20.BÖLÜM

1.7K 80 26
                                    

~Hatırlatma~

Poyraz bey ile birlikte yemek yemeye gittik. Siparişlerimizi verdik. Daha doğrusu Poyraz bey verdi. Benim yine iştahım olmasa da Poyraz beyin kesin uyarısıydı. Yemek yemeden şirkete geri dönmeyecektik. Siparişler gelmeden tuvalete gitmek istedim. Çantamı da yanıma alıp masadan kalktım.

Tuvalete girip çıktıktan sonra nerede olduğumu hatırlayamadım. Neredeydim ben?

_______________________________________

Neresiydi burası? Benim ne işim var burada? Ben buraya nasıl geldim?

"Hanımefendi iyi misiniz?"

Hemen arkamdan gelen sesle oraya döndüm. Bu adam da kimdi? Korkuyorum.

"Şşeey ben iiyiyim."

"Bir sorun varsa yardımcı olabilirim."

"Yyook sorun yok."

Adam başını sallayıp gitti. Buradan hemen gitmeliyim. Yürümeye başlayınca dış kapıyı buldum. Hemen kendimi dışarıya attım.

Etrafa baka baka yürüyordum. Nerede olduğumu anlamaya çalışıyordum.

"Toprak!"

Bu kimdi? Bana mı seslendi? Sesin geldiği yöne bakınca bir adamın buraya doğru geldiğini gördüm. Kimdi bu? Ne istiyordu benden?

Ben bunları düşünürken adam daha da yaklaşıyordu. Neden her şey bu kadar yabancı bana? Korkuyorum. Benim güvenli bir yere gitmem gerek. Adam benim yanıma gelmeden arkamı dönüp koşmaya başladım. Nereye gittiğimi bile bilmiyordum.

"Toprak! Nereye gidiyorsun? Toprak!"

Etrafimdaki insanların gözleri üzerimdeydi. Bilmediğim bir yerde tanımadığım bir adam peşimde koşuyordu. Çok korkuyorum. Çok korkuyorum.

Karşıdan karşıya koşarken uzun bir korna sesi duydum. Kafamı çevirip baktığımda bacaklarım koşmayı bırakmış adeta beton gibi çakılmışlardı. Hareket ettiremiyordum.

Ben yolun ortasındayım ve bana doğru gelen bir araba vardı.

"Toprak! Toprak koş! Yoldan çekil! Toprak!"

İyi diyorsun da be adam bacaklarımı oynatamıyorum ki koşayım.

Bana iyice yaklaşan arabayla birlikte gözlerimi kapatıp vücudumda oluşacak acıyı bekledim.

Ben vücudumda oluşacak acıyı beklerken belime sarılıp çeken bir kol hissettim.

Savrulup yumuşak bir zemine düştüm. Ben ne olduğunu bile anlamadan belimdeki kollar çekilip yüzümü avuçladı.

"Toprak? Toprak, iyi misin? Aç gözlerini! Toprak, ses ver güzelim. "

Korksam da yavaşça gözlerimi açtım. Peşimden koşan adamdı bu.

"İyi misin? Toprak, güzelim iyi misin?"

Bu adam kimdi? Beni tanıyor muydu?

"Toprak, niye konuşmuyorsun?"

Sessizliğime bir son verip konuştum.

"Siz kimsiniz?"

Adamın yüzümde dolaşan gözleri donuklaştı. Gözlerimin içine baktı. Ara ara ağzını açıp konuşmak istedi ama yapamadı. Yüzünde şaşkınlık vardı. İkimizde bir süre birbirimizin yüzüne baktık. Sonunda konuştu.

"T...Toprak beni hatırlamıyor musun?"

Tanıyor muydum bu adamı? Kimdi peki?

"Ben sizi tanıyor muyum?"

Benim MucizemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin