hissettim. "bilmesi lazım...Zack? ellerimi bıraktı.Gözlerindeki hüzün tekrar ger gelmişti.Kendi başıma gelenleri düşündüm.Hyatımız o kadar benzerdi ki neden hep böyle durumllarda zarar gören çocuklardı. "hayır,...Alexa...lütfen söyleme...lütfen!" Alexa...bana ilk kez böyle sesleniyordu.Ben ne zamandan beri onun Alex'i yerine Alexa'sı olmuştum.Benden ilk defa bir şey istiyordu genellikle isteyen taraf her zaman bendim. "peki" telefonum çaldı, arayan...Joshtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
takıldığımız çakıltaşları
Romancehayat insana çeşitli seçenekler verir. kaybet yada kazan, kendin olanı al yada sonsuza kadar unut... benim seçim şansım ise geçmiş ve gelecekti bugün denilen kavram beni yalnız bırakmıştı.