Belong With Soulmate

554 51 198
                                    

Havalar biraz olsun esintisini yüzde hissetirmeye başlamış, geceleri bir nebze olsun üşütüyordu. Kalkıp penceresini kapatmadan önce gözü gökyüzüne kaydı. Uzun süredir gözlem yapmadığının farkına vardı. Mutfaktaki kettle'a su koyduğunda, kahve karışımını hazırladı. Suyun ısındığını anlayınca alıp kahveyle birleşitirip yolunu çatı katına çevirdi.Kahveyi masasına koyup teleskopun başına geçti ay'ın hallerini çekiyordu ve bugün son devresini çekecekti, kamerasını ayarlayıp çektiğinde mutlulukla gülümsedi. Profosyonel olmasada bir şeyler çıkarmıştı ortaya.

Yarın Binnin kafesinde çalışacaktı tüm gün bu yüzden uyumanın daha iyi olacağı kanaatinde yatağına girdi. Telefonu aldığında instagramdan bir bildirim geldiğini görüp heyecanla açtı.

HoLeeMin: iyi geceler hannie...

İyi geceler hyung.

Yazarken eli titremişti sakinleştiğinde ışığın yanıp söndüğünü görünce mesajlara döndü tekrardan.

HoLeeMin: uyumadın mı sen daha

Uyku tutmadı ayı izliyordum da.

HoLeeMin: astronomiyi sever misin?

Evet, kendimi buluyorum yıldızlar, gezegenler en önemliside ay bana iyi hisler veren yegane şey.

HoLeeMin: şaşırdım doğrusu senden bekleyeceğim son şey olabilir.

O gece karşılaşmamızın nedeni evren hyung, seni bana getirdi.

HoLeeMin: ikimizi ilgi alanımızda buluşturdu kaderimiz.

Hyung uyumalıyım.

HoLeeMin: ooh hannie o zaman sonra yine görüşürüz.

Görüşürüz.

Son mesajı da attıktan sonra telefonunu şarja taktı. Eğer şimdi takmazsa mümkünü yok akşama kadar yetmezdi. Yatağa girdiğinde zaten uykusunun iyice geldiğinden kendini uykunun kollarına bıraktı.

*sabah*

Alarmın çalmasıyla gözlerini araladı. Her zaman 15 dakika daha erken kurardı asıl hazırlanma saati gelene kadar yatakta oyalanmak hoşuna gidiyordu. Sonunda yataktan kazınarak kalktığında banyoya ilerledi. Kısa bir duşun ardından, beline sardığı havluyla aynanın karşısına geçti yüzüne bakım yapıp deodorantını sıktı. Göz çevresine hafif bir makyaj ve dudaklarına kirazlı krem sürdü.Bakım işlemleri tamamlandığında gün boyu rahat olmak adına beyaz sıfır kollusunu altına da siyah eşofman tarzı pantolonu giydiğinde sona bıraktığı saçlarını düzeltti. Sonunda evden çıktığında hızla kafeye yürüdü. Bugün oldukça yorucu bir gün olacaktı. Anksiyetesi tutmadığı sürece sorun yoktu.

"Binnie, binnie, changbinnie."

Böyle demeyi ve uğraşmayı seviyordu changbin ne kadar "I love darkı." desede içindeki prensesi biliyordu.

"Gevezelik yapmayı bırakta mutfağa gel, bugün 20 kişilik bir grubu ağırlamam gerekiyor. Sende bana yardım etmelisin."

"Ne yapmalıyım o halde."

İncomparable《minsung》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin