Kurstan çıktıktan sonra eve yürüyordum. Bu kez yürümek istemiştim, zaten hava da güzeldi. Kulaklığımı taktım ve bir süre o şekilde yoluma devam ettim. Bir anda yağmur yağmaya başlamıştı, neyse ki çok şiddetli değildi ve eve de yaklaşmıştım. Yağmur artık bana Barış'ı hatırlatıyordu. Onunla yağmur yağarken tam anlamıyla tanışmıştık sonuçta. Başım belâdaydı bir nevi ve bana yardım etmişti. O günü düşünürken gülümsememe engel olamıyordum. Bunun nedenine takılmadım. Sonuçta yeni arkadaşlar edinmek güzeldi ve Barış da mükemmel bir insandı.
Eve girdiğimde ise aynadaki görüntümü görünce gülümsedim. Sanırım bir duş alsam iyi olacaktı. Duş aldıktan sonra ise içecek bir şeyler alıp pencerenin önüne oturdum. Kulaklığımı takarken yağmurun tadını çıkarmaya çalışıyordum. Şu son bir kaç gün tuhaf geçiyordu. Yani sanki deli gibi özlediğim biri vardı ve ben bunu bir türlü çözemiyordum. Bunun nedeni neydi? Cemal'den uzak olmam mı? Yoksa Beko'nun uzak olması onu özlememe mi neden olmuştu? Cemal olamazdı muhtemelen çünkü onu görünce içimdeki bu tuhaf histen kurtulamıyordum.
Bir süre daha yağmuru izledim öylece daha sonra ise telefonda müziğin sesi kesilirken birisinin aradığını fark ettim. Cemal'in ismini görünce gülümsedim ve telefonu açtım. Muhtemelen yarın ki kahvaltıyla ilgili bir şeyler soracaktı. "Efendim sevgilim?" "Ne yapıyorsun Nis, merak ettim seni?" "Oturuyorum, evdeyim. Sen?" "Ben de evdeyim. Benim sana bir şey söylemem gerek kuzu ya." "Söyle Cemali." "Yarın kahvaltıya gidecektik ya beraber bu menajer toplantısı da erkene alındı. Biz onu iptal etsek akşam yemeği yesek beraber olmaz mı?"
Derin bir nefes aldım. Her fırsatta beni ekmesi artık sinirimi bozmaya başlamıştı. Hafifçe öksürüp sesimi düzelttikten sonra cevap verdim. "Akşam da ben çok yoğunum. Başka zaman ayarlarsın artık. Sana iyi geceler." Cevap dahi beklemeden telefonu kapatmıştım. Aslında akşam meşgul falan değildim sadece o sürekli beni ertelerken bunu bir kez de ben yapmak istemiştim ve iyi gelmişti. O an belki de tüm bu karmaşık hikayeyi başlatacak bir hamle yapmıştım. Hem en güzel hem en berbat günlerimi basit bir telefon konuşmasıyla başlatmıştım. Tabii her şeyden habersizdim.
Telefonda aradığım numara uzun uzun çaldığında duyduğum sesle gülümsedim. "Rahatsız etmedim umarım Barış." "Hayır Nisa'cım rahatsız olmadım da bir sorun yok değil mi?" Gülümsedim ve onu cevapladım. "Bir sorun yok. Ben sadece sana bir kahvaltı borçlu olduğumu fark ettim. Yarın beraber bir kahvaltıya ne dersin?" Bir süre sessiz kaldığında gereksiz bir şekilde heyecanlanmıştım. Hatta öyle ki kalp atışlarımı Barış'ın duymasından bile korkmuştum bir an. "Bilemedim ki şimdi..." "Hadi Barış ya, hem bir haftadır neredeyse hiç görüşmedik hem de en son kahvaltımızda benim için erkenden kalkmıştık." "Tamam o zaman... Yarın ben seni alırım her zamanki mekana gideriz."
Dünyanın en güzel haberini almışım gibi bir mutluluk içimi kaplarken yüzümde kocaman aptal bir gülümseme vardı. "9 gibi hazır olurum o zaman." "Anlaştık o zaman. İyi geceler." "Sana da iyi geceler." Telefonu kapattıktan sonra yarın erken kalkacağım için uyumaya karar verdim. Sabah uyandığımda ilk olarak güzel bir duş aldım ve üzerime rahat ve şık bir şeyler giydim. Saçımı da yaptıktan sonra hazırdım. Bir süre sonra Barış mesaj attığında evden çıkmıştım. Barış'ı motorunun başında beklerken görünce gülümsedim ve yanına ilerledim. "Günaydın Barış." Bana bakıp gülümserken benim de yüzümdeki gülümseme büyümüştü. "Günaydın Nisa."
Beraber motora binerken ona sıkıca sarıldım. Neden bilmiyorum ama başımı sırtına yaslamak istedim bir an için. Ama kendimi durdurdum. Saçma düşüncelerden kurtulsam iyi olacaktı. Nihayet mekanın önüne gelince motordan inmiştim. Konuşmadan boş bir masaya geçip oturduk. Siparişleri verdikten sonra Barış denizi izlemeye başlarken ben de ona eşlik ettim. Siparişlerimiz gelince ise yine konuşmadan yemeklerimize odaklandık. Sessizlik bile huzur veriyordu bana bugün. Sanırım içimdeki saçma duyguları atmıştım. "Bugün kursa gidiyorsun değil mi?" Barış'ın sorusuyla ona odaklandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALACAKARANLIĞIM
FanfictionNisbar kurgusudur 🌼 Alacakaranlığım varla yok arası... Biz ne bütün olabilmiştik, ne de karşı koyabilmiştik birbirimize... Ben ise her geçen gün farketmeden onun olmuşum...