Bölüm 58

51 1 0
                                    


...........Feride'nin bu sorusu ,Ferit'in ona karşı derin bakışa dalmasına sebep verdi, sadece Feride'nin yüzüne odaklanmıştı artık, o  kadar çocuksu ve gülen gözleri vardı ki. İnsan saatlerce bıkmadan onu izleyebilirdi, hayatında hiçbir kıza aşık olmayan Ferit için ,aşkın ta kendisi oydu. Feride demek, aşk demek ti onun için ,ilahi kudret onu öylesine mükemmel yaratmıştı ki ,insanın gözlerini ondan alması imkansızdı.

...Ona bakmak ,ilahi kudretin varlığını kabul etmek ti...

...Ona bakmak, belkide bir ibadetin parçasıydı..

...Ona bakmak, yaratılanı yaratan dan ötürü sevmek için bir sebepti...

...Ona bakmak, kelimelerin acizliğine şahit olmaktı...

                           Bir süre ,hiçbir şey söylemeden onu izleyen Ferit ,elindeki kahve fincanını sehpanın üzerine koyarak Feride'nin elini tuttu.

''Diyelim ki yaşlı adamın gözleri görmüyordu, bendemi görmüyorum. Lise öğrencisinden hiçbir farkın yok ,sen bunu ister kabul et ister etme ,bu sözlerimi sakın bir övgü olarak da görme bunlar gerçeğin ta kendisi ,seni gördüğüm ilk günden beri ,tarifsiz bir sızı içimde kendine yer etti. Pierre lot tide seni gördüğüm o gün... her şey o gün başladı. Senin sıradan biri olmadığını anladım o gün ,senin karşında tüm kelimelerin çaresizliğine şahit oldum o gün.''

                             Yerinden çıkacak olan kalbini durdurmaya çalışan Ferit, bir yan dan da ses tonunu düzeltmeye çalışıyordu. İçinde biriken her şeyi ona açıklamanın tam sırası olduğunu düşünüyordu. 'Eğer şimdi bir şeyler söyleyip ona açıklaya bilirsem, içimdeki birikimden de kurtulurum diye aklından geçiriyordu.''

                          Ellerini tuttuğu Feride'nin gözlerine bakan Ferit..

''Hayatımda ilk defa bir bayanın karşısında kullandığım cümleleri ,bu kadar özenle seçmek zorunda kalıyorum''.

                            Bir yandan yutkunan Ferit, bir yan dan da gözlerini sağa sola kaçırıyordu. Bir pamuğa dokunma hassasiyeti ile Feride'nin ellerini ovuşturarak

''Aslında konuya nereden gireceğimi tam olarak bilemiyorum, içimdeki bazı duyguların önüne de geçemiyorum yüzden sana açıklama yapma mecburiyeti duyuyorum''.

                             Feride'nin masum bakışları ve yüzündeki minik tebessüm ,Ferit i adeta mest ediyordu. Anlında küçük küçük terlemeler dahi oluşmuştu. Feride ise sakin duruşu ile Ferit i izliyordu. Onun bu sakin hali Ferit in söyleyecek olduğu sözleri bir birine karıştırmasına sebep veriyordu, içindeki ses susmayıp zor da olsa konuşmasını söylüyordu. Çareyi Feride'nin bakışlarından kendi bakışlarını kaçırarak konuşmayı düşündü. Böylelikle rahatça ona içinde birikenleri söyleyecek ti. Âmâ bunu başaramadı. Feride'nin gözlerindeki aşk ,buna engeldi. Ferit ona karşı olan bakışlarını başka yöne uzun vadede çeviremiyordu. Tutkunu olduğu kadına kendini tüm benliği ile kaptırmıştı. Onu tanıdığından beri bedeni ve sözleri ona ilk defa bu kadar yakın olmuştu. Feride'nin bir süredir tuttuğu ellerine bakarak..

''Şey ben sana bir şey demek istiyorum, yani bir şey demekten ziyade aslında ..aslında bu bir itiraf gerçek''..

                          İçindeki çekingenliğini ve korkularını yenmeye çalışan Ferit, titreyen ses tonu ve kaçamak bakışlarla Feride'nin gözlerine bakıyordu. Feride ise dağınık saçlarının arasından yüzündeki sabit tebessüm ile yüreğin deki huzuru ve kalbindeki aşkı yüzüne yansıyordu. Anlık bir hareket ile Feride'nin gözlerine sabitlenen Ferit –Feride'nin yumuşak ve küçük ellerini dudaklarına getirerek her iki eli nede birer öpücük kondurdu. Daha sonra Feride'nin ellerinin arasına yüzüne koyarak ,avuç içlerine öpücükler konduruyordu, bir süre sonra Feride'nin yüzünde çekingenlik oluştu. Eğik başını ayağa kaldıran Ferit..

''Yer yüzünün en masum yüzü bile ,bundan daha masum bakamazdı. Bir insanın gözlerinde ki aşk, ancak bu kadar bağlayıcı olabilir. Aşkın ne olduğunu seni Pierre  loti de görünce anladım. Hayatım boyunca ne böyle bir duygu yaşadım nede yaşanacağına ihtimal verdim. İnan bana her şey seni görünce başladı''.

                            Ferit titreyen ses tonu ile içindeki her şeyi anlatıyordu. Feride ise onun hiçbir sözünü kesmeden aşk dolu bakışlar ile dudakların dan çıkan sözleri dinliyordu.

''Şu an söylediğim sözler tamamen kontrolümün dışında yüreğimden gelen sözlerdir. İçimde biriken duyguları ve sana karşı olan aşkı esasen istediğim gibi tarif edemiyorum....Seni seviyorum Feride ilk gördüğüm günden beri seviyorum...içimde önünü alamadığım duygular besliyorum sana karşı''..

                           Bir süre önüne bakan Ferit..

''Şey ..bu belkide doğru değil yani sana bunları söylememeliydim''..

                         Ferit'in ilanı aşkından sonra her ne kadar durgun görünse de içinde ki heyecan kalp atışlarını çoktan hızlandırmıştı. Böylesi bir cümleyi Ferit'ten beklemiyor değildi. Âmâ yine de sessizliğini koruyup, Ferit'i izliyordu.

                        Oturduğu koltuktan birden ayağa kalkan Ferit, kısık bir ses tonu ile

''Özür dilerim, içimden geldiği gibi konuşmamalıydım.''

                             Ayağa kalkan Ferit'in eli hala Feride'nin elinde idi ,o eli bırakmayarak ayağa kalkan Feride..

''Sen içinden  geldiğin gibi konuşarak yaşadığın duygularda, ne kadar samimi olduğunu gösterdin. Seni ilk gördüğüm günden beri bana yaşattığın duygular kaybettiğim ruhumu geri getirdi. Lütfen benimle içinden geldiği gibi konuş....''

FERİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin