*Bölüm 27* Doğu

30 6 21
                                    

 Havuzun üzerinde beliren mor çizgiler bir yuvarlak oluşturarak hızlı bir şekilde kendi etraflarında dönüyorlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 Havuzun üzerinde beliren mor çizgiler bir yuvarlak oluşturarak hızlı bir şekilde kendi etraflarında dönüyorlardı. Çizgiler yavaşlamaya başladığında yanık kokusu Daniel'in burnunu doldurdu. Daniel ve Pheiada havada belirir belirmez Havuza düştüğünde sırılsıklam olmuşlardı. Pheiada panikle havuzun kenarına yürüdü. Su ayaklarını yavaşlatsa da çıkmayı başardığında derin nefesler aldı. Akciğerlerini havayla doldururken hafifçe yakıyordu. Kendini uzun süredir nefes almamış gibi hissediyordu. Kendine geldiğinde Daniel'e döndü. Daniel de kendisi gibi havuzun kenarındaydı. Ondan daha hızlı toparlanmıştı. Pheiada " Daniel, sen harikasın " dedi. Daniel ayağa kalktıktan sonra artanın yanına koşar adımlarla yürüdü. Elini uzatırken " Karhan bu havuzu biliyor mu ? " dedi. Pheiada Daniel'in elini tutarak ayağa kalktı. " Eski şamanı buraya sık sık getirirdi. neden ? " Daniel etrafına gergin bir şekilde baktı. Ağaçların arasında kıpırdayan bir şey görünmüyordu. Yine de dikkatli olmalıydı. " Maalesef büyüyü yapan bıçaktı " elinde olması gereken bıçağın ortada olmadığını fark etti. Bıçak kendisiyle birlikte ışınlanmıyor olmalıydı. Daniel kesintiden sonra konuşmaya devam ederek " Çok eski bir büyüydü yaptığımız. Arkamızdan nereye gittiğimizi gösteren bir geçit bırakır. Görünüşe göre Karhan geçite atlayabileceğini fark etmemiş. Bir kötü özellik ise ışınlanma anlık gerçekleşmiyor. Ne kadar sürdüğüne emin değilim ama bir saat ila dört gün arasında yolculuk etmiş olmalıyız. " dedi. Pheiada küçümseyen bir ses tonuyla " Aralık çok geniş değilmiş. Beş gün olsa endişelenirdim. " dedikten sonra devam ederek " Kabile ile burada karşılaşmayı mı bekliyordun ? " dedi. Daniel Pheiada'nın alayını yok sayarak ikinci sorusuna cevap verdi. " Yolculuk sırasında havuza gittiğimizi anladığımda daha çok şansımız olacağını düşünmüştüm. Ama görünüşe göre şanslıyız. Yine de şansımızı çok zorlamak istemiyorum. Yakınlarda saklanabileceğimiz bir yer biliyor musun ? " Pheiada ensesini kaşıyarak bir süre için düşündü. " Evet. yukarıda bir tane mağara olacaktı. Oraya saklanabiliriz " Daniel " Şansımızı tüketmeden yola çıksak iyi olur " dedi ikisi de aynı yönde koşmaya başlamadan hemen önce.

Günlerdir kaçıyor, kabileden saklanıyorlardı. Kabile yeni silahlar ve avcılar yüzünden sayı ve güç olarak büyümüştü. Kendilerini avlayan artalar ilkel de olsa deri zırhlar giyiyorlardı. Silahları ise artık sopa üzerine yerleştirilmiş demir parçası da değildi. Tamamen çelikten yapılmış mızraklar kullanıyorlardı. Exintis karşıt süvari mızraklarıydı. Uzunluğu ve artaların atılma becerisi yüzünden çok tehlikeli bir karışımdı. Normalde kabilede gördükleri ile birlikte gezen başka artalar da vardı. Diğerlerinden daha iyi teçhizatlara sahiplerdi. Silahları ve zırhları da daha kaliteliydi. " karhan uzman avcılar kiralamış " demişti Pheiada. Bağlı oldukları kabileye yüklü bir ödül karşılığında her canlıyı yakalamak için kendilerini geliştirmişlerdi. Bazı artalar ise tanıdık bile değildi. Bir kaç tanesini karşı kabilenin kampında görmüştü. Ama şu anda o kadar sağlıklı görünüyorlardı ki tamamen başka birisi olmuşlardı. Karşılarındaki küçük bir kabile değildi artık. Oldukça zenginleşmiş, belki de en zengin kabilelere kafa tutacak hale gelmiş bir sürüydü.

EjderKral : Ölülerin Sandığı(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin