B.106

162 18 32
                                    

-Jae Bum dedim şokla. Kang'ın sağ koluydu. Jiyong'la karşılaştığım gün oradaydı. Büyük ihtimalle kardeşim öldürülürkende.

-Evet benim oropsu. Pazarı senden kurtardık ama hayatımızdan çıkman için kardeşini değil seni de öldürmemiz gerek sanırım dediğinde sinirle üzerine atılsamda iki yanımda oturan adamlar bana engel oldu. Jae Bum kahkaha attı.

-Hadi ama Ji. Sorun yok. Sadece seninle tanışmak isteyen biri var dedi. Kang. Boğazım kurudu. Beni Kang'a götürüyordu. Bakışları karnıma geldiğinde ellerimi karnıma koydum. Telefonum elbisemin cebindeydi. Ona ulaşırsam Jiyong'u arayabilirdim.

-Son gördüğümde bu yana baya kilo almışsın. Bizim Ji Eun anne olacak ha?

-Kes sesini dedim dişlerimi sıkarak. Keyifle arkasına yaslandı. Yavaşça telefonuma uzanıp parmağımı okuttum.

-Kime götürüyorsun beni ? Dedim dikkatini dağıtmak için. Ne dediğini dinlemedim. Tuşlara gelip 1in üzerine tıkladım. Jiyong. Ara.

-Yani pazardan YG'ye geçmen Bay Kang'ı heyecanlandırmış olsa gerek diye bitirdi cümlesini

-Yg'ye geçmedim dedim o sırada Jiyong'un bağırması arabayı kapladı.

-Ji Eun hemen eve dönüyorsun ve bu konuyu konuşuyoruz. Bana yalan söylemek mi ? Sen gerçekten- dedi ama Jae Bum'un telefonu almasıyla bağırdım. Adamlardan biri ağzımı kapattı.

-Merak etme senin için onu cezalandırırım dedi Jae Bum

-Kimsin ? Dedi Jiyong. Sesi bana konuştuğundan çok daha soğuktu. Jae Bum ise telefonu kapatıp keyifle bana baktı.

-Seni aptal sürtük dedi ve telefonu kapattı. Araba durduğunda önce o peşinden iki adamla ben indim. Büyük bir eve girdik ve beni sandalyeye itti biri. Bir süre sonra bir adam çıktı. Beklediğimden daha yaşlıydı. Kesinlikle 50'lerinde. Bana bakıp içten bir şekilde gülümsedi.

-Merhaba dediğinde cevap vermedim. Karşıma oturdu.

-Çocuklar ona bir havlu getirin. Hasta olabilir dediğinde biri bana havlu getirmek için çıktı. Arabadan indiğimizde yağmur yağıyordu.

-Hava ne kadar kapalı dimi ?

-Evet. Gelme sebebimi öğrenebilir miyim ?

-Seni öldüreceğim dediğinde şaşırmıştım. Yani bu kadar açık olmasını beklemiyordum . İçeri elinde bir havluyla biri girdi tam önümde durdu ve havluyu uzattım. Kafamı kaldırıp kim olduğuna baktığımda şaşkınlıkla havluyu düşürdüm. Havluyu alıp kucağıma attı ve Bay Kang'ın arkasına geçti.

-Lakin ufak bir sohbet etmeliyiz bence çünkü beni heyecanlandıran konular var

-Ne gibi ? Dedim Kang'ın arkasındaki Taehyung'a bakmamaya çalışıyordum. Kesinlikle Tae hem grubu hem de YG'yi satmıştı. Yoksa burada olamazdı. Kang yanına kolay adam almazdı.

-YG'nin seni koruması gibi. Yani küçük bir hırsızı neden korusunlar ki dedim. Şimdi fark ediyorum. GD'den mi ? dedi karnıma bakarak.

-Senden olmadığına göre bu konu seni ilgilendirmez dedim gözlerimi Tae'den alamıyordum. Bana bakmıyordu bile.

-Yakışıklı dimi ?

-Hı dedim Kang Tae'ye bakıyordu. Ona dönmedim.  Kang'a odaklandım.

-Sağ kolum. Cidden iyi iş çıkarıyor

-Peki Jae Bum dedim Jae Bum'a bakarak. Kıskanmış duruyordu.

-Jae Bum ? Ah dışarıdan o mu sandın? Sence sağ kolum olan bir adamı bir hırsızın peşinden yollar mıyım ? Dedi şimdi mantıklı geliyordu. Tae onun adamıydı. İnanamıyorum. Kimse bilmiyordu. Aynı kimsenin Kang'i tanımaması gibi.

ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin